Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2108 E. 2022/405 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2108
KARAR NO: 2022/405
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/12/2019
NUMARASI: 2014/1253 Esas – 2019/1275 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd. Şti. firmasının maliki olduğu ve davalı …. tarafından ZMSS Poliçesi ile teminat altında olan davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 28.07.2011 tarihinde saat 23:00 sıralarında D-100 yolu Pendik Esenyalı İETT durağı önünde yaya müvekkili …’ya çarpması neticesinde yaralanmak tek taraflı taraflı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin bu kaza nedeniyle ağır yarandığını, 5 aylık hamile olan müvekkilinin anne karnında bebeğini kaybetmesine neden olan kaza da sürücü …’ın kusurlu olduğunu belirterek davacının fizik tedavi gördüğünü ve bu tedavisi için 1.000,00 TL harcama yaptığını, bu tedavi gideri ile ileride görmesi gerekecek tedavileri için 1.000,00 TL tedavi gideri, kaza tarihinde … İlaç fabrikasında ambalaj işinde çalışan davacının yaşanan kaza nedeni ile kazanç kaybının meydana geldiğinden şimdilik 1.000,00 TL kazanç kaybı, sürekli efor kaybı zararı olarak şimdilik 1.000,00 TL, ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı olarak şimdilik 1.000,00 TL, kazada 5 aylık hamile olan davacının kaza nedeniyle bebeğinin vefat ettiği ve doğmamış çocuğunun desteğinden yoksun kaldığından destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminat ile müvekkilinin yaralanması, kaza neticesinde ikinci evliliğinden doğacak olan çocuklarını kaybetmesi ve bir daha çocuk doğuramaz duruma gelmesi nedeniyle 110.000,00 TL manevi tazminat; davacının çocukları … ve …’ nin de annelerinin yaşamış olduğu kaza ve sonuçlarından etkilendiklerini belirterek her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalılardan davalı … şirketinin sigorta poliçesi limiti ve sorumluluğunda kalmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 01.07.2011/2012 vadeli ZMMS poliçesi ile sigorta teminatı altında olduğunu, davacının işbu davayı açmadan önce müvekkil şirkete başvurduğunu, aktüerya hesaplaması sonrası toplam zararının 63.320,98 TL olarak hesaplandığını ancak davacının kazanın meydana gelmesindeki kusuru dikkate alınarak 06.06.2012 tarihinde 15.823,00 TL ödeme yapıldığını, poliçe limitinin azami 200.000,00 TL olduğunu, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin % 27 oranında belirlediği maluliyet oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, davacının sürekli sakatlığına ilişkin taleplerinin ispatlaması gerektiğini, davacının tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, faiz talebinin reddinin gerektiğini, ancak kabul anlamına gelmemek kaydı ile uygulanabilecek faizin yasal faiz olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının asli kusurlu olduğunu, davacının araç önüne kendisini araç önüne birden attığını, bu durumda ağır kusurlu olacağını ve araç işleteninin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, talep edilen tedavi giderlerinin SGK ‘ nın sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Maddi tazminat davası yönünden 1-Davacının bakiye alacağı kalmadığından maddi tazminat talebinin reddine, Manevi tazminat davası yönünden 3-Manevi zarardan davalı sigortanın sorumlu olmadığından davalı … yönünden manevi tazminat talebinin reddine, … için 20.000-TL, … için 5.000-TL, … için 5.000-TL manevi tazminatın 28/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Turizm Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; poliçe tutarını aşan kısım bakımından karşılanmayan maddi zararın hesaplanarak lehine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminatın düşük belirlendiğini, … Sigorta lehine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka uygun olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … vekili de istinaf talep etmiş ise de; Mahkemece gerekli harç ve masrafların verilen kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle HMK’nın 344/1 maddesi gereğince istinaftan vazgeçmiş sayılarak istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın verildiği, bu kararın usulüne uygun tebliğ edildiği ancak ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf talebi incelemeye alınmamıştır. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri hüküm altına alınmıştır. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca da Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Dosya kapsamında hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunun davacılar vekiline 20/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde aktüerya bilirkişi raporu bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden aktüerya raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dava dilekçesinde “… maddi ve … manevi tazminatın” denildikten sonra parantez içerisinde “davalı … şirketi sigorta poliçesi limitinde ve sorumluluğunda kalmak kaydı ile” şeklinde yazılmak suretiyle davalı … şirketinden de manevi tazminat edildiği anlaşıldığına göre mahkemece de aynı yönde değerlendirme yapılarak poliçe kapsamında olmayan manevi tazminat talebi için davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu (davacının olayın meydana gelmesinde %85 oranında kusurlu olması), davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacılar lehine belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/02/2022