Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2014 E. 2022/2212 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2014
KARAR NO: 2022/2212
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI: 2016/774 Esas – 2020/609 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortaladığı … plakalı aracın 28.09.2015 tarihinde kendi kullandığı … plakalı motosiklete çarpması sonucunda yaralandığını, meydana gelen olay nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü, davalı sigorta şirketine 09.05.2016 tarihinde başvuruda bulunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını bu nedenle sürekli maluliyet tazminatının tespit edilerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 54.478,66 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; sigortaladıkları aracın kusur oranı ve poliçedeki limit dahilinde sorumlu olduklarını, davacı tarafın müterafik kusurunun araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 54.578,66-TL sürekli işgöremezlik tazminatının davacının davalı sigortaya başvuruda bulunduğu 09/05/2016 tarihinden itibaren 8. İşgünü olan 19/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 09.02.2020 tarihli hesap bilirkişi raporunda müvekkili şirket tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na 19.284,78 TL ödeme yapıldığını, davacının maddi zararı olan 57.783,08 TL’den bilirkişi raporunda tespit edilen 19.284,78 TL ödeme mahsup edilerek 38.498,30 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken, 54.578,66 TL üzerinden hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, temerrütün oluşabilmesi için gerekli olan tüm belgeler ile birlikte sigorta şirketine başvuru yapılması zorunluluğu olduğunu, tazminat hesabının yapılabilmesi için gerekli olan en önemli belgenin maluliyet raporu olup, davacı tarafın müvekkil şirkete başvurusu sırasında maluliyet raporu sunulmadığını, davacının %8,0 maluliyetine ilişkin raporun dava açıldıktan sonra Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlendiğini, bu sebeple temerrüt tarihinin dava tarihi olduğunu, dava konusu olayda dava tarihinden itibaren faize hüküm kurulması gerekirken 19/05/2016 tarihinden itibaren faize hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 28.09.2015 günü, saat 08.10 sıralarında; … Mah. … Sok. ile … Sok. … Apt. yanında; … plakalı motosiklet sürücüsü … isimli sürücünün … Caddesi istikametine … Sokak üzerinde seyir halinde olup kavşağa girdiği, … plakalı araç sürücüsü …’un da kavşağa girdiği anda … plakalı motosiklet ile çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği 12/12/2019 tarihli açıklama dilekçesinden anlaşılmıştır. KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Somut olayda; hasar dosyasında bulunan başvuru dilekçesi üzerindeki alıcı kaşesine göre davalıya 11.05.2016 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup bu tarihten sonraki 8. işgününün sonu olan 23.05.2016 itibariyle davalı sigorta şirketi temerrüde düşmüştür. Sigortacı yönünden bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken 19/05/2016 tarihinden itibaren faiz başlangıcına hükmedilmesi doğru olmamıştır.Davalı vekili 29/01/2018 tarihli dilekçesi ekinde SGK ya yaptığı ödeme belgelerini ibraz etmiş ve bu miktarların hesaplanan tazminattan düşülmesini talep etmiş ise de bu ödemelerin hangi kaleme ilişkin olduğu anlaşılamadığından ve Mahkemece SGK’ya yazılan yazıya cevap verilmesi beklenmeden karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde Mahkemece yapılması gereken, SGK’ya hangi kalemlerden ödeme yapıldığının belirlenmesi için yeniden müzekkere yazmak, gelecek cevaba göre belirlenen tazminattan düşülmesi gereken bir miktar varsa dikkate almak ve kazanılmış haklar da gözetilerek karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/12/2022