Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1975 E. 2022/2051 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1975
KARAR NO: 2022/2051
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI: 2019/45 Esas – 2020/172 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın park halinde iken davalılardan …”nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkiline ait araca çaptığını, müvekkiline ait aracın hasar görmesine neden olduğunu, bu kaza nedeniyle aracın serviste tamir edildiğini, kaza sonucunda 23.065,08 TL tutarında hasar oluştuğunu, müvekkilinin sigortası tarafından ödendiğini, aracın sürücüsü … araç maliki … ve davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan … Sigorta A.Ş’nin değer kaybından sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile 10.000.00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizei ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava tarihinden evvel davaya konu değer kayybının maddi tazminat talebi bakımından müvekkil sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair herhangi bir kayıt tespit edilmemiş olduğunu bu yönüyle dava şartı gerçekleşmediğini belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana geldiği tarih 19/11/2015 olduğunu, huzurdaki davanın ise 20/11/2017 tarihinde ikame edildiğini, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin bu talepler için kanun belirli bir zamanaşımı süresi öngördüğünü, aracın değer kaybı davasının kaza olayının öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde açılması gerektiğini, bu süre içinde değer kaybı davasının açılmamışsa zamanışımına uğramakta olduğunu, davacının dava için öngörülen zamanaşımı süresinin dolmasından bir gün sonra dava açması kötüniyetli hareket ettiğini belirterek belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile; 9.000,00 TL değer kaybı alacağının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 19/11/2015 tarihinden, davalı … Sigortadan ise temerrüt tarihi olan 13/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, aşan istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçe kapsamında hasar bedeline istinaden yapılan 23.965,08 TL’lik ödeme ve poliçe limiti dikkate alınmadan müvekkil sigorta şirketi aleyhine 9.000,00 TL üzerinden hüküm tesis edildiğini, 5.034,92 TL bakiye poliçe limiti üzerinden müvekkil şirket aleyhine tazminata ve fer’ilerine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olup müvekkili sigorta şirketinin bakiye poliçe limitiyle sınırlı olarak asıl alacak ve fer’ileri kapsamında sorumluluğuna hükmedilmesi ve bakiye poliçe limitinin üzerinde kalan asıl alacak ve fer’ileri kapsamında sorumluluğuna hükmedilmemesi ve müvekkil şirket tarafından hüküm kurulmaması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 19/11/2015 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMM poliçesi ile sigortalı, davalı …’ya ait olan ve kaza anında … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının … plakalı aracında maddi hasar meydana geldiği, davacının eldeki dava ile aracında oluşan hasar nedeniyle değer kaybı için maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince … plakalı araçta 9.000,00 TL değer kaybı oluştuğu açıklanarak bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı sigorta şirketi tarafından aynı kaza için açılan hasar dosyasından 23.965,08 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ZMMS, sigortacısı sigortalısının kusur oranında ve sigorta limiti ile sorumlu olup yapılan ödeme kaza tarihinde geçerli olan sigorta limitinden düşülerek kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sigorta limitini aşacak şekilde davalının sorumluluğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu doğrultuda yapılan değerlendirmeye göre kaza tarihinde geçerli sigorta limiti olan 29.000,00 TL’den daha evvel hasar dosyasından ödenen 23.965,08 TL düşüldüğünde kalan 5.034,92 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilmiştir. Bu nedenle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın kısmen kabulü ile; 9.000,00 TL değer kaybı alacağının 5.034,92 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 3.965,08 TL’sinin ise davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, Kabul edilen tazminata davalılar … ve … bakımından kaza tarihi olan 19/11/2015 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. bakımından ise temerrüt tarihi olan 13/02/2018 tarihinden yasal faiz yürütülmesine, 2-Aşan istemin reddine,3-Davacı vekili tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 206,78 TL harç gideri, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olarak toplam 1.226,10 TL masrafı olmak üzere toplam 1.432,88 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.289,59 TL’sinin (Davalı … Sigorta A.Ş. 649,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,7-Alınması gereken 614,79 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,01 TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş. 344,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022