Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2007 E. 2022/2110 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2007
KARAR NO: 2022/2110
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
NUMARASI: 2017/1030 Esas – 2020/354 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … A.Ş.’nin logosunu taşıyan ve davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı servis aracında bulunan müvekkilinin, aracın kasise hızlı şekilde girmesi neticesinde arka koltuktan düşerek yaralandığını, mevcut yaralanmadan dolayı omuriliğinde kırıklar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda tamamen davalı tarafın kusurlu olduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 1.000 TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatının tüm davalılardan; müvekkilinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle 50.000 TL manevi tazminatın ise davalılar … A.Ş. ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemi yönünden tarafların sulh olması ve bu bağlamda davacı tarafın davasından feragat etmiş olması nedeniyle açılan davanın reddine, Davacı tarafından davalılar … Tic. A.Ş. ile … aleyhine açılan manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının olayda yolcu olduğunu, yolcu olduğunun davacı vekilinin dava dilekçesinde ikrarı ile de sabit olduğunu, davaya konu uyuşmazlıkta, davacı ile müvekkili şirket arasında yolcu taşıma sözleşmesinin bulunduğu, davacının tacir olmadığı ve bu nedenle davacının tüketici konumunda bulunduğu ve dolayısı ile taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğunun kabulü ile Mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu eylemin meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket ile birlikte … Turizm’in sorumluluğunun bulunduğunu, ihbar taleplerinin yerel mahkemece değerlendirilmediğini, müterafik kusur incelemesinin yapılmamış olduğunu ve ceza mahkemesinin kusur raporuna değinmesinin hatalı olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, derdest davada alınan ATK raporuna göre de davacının zararı karşılanmış olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 29/04/2017 tarihinde davalı sürücü Sabahatin’in sevk ve idaresindeki davalı … Turizm A.Ş.’nin logosunu taşıyan … plaka sayılı servis aracında bulunan davacının aracın kasise hızlı şekilde girmesi neticesinde arka koltuktan düşerek yaralandığı, bu yaralanma nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır. Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 850 ve devamı maddelerine göre açılmış yolcu taşıma sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.Somut olayda; davanın açıldığı 12/12/2017 tarihi olması itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği, davacı-yolcuların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla seyahat etmesi nedeniyle tüketici oldukları, davalıların ise işleten, taşıyıcı ve sürücü olup zararın, davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiş olmasına göre dava konusu taşıma işleminin 6502 sayılı Kanun’un 3/l. maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a/3. ve 355. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş; Daire kararının kapsam ve şekline göre diğer istinaf itirazlarının incelenme konusu yapılmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf talep eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022