Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2018 E. 2020/4124 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2018
KARAR NO: 2020/4124
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2020/29 Esas – 2020/448 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nın maliki olduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı traktör seyir halindeyken, kaldırım yapım çalışması için yol kenarına dökülen mucur yığınına çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin Göl Hisar Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini, kaza ile ilgili Gölhisar Cumhuriyet Başsavcılığına 2018/982 E sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalı belediyenin aracı … Sigorta A.Ş’ye sigortalı olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinde kalıcı maluliyet oluştuğunu, müvekkilinin eskisi gibi çalışamayacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL geçici maluliyet tazminatı, 50,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket sigortalısı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkil şirketin gerçek zarardan sigortalısının trafik kazasındaki kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın iş kazası olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkil belediyenin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, kaza tespit tutanağında yetkili firmanın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, alt yapı çalışmasını müvekkil belediyenin değil …-… Şirketinin yaptığını, davacı tarafın emniyet aşamasında şikayetçi olmadığını bildirdiğini, sonrasında ise bu davayı açtığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili istanbul anadolu nöbetçi iş mahkemesine gönderilmesine, 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine, ” karar verilmiş, Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava konusu tazminat taleplerinden maddi tazminatlar ZMSS poliçesi kapsamında olup, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin diğer davalı …’nin trafik sigortacısı olduğunu, Sigorta hukukunun, Türk Ticaret Kanunu 6. Kitapta düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 4/a maddesinde bu kanundan kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu açıkça belirtildiğini, dava konusu kazanı trafik-iş kazası olduğunu, emsal Yargıtay kararlarında da davalılar arasında zorunlu mali mesuliyet sigortacısı da bulunmakta ise davanın Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde olduğunun belirtildiğini, bu nedenle mahkemenin verdiği görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. 4857 sayılı Kanunu’nun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta trafik kazasının gerçekleştiği tarihte davacının davalı …’nın çalışanı yani işçisi olduğu ve davacının, davalı işverene ait araçta bulunduğu sırada gerçekleşen trafik kazasında yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda işçi ile işveren arasında oluşan bir ihtilaf bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümleri uygulanacağından davanın çözümlenmesinde İş Mahkemeleri görevli olacaktır. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/12/2020