Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2 E. 2022/445 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2
KARAR NO: 2022/445
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2017/653 Esas – 2019/727 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2016 tarihinde kendisine ait ve sürücüsü … olan … plakalı araç ile işleteni … ve sürücüsü … olan 20 D 9193 plakalı aracın ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle … plakalı aracın tamir ve oranımından dolayı 19.569,63 TL, değer kaybı nedeniyle 7.580,58 TL, aracın çekilmesi için 2.270,00 TL ve ikame araç bedeli nedeniyle 2.124,00 TL olmak üzere toplam 31.544,21 TL zarar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi tarafından 5.000,00 TL’nin 22/09/2016 tarihinde, 7.786,01 TL’nin 01/11/2016 tarihinde ödendiğini, bu nedenle bakiye 18.758,20 TL’nin (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar …ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazada davacının müterafik kusuru olduğunu, davacının aracının yabancı plakalı olması nedeniyle yeşilkart sigortası olmadan Türkiye’ye giriş yapmasının olanaksız olduğunu, davacının varsa zararını bu sigortadan almış olabileceğini, onarım ve araçta meydana gelen zaranın davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, …’nun faturasına göre araç kabul tarihinin 08/08/2016 olduğunu, çekme işleminin ise 11/08/2016 olarak yazıldığını, davacının böyle bir hizmet almadığı halde almış gibi gösterip fatura temin ettiğini, aracın balans ayarının yapılmasının kaza ile illiyet bağı olmadığını, eksper raporu ile firmanın raporunun çelişkili olduğunu, eksper raporunun kabul edilmesi gerektiğini, fiyatların olağanüstü abartılı olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını kazayı fırsata çevirmeye çalıştığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü İle, Hasarlı aracın bakiye tamir ve onarım bedeli olan 7.683,40 TL’nin, çekme bedeli olan 2.770,00 TL’nin (bu miktar bakımından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) her 3 davalıdan, davalı sigorta şirketi bakımından 26/09/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımıdnan 07/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya Verilmesine, 3.500,00 TL ikame araç bedelinin ise işleten ve sürücü olan davalı … ve …’dan 07/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya Verilmesine, Fazlaya ilişkin kısmın Reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tüm kusurun davacı araç sürücüsünde olduğunu, kaza fotoğrafları ile değişen parçalar arasında tutarsızlık bulunduğunu, aracın 10 günde onarılacağı görüşünün yerinde olmadığını, araç için çekme masrafı yapılmadan İstanbul’a getirildiğini, çekici masrafı yapıldığı kabul edilmiş olsa bile belirtilen fatura ile kilometre yönünden çelişki olduğunu, davacının ödediğini beyan ettiği ikame araç bedelinin haksız fiil tarihi ile hesaplanması gerektiğini, kaza tarihi itiibarıyla 10 gün için hesaplanan 500 Euronun kur karşılığının 1.627,50 TL olduğunu, kaldı ki davacının ödediğini iddia ettiği ikame araç bedelinin hükmedilen miktarın da altında olduğunu, yeni bir bilirkişi raporu alınmadan eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; Davacının maliki ve kızı …’ in sürücüsü olduğu … Almanya plakalı … model aracıyla seyir halinde iken 07.08.2016 tarihinde Denizli Köşk ilçesinden Nazilli istikametine seyir halindeyken, diğer davalı adına kayıtlı ve davalılardan … yönetimindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, … plakalı araç sürücüsü, işleteni ve sigortacısından maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosyada alınan bilirkişi heyet raporunda, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken sağa dönüş için kavşağa geldiğinde aracının hızını kullandığı aracın teknik özellikleri ve görüş şartlarının gerektirdiği şekilde kullanması gerekirken sağa dönüş kurallarına uymadığı, gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu kapsamda yol ve araçların seyir durumunu dikkate almayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, bu kapsamda; KTK Madde 47/d “Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak,” KTK Madde 53/1-a “Sağa Dönüş Kurallarına uymamak”, KTK Madde 52/a “Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak,” kurallarının ihmal ve ihlal edilmesi nedeni ile % 100 oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’in kendi şeridinde seyrediyor olması ve kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğu, görüşü açıklanmış olup, bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile taraflar arasında düzenlenen kaza tespit tutanağının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında, kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak, hasar ve tamir süresi açısından konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Davacı tanığı … talimat ile verdiği ifadesinde, “kazayı duyması üzerine … müşterim olan … Kurtarmadan çekici aracı ile Manavgat’tan Nazilliye abimin yanına gittim, aracın ön sol kısmının tamponu lastiğe dayanmıştı, araç hareket etmiyordu, aracı çekiciye yükledik ve Manavgat’ta aracı getirdik, Nazilli Manavgat arası gidiş geliş 900km yi bulmuştu, aracı Manavgatı getirdikten bir gün sonra Antalya da bulunan … servisine aracı götürdük,” yönünde beyanda bulunmuş olup, davacının ödediğini iddia ettiği araç çekici bedeli 2.700,00 TL olarak açıklanmış, bu ödemeye ilişkin araç çekim ücreti 2.270,00 TL bedelli fatura fotokopisi sunulmuş da olduğundan çekici masrafına ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Ek raporda, dava konusu araç muadillerinin döviz kuru üzerinden kiralandığı ve rayicin 350,00-400,00 TL (ortalama 50 Euro) olduğu açıklanmış ve 2. ek raporda da 10 gün * 350,00 = 3.500,00 TL hesaplanmış ve bu miktar karar altına alınmıştır. Hesaplama yöntemi açısından rapor karar vermeye elverişli olup, davacının ödediğini iddia ettiği ikame araç bedeli dava dilekçesinde 2.124,00 TL olarak açıklanmış olmasına rağmen, bu miktardan fazlasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. İkame araç bedeline ilişkin istinaf itirazı yerindedir. Bu nedenle; davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 2-Hasarlı aracın bakiye tamir ve onarım bedeli olan 7.683,40 TL’nin, çekme bedeli olan 2.770,00 TL’nin (bu miktar bakımından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) her 3 davalıdan, davalı sigorta şirketi bakımından 26/09/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımıdnan 07/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3- 2.124,00 TL ikame araç bedelinin ise işleten ve sürücü olan davalı … ve …’dan 07/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 714,07 TL nispi karar harcının peşin yatırılan 320,35 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 393,72 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5- Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 6- Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.558,90 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 868,72 TL yargılama gideri ile 320,35 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 1.220,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı … tarafından yapılan toplam 56,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktarı ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 24,79 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 9-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalılar … ve … vekilleri tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yapılan 54,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2022