Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2140 E. 2022/2352 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2140
KARAR NO: 2022/2352
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
NUMARASI: 2019/1126 Esas – 2020/416 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı 2016 model … marka aracın 31.08.2019 tarihinde Dalyan kavşağında kırmızı ışıkta beklerken … plakalı aracın müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, çarpanın tam kusurlu olarak maddi hasarlı olarak trafik kazasına sebep olduğunu, olay yerinde trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu ve bu tutanakta karşı tarafın kusurun kendisinde olduğunu beyan ettiğini, kaza neticesi ile müvekkilinin aracında KDV dahil 5.851,68 TL maddi hasar meydana geldiğini, aracın kaza kaydı geçildiği için ve değişenler sebebi ile aracın fiyatının piyasa değerine göre düştüğünü, karşı tarafın aracının … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, değer kaybı için başvuruda bulunulduğunu, başvuru sebebi ile 1.213,40 TL ödemede bulunulduğunu, ancak müvekkilinin aracının modeli, kilometresi ve araçtaki hasar miktarı , hasar gören parçaları için bu bakiyenin yetersiz olduğunu, arabuluculuğa başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL bakiye değer kaybının davalı şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kazası sebebi ile davacı tarafından 01.10.2019 tarihinde değer kaybı talebinde bulunulduğunu, bu talebe istinaden hasar dosyası açıldığını, müvekkilinin yaptığı inceleme sonucunda değer kaybının 1.213,40 TL olduğunu ve bu tutarın davacı tarafa ödendiğini, bu sebeple müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kabulü ile 6.067,04 TL değer kaybı niteliğindeki tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, avans faizine dair talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan değer kaybı tespitine ilişkin raporun hatalı olduğunu, plastik parça hasarı değer kaybı hesaplamasına konu edilemeyeceğini, bu husus yönetmelik ile sabit olup yoruma açık olmadığını, araçta değer kaybı bulunmadığını, bagaj kapağı hasarı basit onarım ile giderilebilen hasardan olduğunu, yapılan işlem değer kaybına neden olmadığını, hükme esas alınan raporda bilirkişinin bagaj kapağının düzeltme işlemine tabi tutulduğundan bahsederek formülde düzeltme yapılan kaporta aksamı kısmına bu parçayı eklediğini, rapora karşı itirazda bulunduklarını itirazlarının değerlendirildiği bir ek rapor alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 31.08.2019 tarihinde sürücü … idaresindeki … plaka sayıtı aracı ile Aydın Didim İlçesi … Mahallesinde seyir halinde iken kırmızı ışık yanması ile durduğu esnada aracının arka kısımlarına aynı istikamette seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın ön kısımları ile çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafından araçta oluşan değer kaybının davalı sigorta şirketinden talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda hesaplamada; Dava konusu kaza ile ilgili olarak Değer Kaybına esas, Arka Tampon Demiri ( Değişim/Boya), Arka Tampon Alt (Değişim/ Boya), Arka Tampon Üst ( Değişim/Boya), Bagaj Kapağı ( Onarım / Boya) parçalarının hasar gördüğü, belirtilerek Hazine Müşteşarlığı’nın 14 Mayıs 2015 tarih ve … no ile Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren tebliği ve 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Trafik Kanunu Değer Kaybı Hesaplanması Genel Şartlar esaslarına göre yapılmış ve” Söz konusu araçta yaklaşık KDV ve işçilik dahil 5.851,68 TL hasar oluşmuş olduğu, ve taraflar arasında hasar miktarına yönelik fikir ayrılığı olmadığı, ve kadri marufunda| bulunduğu, kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, dava konusu kazalı aracın yapılan internet ve piyasa araştırmaları neticesinde kaza tarihi itibariyle 2. El piyasa Rayiç değerinin 115.000,00 TL civarında olduğu, kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 3 (üç) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.), Mevcut Kanun ve Yönetmelikler kapsamında aracın yaşı, geçmiş hasar kaydı, hasar gören parçaların tespiti, aracın kilometresi vb. etkenlerin birlikte değerlendirilmesi ile dava konusu araçta 7.280,44 ‘TL değer kaybı oluşmuş olduğu, davalı tarafından 07.10.2019 tarihinde 1.213,40 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının 7.280,44 TL -1.213,40 TL = 6,067,04 TL bakiye Değer Kaybı alacağının bulunduğu” kanaati açıklanmıştır. Her ne kadar Yargıtay 4. (kapatılan 17.) Hukuk Dairesi içtihatlarına göre değer kaybının belirlenmesinde aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınması gerekmekte ise de bu yönde davacı itirazı bulunmayıp davalı lehine oluşmuş usulü hak gözetilmek sureti ile yapılan incelemede, tamir gören parçaların plastik malzeme olduğu yönünde bilirkişi raporunda belirleme olmadığı gibi ekspertiz raporunda da bu husus belirtilmemiş olmakla dosya kapsamı ve delillerle uyumlu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 414,43 TL harçtan peşin alınan (54,40+49,50=)103,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 310,53 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2022