Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2085 E. 2021/272 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2085
KARAR NO : 2021/272
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİH: 09/05/2018
NUMARASI : 2016/153 Esas – 2018/508 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02/08/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı traktör ve arkasına bağlı patoz ile … ili, … ilçesi istikametinden Muş ili istikametine seyir halinde iken aşırı hızla girmiş olduğu keskin virajda direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığı, traktörde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği müteveffa … aşırı hızla keskin viraja giren traktörden düştüğü ve hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiğini, müteveffa … büyükbaş hayvancılık ve yazları kendisine ait olan tarlalarında ve bahçelerinde çalışarak hayvanların tüm beslenme ihtiyaçlarını karşılayarak çiftçilik yaptığını, vefat tarihine kadar, eşi …, çocukları … geçimini bu şekilde sağladığını, geride kalan eşi ve çocuklarının vefat eden müteveffanın desteğinden başka her hangi bir geliri bulunmadığı, … plakalı traktör kaza tarihi itibariyle trafik sigorta poliçesi bulunmadığı, ilgili kanun gereğince davanın …na yöneltildiği, davalının müvekkillerine her hangi bir ödemede bulunmadığı, müvekkillerinin cenazelerini kendi imkanları ile defnettiklerini, cenaze defin ve yol masraflarını müvekkili … tarafından karşılandığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın annesi … için 500,00 TL, müteveffanın öğrenci olan çocukları her biri için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL, şimdilik ve her bir kalem yönünden fazlasını talep ve dava hakları saklı kalarak 2.500,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olduğu, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, davanın kazaya karışan … plakalı araç işleteni … ile sürücüsü … ihbar edilmesi gerektiği, … ve … kendi adına dava açmış olduğu, reşit oldukları, kazada ölen babaları olduğundan her hangi bir destek ilişkisi olmadığı, bu iki davacı hakkındaki davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan esastan reddi gerektiği, müvekkil kurum sorumluluğu trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğu, cenaze masraflarının kabul edilemez olduğu, müvekkilinin temerrüdü söz konusu olmadığından faiz talebi ile türünü kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının davasının…. yönünden reddine, davacının davasının eş … yönünden hatır taşıması indirimi olarak %20 oranının dikkate alınarak kısmen kabulü ile 100.719,84 TL’nin ve oğul … yönünden hatır taşıması indirimi olarak %20 oranı gözetilerek 7.243,784 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacılar … verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; murisin traktörde yolcu konumunda olduğu sırada kazanın meydana geldiği, aracın yolcu taşımaya uygun olmadığı, hatır taşıması bulunduğunu, vekil eden haksız fiil faili olmadığından faiz talebinin yerinde bulunmadığı, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarına itirazların değerlendirilmediği ve kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, muris … kaza esnasında traktörün çamurluğunda yolculuk ettiğinin sabit olduğunu ve traktörün uygunsuz yerinde yolculuk yapılması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 02.08.2014 günü saat 15:00 sıralarında davadışı sürücü … sevk ve idaresindeki yine dava dışı … adına kayıtlı … plakalı traktör ve arkasına takılı patos makinesiyle il yolunu takiben Köprüköy istikametinden Muş istikametine seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde virajda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve sağdan yoldan çıkarak sonrasında toparlayıp tekrar yola girdiği, bu esnada traktörün çamurluğunda yolcu olarak bulunan davacıların murisi yolcu …’nın dengesini kaybederek düşmesi neticesinde ölümüyle sonuçlanan dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Mahkemece ATK’dan aldırılan kusur raporuna göre, sürücü …’nın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu … nın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğunu tespit eden rapor hükme esas alınmıştır. ATK raporunda “Mahkemeniz dosyası ve ekli gönderilen Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/35 Esas sayılı dosyasına ait belgeler tarafımızdan tümüyle incelenmiş, ceza davasının gerekçeli kararı, kaza tespit tutanağı, ifadeler, savcılık aşamasında 28.09.2014 tarihinde yapılan keşfe binaen düzenlenen ve sürücüye tali yolcuya asli kusur izafe edilen 31.10.2014 tarihli bilirkişi raporu, dava ve cevap dilekçeleri görülmüştür. Olay mahallinin konumu, yol özellikleri, traktörün virajda direksiyon hakimiyetini kaybedip sağdan yoldan çıkması ve tekrar yola girdiği, traktörün devrilmemesi, müteveffanın çamurluk üzerinde seyahat etmekte olması ve aracın yoldan çıkıp tekrar yola girme esnasında dengesini kaybedip düşmesi de dikkate alındığında; savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporuna iştirak edilemediği” belirtilmiştir. Mahkemece İTÜ’den oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan kusur raporuna göre de, meydana gelen kaza neticesinden müteveffa yolcu …nın yaralanması sonucunda … plakalı traktör sürücüsü … % 75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu …’nın ise kendi yaralanmasından % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Müteveffa tek taraflı kaza yapan sigortasız araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan müteveffa için sonuca etkili değildir. Ne var ki İlk Derece Mahkemesi kararında kusur raporlarında traktör çamurluğunda yolculuk eden müteveffaya verilen kusurun müterafik kusur olup olmadığı tartışılmamıştır. Konuya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikte 2017/4501 Esas ve 2019/10248 Karar sayılı emsal kararında da belirttiği gibi”…Somut olayda, kazada vefat eden … traktörde yolcu olup, davacıların desteğinin traktörün çamurluğunda yolculuk etmesinin zararlı sonucun oluşumunda etkili olduğu; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. Md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır. Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporu uyarınca vefat eden kişinin %75 kusurlu olduğu kabul edilerek tazminat tutarına bu kusurdan indirim yapılarak belirlenen rakam üzerinden hükmedilmiştir. Yolcunun nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde seyretmesi sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır. Vefat eden desteğin, traktörün sağ çamurluğunda yolculuk etmek suretiyle zararın doğumunda etkili olduğu olayda müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Yolcunun eylemi sebebiyle belirlenen kusur oranı bilirkişi tarafından tazminat tutarına indirim olarak uygulanamayacak olup tespit edilen gerçek zarar tazminatından BK’nun 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca makul oranda hakkaniyete uygun müterafik kusur indirimi (Dairemiz’in yerleşik uygulamaları ile bu oran %20) yapılması ile oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, ölen kişinin %75 kusurlu olduğu kabul edilerek eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir. Somut olayda da yolcu olan desteğin traktörün çamurluğunda yolculuk etmesi, zararlı sonucun artmasına sebep olduğundan hükme esas alınan kusur raporunda müteveffanın gayri nizamı yolculuk yapması nedeni ile verilen %25 oranında ki kusur, müterafik kusur kabul edilerek, dava dışı sürücünün %100 kusuruna göre belirlenen tazminattan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları gereğince %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirse de (başka bir ifadeyle aslında müteveffa yolcu olduğundan kazanın oluşunda kusursuz kabul edilmesi, dava dışı traktör sürücüsü %100 oranında kusurlu kabul edilmesi ile belirlenen tazminattan ayrıca %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması) davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmadığından müteveffanın %25 oranında ki kusur oranına göre indirim yapılmış olması bakımından davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle sonuç olarak müteveffanın %25 kusur oranına göre tazminat belirlenmesi davalının lehine olduğundan istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 7.374,99 TL harçtan peşin alınan (35,90+1.807,83=) 1.843,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.531,26 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, davacı … yönünden kesin, diğer davacılar ve davalı yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesdavalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. 18/02/2021