Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1997 E. 2022/2109 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1997
KARAR NO: 2022/2109
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2015/780 Esas – 2019/1143 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisi …’ın 04/12/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın içerisinde yolcu iken vefat ettiğini, davacıların …na başvurduklarını ve … sayılı dosya açıldığını, davalının … plakalı aracın sigortacısı dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin %100 kusura istinaden davacılara tazminat ödemesi yaptığı gerekçesi ile tazminat taleplerini reddettiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan … için 500,00 TL ve davacılardan … için 500,00 TL olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 04/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazlarının olduğunu, Silifke 1. Asliye Ceza mahkemesinin 2012/717-2014/65 Esas ve Karar sayılı dosyasının celbini ve kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespitini, kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilememesi halinde müvekkilinin sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu ayrıca davacıya ödeme yapan … Sigorta A.Ş.’nin fazla ödediği tutar için davalı kuruma rücu etme ihtimali bulunduğunu, kurum tarafından mükerrer ödeme yapılması ihtimalinin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne; 72.293,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, davacı …’ın açtığı davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında araçların kusur durumuna bakılmadan ve kaza tarihindeki teminat limiti gözetilmeden karar verildiğini, … plakası alınamayan kamyonet sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğundan %75 oranında kusurlu olduğunu, deliller toplanmadan bilirkişi incelemesi yapıldığını, … Sigortanın ödeme yaptığını deliline dayanmayan ve bunu delilleri arasında yer vermeyen davalı tarafa rağmen mahkemece araştırma yapılmasının usule aykırı olduğunu, kararın bozularak … Sigorta A.Ş.’nin yaptığı ödemenin dikkate alınmaması gerektiğini, mahkemece limit gözetilmeden karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. davacılara 2012 yılında 82.404,00 TL ödeme yaptığından davacının talebi mükerrer ödemeye neden olacağını, kaza tarihindeki verilerin dikkate alınmayıp KTK’nın 111 hükmü uyarınca değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, … Sigorta A.Ş., %100 kusur üzerinden ödeme yaptığından davanın reddi gerektiğini, müteveffanın anne ve babası hayatta ise tazminat hesabı yapılırken bu hususun dikkate alınması gerektiğini, KTK’nın 111. maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, çelişkinin giderilmesi için yeni bir kusur raporu alınmadan hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 04/12/2012 tarihinde plakası tespit edilemeyen kamyon ile … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının desteği, …’nin vefat ettiği belirtilerek plakası tespit edilmeyen kamyon yönünden davalı …ndan destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından aynı kazaya ilişkin destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi talebi ile dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye başvuruları üzerine % 100 kusur üzerinden tazminat hesabı yapılarak 26/12/2012 tarihinde davacı …’a 73.216,89 TL, davacı …’a 9.187,37 TL olacak şekilde toplam 82.404,00 TL ödendiği ve 21/12/2017 tarihli ibraname alındığı görülmektedir. 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.Somut olayda, davaya konu kaza nedeniyle dava dışı karşı araç ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan tazminat ödemesi karşılığı davacılardan ibraname alınmış ise de bu ibraname araç sürücüsü ve işleteni kapsadığı, karşı aracı kapsamamaktadır. Bu nedenle KTK’nın 111. madde de düzenlenen 2 yıllık hak düşürücü süre, kazaya karışan plakası tespit edilemeyen diğer araç için sorumlu olan davalı Güvence Hesabı bakımından uygulamayacağından bu yöne değinen istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ancak dava dışı karşı araç ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan tazminat ödemesi % 100 kusur üzerinden yapılmış olması, desteğin yolcu olması nedeni ile kusurunun bulunmaması nedeni ile dava dışı karşı araç sürücü, işleten ve ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. ile plakası tespit edilmeyen kamyon yönünden davalı …nının talep edilen tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır. Bu kapsamda dava dışı karşı araç ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan tazminat ödemesi diğer müteselsil borçluları da ödeme miktarı kadar borçtan kurtaracaktır. Mahkemece ödeme tarihindeki verilere göre ödemenin yeterli olup olmadığı, yeterli olmadığının saptanması halinde ödemenin güncellenmiş değeri tespit edilerek tazminattan indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. Kabule göre de mahkemece dava dışı … Sigorta Şirketi A.Ş. tarafından davacı …’a 73.216,89 TL davacı …’a 9.187,37 TL ödeme yapıldığı dikkate alınmadan ödemenin indirilmesi de doğru olmamıştır. Destek … araçta yolcu konumunda olması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurundan söz edilemeyecektir. Kaldı ki ceza yargılamasında alınan kusur bilirkişi raporu ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmadığı görülmektedir. Bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından yargılama safahatı sürecinde aktüerya raporundaki hesaplamaya karşı süresinde itiraz ya da talepte bulunmamış ve bu suretle hesaplama bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden hesaplamaya ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,B-Davacılar vekilinin yukarıda esas numarası ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-a-Davalı yönünden; İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,b-Davacı yönünden;Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-a-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,b-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacılar üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022