Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1968 E. 2022/2105 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1968
KARAR NO: 2022/2105
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
NUMARASI: 2019/168 Esas – 2020/292 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2016 günü saat 14:00 civarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Mah. … Bulv. üzerinden batıdan doğu istikameti yönüne doğru seyir halinde iken … Stadyumu kavşağına geldiğinde kavşaktan sola dönüş yapan sürücüsü … isimli şahsın sevk ve idaresinde olan … plakalı kamyonetin sağ yan kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde, … plakalı araç sürücüsü …’ın, U dönüşü yasağı olan yerde U dönüşü yaptığını ve bu dönüşün kendi istikametinde bulunan araçlara kırmızı ışık yandığı sırada gerçekleştiğini, sigortalıya ait araç sürücüsünün karşı yönden gelen ve düz seyreden ilk geçiş hakkına sahip araçların yakınlık ve hız durumunu göz önüne almadan kavşakta geçiş önceliğine de uymamış olmakla 47/1-c, 57/1-a, m.84/l-a ve m.84/l-h kurallarını ihlal etmiş olup, ağır/asli kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucunda … plakalı araçta meydana gelen maddi zararın düzenlenen ekspertiz raporu dikkate alınarak ve müvekkili şirket sigortalısının kusur oranı da göz önünde bulundurularak 11.250,00 TL olarak tespit ve tazmin edildiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in de kazada yaralanmış olup, meydana gelen sürekli ve geçici iş göremezliğinin tazmini talepli olarak İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/547 E. Sayılı dosyasından müvekkil şirket aleyhine dava açtığını, dava devam ederken, müvekkili şirket ve mağdur sulh olmuş olup, toplamda 45.873,00 TL ödeme yapıldığını ve tarafların sulh olması sonucu yargılamaya son verildiğini, kazanın sigortalının ağır kusuru ile gerçekleşmesi nedeniyle rücu edildiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla 57.123,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş olan ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirkete rücu edebilmesi için ZMSS Genel Şartları b.4/a’da kasıt veya ağır kusur unsurları aranmış olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararları kapsamında kırmızı ışıkta geçişin kasıt veya ağır kusur olgularını barındıramayacağının aşikar olduğunu, dosyada mübrez bütün evraklar incelendiğinde. müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçiş yaparak kazaya sebebiyet verdiği ihtilafsız olup işbu eylemin kasıt veya ağır kusur niteliği taşıyamayacağını, her ne kadar davacı tarafça müvekkili şirkete ait aracı sevk ve idare etmekte olan sürücü tarafından kaza mahallinde U dönüşü yapmaya çalışıldığı ifade edilmiş olsa da dosyada mübrez kaza tutanakları, ceza yargılaması esnasında alınan ifadeler incelendiğinde, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün yalnızca bir anlık dalgınlık sonucu kırmızı ışıkta geçiş yaptığı ve gayesinin U dönüşü yapmaktan ziyade sol tarafta yer alan marina güney istikametine gitmek olduğunun aşikar olduğunu belirterek öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kazanın davalı şirket sürücüsünün ağır kusuru nedeniyle gerçekleştiğini, 57.123,00 TL alacağının ödeme tarihinden itibaren işlemiş olan ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Söz konusu dava esasen rücuen alacak davası olup konusu para olan alacak davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin sigortalısından rücuen istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın, dava dışı sürücü idaresindeyken karıştığı kaza sonucunda, karşı taraf aracına ve yolcusuna ödenen hasar ve tazminat bedelinin, araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçmesi ve diğer kural ihlalleri nedenine ağır kusura dayalı olarak sigortalısından rücuen tahsili talep edilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 2918 sayılı yasanın 95/2.maddesinde, zarar gören üçüncü kişiye ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesi ve kanun hükümleri çerçevesinde kendi akidine rücu edebileceğini belirtirken, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B 4. maddesinde ise rücu halleri düzenlenmiştir. Genel Şartlar B.4.a. maddesinde; “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucu meydana gelmiş” olması halinde sigortacının rücu hakkının bulunduğu kabul edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında yani tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bilindiği üzere, ağır kusur kavramı özel hukuk kavramı olup kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun mevcudiyetini ifade eder. Dava konusu olayda ise davalı sigortalı aracın sürücüsünün salt kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle trafik kurallarına aykırı davranışı nedeniyle %100 kusurlu bulunması, başlı başına kasıtlı yada ağır kusuru olduğu anlamına gelmez. Üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışında kaldığını ispat yükü TTK’nin 1282.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Sigorta ettirene rücu sebepleri belirli olup davacı tarafından diğer rücu sebepleri ileri sürülüp kanıtlanmadığına ve İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/3422 Esas – 2016/6357 Karar sayılı kararı).Kabule göre İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat davasının tamamının reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 yılı AAÜT’nin 13/4.maddesi gereğince Tarifenin 2. kısmının 2. bölümüne göre maktu vekalet ücreti belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöne değinen istinaf itirazı da yerinde değildir. Bu nedenlerle; davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı ve davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-a-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,b-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/11/2022