Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2149 E. 2022/2382 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2149
KARAR NO: 2022/2382
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI: 2015/1176 Esas – 2020/540 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/07/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya konumunda olan müvekkili … ve …’e çarptığını, kaza neticesinde müvekkili …’in yaralandığını, oğlu …’in ise hayatını kaybettiğini, davacı … bakımından geçici iş göremezlik nedeniyle 400,00 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 600,00 TL, bakıcı masrafı için 100,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri nedeniyle 200,00 TL, yol masrafları için 200,00 TL, destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 500,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, çocuğunu kaybetmesi nedeniyle 40.000,00 TL, kazada yaralanması nedeniyle 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … ve davalı … Metal A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … bakımından destekten yoksun kalma tazminatı 500,00 TL, cenaze ve defin giderleri için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, çocuğunu kaybetmesi nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 23/11/2014-23/11/2015 tarihleri arasında müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın sigortalısının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin poliçede yazılı limitler ile sorumlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelirlerin ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, tedavi giderleri, ulaşım giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararların SGK tarafından karşılanacağından müvekkilinden talep edilemeyeceğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … Ticaret A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken davacı … ve oğlu …’in yola çıktığını, müvekkilinin elinden çaba göstermesine rağmen adı geçenlere çarptığını, müvekkilinin meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, maddi tazminat taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davanın Kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye ihbarının gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında davalı sürücünün kusurlu bulunduğunu, yargılama sırasında alınan raporda da davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu bulunduğunu, 16/10/2019 tarihli İTÜ Fakültesi bilirkişi raporunda davalı sürücünün kusursuz bulunduğunu, raporlar arasında çelişki giderilmeden davanın reddine karar verildiğini, müvekkillerinin manevi tazminat istemlerinin de reddedilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu, kusurun manevi tazminatın belirlenmesindeki koşullardan sadece birisi olduğunu, manevi tazminatın belirlenmesinde kusurun ağırlığından ziyade kusurun meydana getirdiği zararın dikkate alması gerektiğini, verilen kararın hatalı olduğunu ve yasal zeminde dahi haksızlığa neden olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece kusura ilişkin aldırılan 16/07/2018 tarihli raporda; davalı sürücü …’in meydana gelen kazada %25, davacı …’in %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’in yaşı nedeniyle sonuç üzerine etken herhangi bir davranış faktörü bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece İTÜ bilirkişi heyetinden aldırılan 23/10/2019 tarihli raporunda; meydana gelen trafik kazasında davalı …’e atfa kabil herhangi bir kusurun bulunmadığı, davacı …’in %100 oranında asli kusurlu olduğu, müteveffa …’in yaşının kaza sırasında farik ve mümeyyiz olmaması sebebiyle atfa kabil kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Aynı olaya ilişkin Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/328 E. Sayılı dosyasın alınan ATK raporuna göre sanık araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun tespit edildiği, mahkemece beraat kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 06/02/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Mahkemece kusura ilişkin aldıınan İTÜ Trafik Uzmalarından oluşturulan bilirkişi heyeti raporu ile ceza yargılaması aşamasında alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu oldukları, heyet raporunu gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022