Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2012 E. 2022/2211 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2012
KARAR NO: 2022/2211
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI: 2017/363 Esas – 2020/320 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın davalı şirketin … poliçe nolu kasko poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu aracın 21.10.2016 tarihinde tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını, aracın davalı şirketin anlaşmalı eksperi tarafından incelendiğini, eksperin onay vermesi üzerine onarımının yapıldığını, söz konusu hasar bedelinin 29.418,88 TL bedelli fatura ile müvekkili şirkete fatura edildiğini ve müvekkili şirketçe ödendiğini, ödenen bu miktarın müvekkili tarafından düzenlenen fatura ile davalıya yansıtıldığını ancak davalı tarafından ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli olan 29.418,88 TL’nin ihtarmenin tebliğ tarihi olan 05.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket nezdinde davacı sigortalıya ait … plakalı araca ilişkin … numaralı … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi mevcut olduğunu, sigortalı aracın geçirdiği tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası için müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, sigortalı aracın geçirmiş olduğu kazanın tek taraflı olması nedeniyle, kazanın Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit tutanağında belirtilen yer, tarih ve zamanda gerçekleşip gerçekleşmediği, kaza olayı sonrasında sigortalı araç sürücüsünde değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapıldığının tespiti halinde gerçek sürücünün tespiti ile kaza anında yasal promilin üzerinde alkollü olup olmadığı, kaza olayının oluşumunda sürücü şahıstaki alkolün etkisinin bulunup bulunmadığı hususlarında … Sigorta inceleme Araştırma Danışmanlık Limited Şirketi’nden rapor istendiğini, araştırma şirketi tarafından düzenlenen … numaralı, 14.11.2016 tarihli rapora göre; araştırmaya konu kaza olayının C Bölgesi Trafik Denetleme Ekipler Amirliğine bağlı trafik polis ekipleri tarafından tanzim olunmuş maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında belirtilen yer, tarih ve zamanda gerçekleşmiş olabileceği ancak kazadan sonra sürücü değişikliği yapıldığının tespit edildiğini, araştırma şirketi tarafından düzenlenen rapora göre, kazanın alkolün etkisi altında işlenmiş olduğunu, bu nedenle kazadan sonra sürücü değişikliği yapıldığı görüşünün benimsendiğini, dava konusu hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında kalması nedeniyle müvekkil şirketin hasardan sorumluluğu bulunmadığını, kazada yolcu konumunda olduğunu iddia eden …’ın yazılı beyanları ile …’nin beyanlarının birbirini tutmadığını, anılan beyanlar ile arama kayıtları eşleştirildiğinde tutarsızlıklar bulunduğunu, dava konusu kazada yolcu konumunda olduğunu iddia ve beyan eden …’ın, araştırma şirketine vermiş olduğu yazılı beyanında aracın S.O.S düğmesine bastıklarında Almanca konuşulanları anlayamadıklarını, polis kelimesinin anlaşılması ürerine polisi aradığını, bu sırada sigorta şirketini arayarak çekici istediğini, çekici yollayacaklarını bildirilmesi üzerine, “polis tutanak düzenlesin ben sizi tekrar ararım” dediğini, yaklaşık yarım saat sonra trafik ekibinin ve öncesinde çekisinin geldiğini beyan ettiğini, dava konusu olayda yolcu olduğunu iddia eden …’in kardeşi …’in telefon kayıtları incelendiğinde, abisinin kendisini aramasından bir dakika sonra … numaralı … yardım hattını, daha sonra arkadaşı …’yi aradığının gözüktüğünü, …’ın kazayı kendisinin yaptığını beyan ettiği ses kaydıyla sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 29.418,88 TL’nin 14/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, mahkemece talep edilen kamera kayıtlarının dosyaya sunulamadığı için sadece dava dosyasında mevcut olan telefon görüşmelerinden sürücü değişikliği yapıldığına dair bir kanaate varılamadığının belirtildiğini, eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuken mümkün olmadığını, sigortalı tarafından ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, … Sigorta İnceleme Danışmanlık Limited Şirketi tarafından yapılan inceleme neticesinde, …’nin beyan edildiği gibi aracın sürücüsü olmadığının, kazadan sonra sürücü değişikliği yapıldığının, davaya konu olayda …’ın kendisi açıkça kazayı yaptığını söylemesine rağmen, daha sonra kazanın … tarafından yapıldığının ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu sürücü ve yolcu olduğunu iddia eden kişilerin beyanlarının da çelişkili olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamına ve Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; 21/10/2016 tarihinde, saat 03:45 sıralarında davalı tarafa kasko sigortalı, davacı tarafın maliki olduğu dava konusu … plaka sayılı … (…) markaltip, 2015 model aracın dava dışı sürücüsü yönetiminde seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde sağ taraftan yol dışı kalıp orta ayırıcı refüje aracının sağ ön muhtelif kısımları ile çarpması sonucu, maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olayın meydana geldiği, araç hasar bedelinin davalı kasko şirketi tarafından doğru ihbar yükümlülüğüne uyulmadığından teminat dışı olduğu iddiası ile davacı sigortalıya ödenmemiş olmasından dolayı eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağı resmi görevliler tarafından düzenlenmiş olup sürücü olarak … gösterilmiştir. Mahkemece yapılan yazışmalara verilen cevaplara göre olayı gören görüntü kayıtlarına ulaşılamamıştır. Kasko Sigorta Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK’nun 1409.maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra, oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin, Kasko Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5.maddesi ve TTK’nun 1446.maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu, sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle ispatlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. Ancak sigortacının rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde oluştuğunu ve bu oluş şeklinin sigorta teminatı dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle ispatlaması gerekmektedir. 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Genel Şartlar A.5.10. maddesi “Zorunlu haller (tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeni ile uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.Somut olayda sigortalının doğru ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği davalı tarafça yaptırılan inceleme raporuna dayanılarak ileri sürülmekte olup bilirkişi raporunun incelenmesinde de raporun 8. Sayfa başının eksik düzenlenmiş olduğu görülmekle ses kayıtlarının nasıl değerlendirildiği anlaşılamamıştır. Ayrıca ses kaydının dökümü de dosyada bulunamamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken bir bilirkişi marifeti ile …’ın gönderdiği ses kayıtlarını içerin cd nin çözümünü yaptırmak ve daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden cd dökümünün içeriği ile sigorta şirketi incelemesi ve itirazlarını karşılaştırıp tartışmak sureti ile sürücü değişikliğinin mevcut olup olmadığı yönünde ek rapor almak ve yukarıya aktarılan hükümler kapsamında ispat külfetinin yer değiştirip değiştirmediği hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, konusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/12/2022