Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2016 E. 2022/2189 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2016
KARAR NO: 2022/2189
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2016/623 Esas – 2020/112 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … A.Ş. Ye ait … plakalı araca davalıya ait … plakalı iş makinesinin çarpması sonucu hasara uğradığını, davalı araç maliki sürücüsünün kusurlu olduğunu, zarar görenlere ödeme yapan müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 11.286,00 TL hasar bedelinin, ödeme tarihi olan 03/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 13.02.2015 tarihinde müvekkili şirkete ait terminal işletmesinde, oluşan söz konusu hasarın, davacı şirketçe sigortalı aracın sürücüsünün kusur ve ihmali sonucunda meydana geldiğini, müvekkili şirkete atfedilecek bir kusurun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın esastan reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda her ne kadar sigorta uzmanı ve makine mühendisi raporu arasında kusur bakımından çelişki olmadığı belirtilmiş ise de, sigorta uzmanı raporunun sonuç kısmında, davalı tarafın tam kusurlu olduğu kabul edilerek rapor tanzim edildiğini, makine mühendisinin raporunda ise tespit edilenin aksine kusur dağılımı yapıldığını, dolayısıyla, kararın aksine, iki rapor arasında çelişki olduğunu, olayın oluş şekli incelendiğinde, hasarın meydana gelişindeki ana olay trafik kazası olmadığından, makine mühendisi bilirkişi dosyadan kusur bakımından rapor vermeye ehil olmadığını, davalı tarafın hasarın oluşumuna bilerek sebebiyet verdiğinden, hasardan sorumlu olması gerektiğini, hükme esas alınan rapordaki incelemenin yetersiz olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 13.02.2015 tarihinde davacıya kasko sigortalı … plakalı tır aracının sürücü … sevk ve idaresinde iken davalının işlettiği terminaldeki … vinci arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağının, olay yeri krokisinin düzenlenmediği, kazaya ilişkin her iki aracın sürücüsü ve görgü tanıkları tarafından hasar tespit tutanağının düzenlendiği, tutanak içeriğinde kaza oluşunun anlatıldığı, hasarlanan bölge ve miktarı ile kusur değerlendirilmesi yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda kazanın kusur değerlendirilmesinin dayanağı mevzuat maddesi atıfı yapılmadığı görülmektedir. Bilirkişi tarafından tespit edilen kaza mahallinin kaza tespit tutanağı bulunmadığı için denetlemesi yapılamamaktadır. Mahkeme huzurunda keşif yapılıp kaza mahalli tespiti yapılmamıştır. Tarafların kusur durumunun tespiti için kaza mahallinde araçların konumları ve manevraları ve öncelik durumunun, çarpma noktasının tespiti önemlidir. Mahkemece kusur durumu tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ilgili liman müdürlüğünden kazanın vuku olduğu alanda yükleme ve boşaltma alanlarına ilişkin yapılan planlama, yükleme için bekleme yapan araçların konumlarının bulunması gereken noktaların nasıl belirlendiği ve vincin çalıştığı alanın koordinatlarının temin edilmesi ile kazanın gerçekleştiği yerin tam olarak saptanması için başka bir bilirkişi refakatiyle olay yerinde keşif yapılarak başka makine mühendisi bilirkişiden kazaya karışan tırı da inceleyerek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/11/2022