Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2151 E. 2021/186 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2151
KARAR NO: 2021/186
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI : 2015/230 Esas – 2018/474 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin çocukları olan müteveffa … kullandığı … plaka sayılı araç ile davalılardan … sahibi olduğu ve diğer davalı … yönetimindeki … plaka sayılı aracın, 15.12.2011 tarihinde kaza yaptığını, diğer davalı sigorta şirketince de zorunlu trafik sigortası yapılmış olan aracı kullanan … hakkında Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/33 esas sayılı dosyası ile taksirle ölüme sebep olması isnadıyla dava açıldığını, 12.12.2012 tarihinde taraflarınca İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış oldukları ölüm ve cismani zarar sebebiyle tazminat davalarının, mahkemece “dosyanın görevsizlikle mahkememize tevzi edilirken dava açıldığı tarihte yatırılan gider avansının mahkememiz veznesine aktarılmadığı, HMK 115. Maddesine göre gider avansının yatırılması mümkün olmakla birlikte, dosyada pul olmaması nedeni ile bu konuda davacı vekiline tebligat yapılaması da mümkün olmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar” verildiğini, ilgili mahkeme kararının davalı taraflara tebliğ edildiğini ancak taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarına atfedilecek bir kusur olmaksızın açılan davanın usulden reddedildiğini, müteveffa …., davalı … dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı/yönetimi sonucu hayatını kaybettiğini söz konusu kaza sonrası yapılan soruşturma ile hazırlanan iddianamede … kusurlu olduğunun da belirtildiğini, müteveffa … hayatını kaybetmesi sonucu davacıların hem maddi hem manevi olarak zarara uğradıklarını ve ömür boyu onun desteğini yitirdiklerini, müteveffanın ölümünden önce geri dönüşüm işi yapan bir firmada çalışmakta ve ayda yaklaşık 1.000,00 TL gelir elde ettiğini, bu gelirinin dışında ek olarak izinli olduğu günlerde de çalıştığını, müteveffanın yaşamış olsaydı eğitimini tamamlayarak ve iş hayatında daha da derleyerek davacılara bakıp, ömür boyu onları gözeteceğini, müvekkili… emekli olup aylık gelirinin çok düşük olmasına karşın çocukları … lise öğrenimi için …. kaydettiğini, … de ailesine katkı da bulunmak için bir yandan eğitimine devam edip diğer yandan bir arkadaşının babasının işyerinde çalıştığını bildirerek davalıların ortaklaşa/birlikte ve zincirleme olarak, her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20,000.00 TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatının işlemiş faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücrederiyle birlikle müvekkillerine ödenmesine, davalı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklaşa/birlikte ve zincirleme olarak her bir davacı için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000.00 TL manevi tazminatın işlemiş faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleriyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 28.08.2011-28.08.2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin müvekkili şirketin poliçe sorumluluk kapsamında olmadığını, dava konusu kazaya ilişkin Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/33 esas sayılı dosyasından alınmış olan ve 3 kişilik trafik uzmanı bilirkişiler tarafından hazırlanmış olan heyet raporunda müvekkili şirket sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı, müteveffanın ise kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminatın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Davanın zamanaşımı ve derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili …, diğer davalı müvekkili … Ltd.Şti.de olay tarihinde şoför olarak çalışan kişi olduğunu, şirkete ait olan … plaka nolu çekici ve … plakalı nolu dorsesi ile Kırklareli’den aracına yüklediği çimentoyu İstanbul’a getirmek üzere yola çıktığını, Mahmutbey gişelerine gelmeden rampayı çıkarken araç hararet yaptığından sağ sinyalini yakarak aracını yolun sağındaki emniyet şeride çektiğini ve dörtlülerini yaktığını, dorsenin arkasında bulunan reflektörleri almak için aracının sağına bariyer tarafına geçtiğinde arkada bulunan reflektörleri almak için aracının yarı yerine gelmeden bir fren ve çarpma sesi geldiğini, çarpan aracın farı fırlayarak müvekkilinin ayağına çarptığını ve müvekkilinin hafif yaralandığını, davacıların oğlu olan müteveffa … çok süratli bir şekilde emniyet şeridinden yoluna devam etmek istediğini, ancak sürati nedeni ile emniyet şeridinde zaruri olarak durmak zorunda olan müvekkilinin idaresindeki aracın dorsesine arkadan çarparak yaralandığını ve bir gün sonrada vefat ettiğini, müteveffa …. emniyet şeridinde yoluna devam etmek istemesi ve aşırı sürati nedeni ile olayda tam kusurlu olduğunu, müvekkili hakkında olayda kusuru bulunmadığından Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında beraat kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacıların talep etmiş bulundukları maddi ve manevi tazminat taleplerinin de aşırı fahiş olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacıların davalılara karşı açtığı maddi tazminat davasının reddine, Davacıların davalılar …San. Tic. Ltd. Şti. ile …. karşı açtığı manevi tazminat davasının reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında davalı sürücü … tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kovuşturma aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunda ise sürücü … anlatımlarından yola çıkılarak ve cezai yönden irdeleme yapılarak ceza verilip verilmemesi konusunda kusuru olmadığının belirtildiğini, yerel mahkeme tarafından alınan raporda ise kaza tespit tutanağı dikkate alınmayarak sadece kovuşturma aşamasındaki rapor esas alınarak hukuki yönden tüm kusurun müteveffada olduğunun tespit edildiğini, ayrıca raporun hesap yönünden değerlendirmesinin de kabulünün mümkün olmadığını, ölüm ve bedensel zararlarda formüllerin önemli olmadığını, konunun uzmanın hukukçu bilirkiye görev verilmesi gerektiği, ne var ki raporun hesap uzmanı ve trafik bilirkişisi tarafından yapıldığını, hukuk bilgisi olmayan sigorta aktüerleri/hesap uzmanlarının yapabileceği bir iş olmadığını, raporun bu nedenle hesap yönünden kabulünün mümkün olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı …. istinaf talebi değerlendirildiğinde: Dairemiz 2018/3081 Esas ve 2020/3740 Karar sayılı ilamıyla; davacı … mirasçılarına gerekçeli karar tebliği ile kanunda belirtilen süreler geçtikten sonra dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosyanın, kararı veren mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir.Mahkemece mirasçılara gerekçeli karar tebliğ yapılmış, mirasçılar tarafından süresi içinde istinaf dilekçesi sunulmamış ve bu husus ayrıca mahkemece dairemize bildirilmiş olmakla, usulünce yapılan istinaf bulunmadığından … açısından istinaf değerlendirmeye alınmamıştır. Davacı …. istinaf talebi değerlendirildiğinde: Kaza tespit tutanağında”sürücü …. seyri esnasında kaza mahalline geldiğinde önünde seyreden trafik yavaşladığında emniyet şeridine girmek için manevra yaptığı esnada aracın ön kısımları ile sürücü …. kontrol, sevk ve idaresindeki çekici tarafından çekilen yarı römorkun arka kısımlarına çarpması sonucu kazanın meydana gelmiş olduğu, … ‘ in (asli) arkadan çarpma , (tali) şerit izleme değiştirme kurallarına riayet etmemek, …’ ün trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak (tali) kuralını ihlal ettiği” yazılıdır.Mahkemece aldırılan 31/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda müteveffa sürücü…. sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında yola gereken dikkatini vermediği, mevcut süratiyle olay mahalline yaklaştığı, sürücülerin zorunlu haller dışında girmesinin yasak olduğu emniyet şeridine girdiği,vaktin gündüz, görüş açık olduğu mahalde zorunlu olarak emniyet şeridine giren ve gerekli emniyet tedbirlerini alan davalı sürücü idaresindeki dorseli tıra arkadan çarpmak suretiyle asli derecede tam kusurlu olduğu, … atfı kabil kusur olmadığı görüşü açıklanmıştır.Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/33 Esas ve 2013/231 Karar sayılı kararı ile sanık olarak yargılanan …. beraatine karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.Mahkemece hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda, davacı yönünden 2918 sayılı Kanun’un 84.maddesi değerlendirilerek kusur durumunun tespit edildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere, kaza tespit tutanağına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı Zekiye vekilinin kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Kusura ilişkin değerlendirme ve aktüer rapor açısından somut istinaf nedenleri de açıklanmamış olmakla bu hususlara ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle; davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacı ….’ den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/02/2021