Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2068 E. 2022/283 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2068
KARAR NO: 2022/283
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/01/2020
NUMARASI: 2014/1187 Esas – 2020/44 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … plaka sayılı maliki … olan motosikleti ile Zeytinburnu istikametine giderken, Veliefendi ana kapısı önünde bulunan trafik ışıklarında durup, yeşil ışığın kendisine yanmasıyla hareket ettiği ancak … istikametinden sahilyolu istikametine kırmızı ışıkta dönüş yapan … plaka sayılı aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığını, davacının sol el bilek kemiğinde kırılma meydana geldiğini, beyanla hastaneye gidip gelme gideri olarak 500,00-TL, motosikletin tamirat giderleri için 500,00-TL, geçici iş görmezlik nedeniyle 1.000-TL olmak üzere toplam 2.000-TL maddi tazminat ile kazayı yapan kişinin kendisini hiç arayıp sormaması, tedavisi ile ilgilenmemesi nedeniyle 20.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …in kazanın meydana geldiği gün, bir kamyonun sıkıştırması üzerine diğer araçlardan kurtulmak için kırmızı ışık yanmadan sarı ışıkta geçtiğini, bu arada davacının kullandığı motosikletin davalının önüne çıktığını, kazadan sonra davalının ehliyetinin fotokopisi üzerine kırmızı ışıkta geçtiğini beyan eden bir ibare yazarak imzalamadığını, olay yerinden kaçmadığını, kaza sonucu davalının davacıyla hemen ilgilendiğini, davacıda herhangi bir yaralanma ve motorda da hasar olmaması nedeni ile kaza mahalline polis çağrılmadığını ve her iki tarafın anlaşarak davalının davacının motor tamiri için istediği 150-TL’ye karşılık öğrenci olması nedeni ile cebindeki 100-TL’yi vererek kaza yerinden ayrıldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; tedavi ve geçici iş göremezlik tazminatının sosyal güvenlik kurumunun sorumlu olduğunu, onarım bedeline ilişkin taleplerin teminat dışında olduğunu, kusur oranlarını kabul etmediklerini, manevi tazminat talebinin poliçe dışı olduğunu, faiz talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “maddi tazminat talebi yönünden, davanın kısmen kabulü ile,1-2.319,09 TL geçici iş göremezlik zararı ve 106.452,23 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 108.771,32 TL maddi tazminatın davalılar … ve … için haksız fiil tarihi olan 04/08/2012 tarihinden, davalı … sigorta a.ş için dava tarihi olan 31/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,2- 500 TL hastane masrafı-yol ve yiyecek gideri talebi ve 500-TL motosiklet tamirat gideri talepleri yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine, 3-Davalı devrolunan … Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.) yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının tedavisi mümkün olan rahatsızlığının tedavi edilip edilmediği, edilmedi ise hükümde bu durumun dikkate alınmasının hatalı olduğunu, kesin maluliyet oranı belirlenmeden yapılan tazminat hesabının hükme esas alınmaması gerektiğini, davacının ıslaha konu taleplerinin zamanaşımına uğradığını, her halükarda ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihi olan 26/06/2019 tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacının maluliyet ve iş göremezlik durumunun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan aldırılan 30/01/2017 tarihli maluliyet raporunda davacının % 18,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğu, davacının ameliyat olması durumunda durumunun iyileşebileceği ve maluliyet oranın değişebileceği, ameliyat olması durumunda ameliyattan 18 ay sonra gönderildiği takdirde maluliyet yönünden yeniden değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulunundan aldırılan 22/02/2018 tarihli maluliyet raporunda davacının ameliyat olması durumunda durumunun iyileşebileceği ve maluliyet oranın değişebileceği, ameliyat olması durumunda ameliyattan 18 ay sonra gönderildiği takdirde maluliyet yönünden yeniden değerlendirilebileceği, davacının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğin hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak 3. Kurul tarafından uygulanmayan sol taraf indirimi yapıldığında E cetveline göre % 14,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 22/02/2018 tarihli maluliyet raporunda ve Adli Tıp Kurumundan aldırılan 30/01/2017 tarihli maluliyet raporunda davacının tekrar kontrolü gerektiğine dair bir belirleme bulunmadığı, davacının ameliyat olması ihtimali halinde yeniden değerlendirme yapılabileceğinin belirtildiği, her iki raporda da davacının maluliyet oranının ve iyileşme süresinin net bir şekilde belirlendiği görülmekle maluliyetin oranının belirlenmediğine yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2887 Esas 2021/2408 Karar sayılı kararı). KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından, sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım yapılmamış, kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı (uzamış zamanaşımı) süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlar. Sürenin işlemeye başlaması için zarar görenin zararı ve onun failini öğrenmesi gerekmez. Ancak zarar ve onun faili sonradan öğrenilmiş ise davanın, öğrenme tarihinden itibaren KTK’nın 109/2. maddesine göre 2 yıllık süre içerisinde açılması gerekir. Somut olayda trafik kazası nedeni ile davacının 09/08/2012 tarihinde yaralandığı, dosya kapsamında alınan 22/02/2018 tarihli ATK maluliyet raporu ile maluliyetin tespit edildiği, bu durumda dava KTK’nın 109/2 maddesine göre zararın öğrenildiği 22/02/2018 tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde 18/07/2019 tarihinde ıslah yapıldığı görülmekle davalı vekilinin ıslah zaman aşımına yönelik istinafı yerinde değildir. Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde işleten ve sürücü için temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarihtir. KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinin 8.günden itibaren davalı Sigorta Şirketinin temerrütünden söz edilebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça, davadan önce davalı Sigorta Şirketine herhangi bir başvuru yapıldığına ilişkin belge sunulmadığı görülmektedir. Bu durumda, davalı Sigorta Şirketi, dava tarihinde temerrüde düşmüş olacağından dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarına faiz başlangıç tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olarak alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 7.430,16 TL harçtan peşin alınan 1.911,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.518,22 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. ‘den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/02/2022