Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1969 E. 2022/2106 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1969
KARAR NO: 2022/2106
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/06/2020
NUMARASI: 2015/340 Esas – 2020/278 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş’den … poliçe nolu müvekkilin içinde yolcu olarak bulunduğu … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine 22/02/2013 tarihinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan aracın davalı … Sigorta A.Ş’den taşıma poliçesiyle kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığını, müvekkilin otobüste yolcu konumunda bulunduğundan kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin kaza tarihinde 56 yaşında olduğunu ve iş bu kaza sonucunda müvekkilin yaralanıp %13 oranında vücut fonksiyonunu kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL zararının olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 22/02/2013 tarihinde gerçekleşen kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe limitinin 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, trafik sigortasının üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak için olduğunu, taşıma sigortasının sadece taşımacının taşıdığı yolculara karşı maddi sorumluluğunun bulunduğunu, yolcu olmayan üçüncü kişilerin bu sigortadan yararlanamayacaklarını, yararlanacak olanların kaza sırasında taşıtta bulunan “yolcu” olarak bulananlar ve onların hak sahiplerinin olduğunu, iş bu somut durumun teminat dışı olduğunun sigorta poliçesi genel şartlarında belirtildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 164.135,15 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı yedek sürücü olup maluliyet tazminat talebinin Karayolları Taşımacılık Poliçesinin teminat kapsamında olmadığını ve mahkemece bu konuda eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder.“ A.5.b maddesine göre de” sürücü, hizmetliler ve sigortalının eylemlerinden sorumlu tutulduğu diğer kişiler ile yolcu bileti olmayan kişilerin talepleri ” kapsam dışında tutulmuştur. Bu yasal düzenleme karşısında, davacını sigortalı araçta yolcu olarak bulunmadığı yardımcı şoför olarak bulunduğu iddia edilmiştir. Dosya kapsamına alınan soruşturma dosyası kapsamında beyanı alınan otobüs şoförü Kadri’nin 22/02/2013 tarihli ifadesinde davacının yedek şoför olduğu beyan etmiştir. Yine davacının aynı tarihli alınan ifadesinde otobüs şirketinde çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının da yolcu olmayan kişilerin uğradığı zararları teminat altına almadığı gözetilerek davacının otobüste yolcu olarak bulunmadığı gözetilerek davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın REDDİNE , 2- Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 561,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 480,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 38,35 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022