Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1966 E. 2022/2183 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1966
KARAR NO: 2022/2183
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI: 2017/1355 Esas – 2020/228 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.08.2017 tarihinde, davacının sürücüsü ve sahibi olduğu Almanya … plakalı otomobil ile davalının trafik sigortacısı olduğu sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı otomobilinin kazaya karıştığını; sürücü …’ın kusurlu olduğunu, Almanya’ da yapılan eksper incelemesi ile … plakalı otomobilin hasar tutarının 3.998,09 Euro, araç kullanmama zararının 295,00 Euro olduğunun tespit edildiğini ve 726,13 Euro ekspertiz bedeli ödendiğini, ilave olarak 220,00 Euro tercüme bedeli ödendiğini; toplam zararın 5.239,22 Euro olduğunu, davalı …Ş.’ye 01.11.2017 tarihinde başvurulduğunu ve sigorta şirketi tarafından 24.11.2017 tarihinde 4.367,12 TL (968,61 Euro) ödeme yapıldığını, ancak yetersiz olduğunu; yapılan ödemenin mahsubu sonrasında 4.270,59 Euro zararları kaldığını beyan ederek, 4.270,59 Euro (19.254,42 TL) zararın dava tarihi itibariyle 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğunu, eksper incelemesi ile davacının aracındaki hasarın belirlendiğini ve 24.11.2017 tarihinde 4.367,12 TL ödendiğini; başkaca borçlarının kalmadığını; tarafların Sigorta Bilgi Merkezi bünyesindeki Eksper Atama ve Takip Sistemini (Eksist) kullanarak eksper ataması aksi takdirde bedelini ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın kısmen kabulü ile; 634 EURO hasar bedeli 12 EURO araç bedeli 200 EURO ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 846 EURO ya dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a md. gereğince EURO cinsinden DÖVİZE kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmak sureti ile ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk bilirkişi raporuna karşı itirazları sonucu Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 01.11.2019 tarihli rapor aldırıldığını, dosyada mevut 15.08.2017 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”na ve bu tutanaktaki basit krokiye göre müvekkilin … Alman plakalı aracına davalının sigortalısı … plakalı araç tarafından arkadan tam olarak vurulduğu belirtilmesine, buna uygun olarak Alman resmi ekspertiz … 05.09.2017 tarihli raporundaki “Hasar Kapsamı” başlığı altında “Taşıtta arka ve yanlarda kaza hasarlarına rastlanmıştır” tespit ve hesaplamasına, bu hususun tartışmasız olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 01.11.2019 tarihli raporunda bu hususu göz önüne almadan Alman resmi ekspertiz …’nın raporundaki B,C ve D direkleriyle diğer kalemleri afaki olarak göz ardı ederek aracı hiç görmediğini ve davalı şirketin 30.01.2018 tarihli … Tramer Takip numarasındaki ekspertiz raporuna göre hasar kalemlerinin belirlemesinin, hüküm kurmak için raporun yetersizliğini gösterdiğini, hükme esas raporda Alman resmi ekspertiz ….’nın kalem kalem ve saat ücretleri ile birlikte göstermesinin aksine “Arka tampon onarım işçiliği 207,20 Euro, boya dahil işçilik bedeli 500,00 Euro” şeklinde tamamen afaki neye göre hesapladığı (tamir gün sayısı, saat veya yevmiye ücretine göre) belirli olmadan rapor tanzim edilmesinin raporun denetime açık ve hüküm kurmaya yeterli olmadığını gösterdiğini, raporda toplam onarım hasarı 1.773,90 Euro iken “Dava konusu araçta meydana gelen onarım zararı 1.750,00 Euro karşılığı 6.848,45 TL olarak hesaplanmıştır” denmesi raporun afaki, dikkatten ve bilimsel verilerden uzak hazırlandığını bu hali ile de hükme esas alınamayacağının açık olduğunu, dava dilekçesinde ve ekinde fatura ile tercümesini ibraz etmelerine rağmen mahkeme “220 Euro tercüme bedeline” yönelik ne gerekçesinde ne de hüküm kısmında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurmadığını, dosyada mevut 15.08.2017 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”na ve bu tutanaktaki basit krokiye, aracı bizzat görüp değerlendiren ve sonunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına istinaden ve uygun olarak Almanya piyasasına göre tarafsız ve objektif bilirkişi raporu düzenleyen Alman resmi ekspertizi …’nın 05.09.2017 tarihli raporuna göre dava dilekçesinde de talep ettikleri gibi müvekkilinin oluşan kaza sebebiyle aracındaki hasar tutarı 3.998,09 Euro, araç kullanmama zararı 295 Euro, Almanya piyasasına ve ekspertizin emek ve mesaisine karşılık makul 726,13 Euro bilirkişi ücreti ve 220 Euro tercüme giderleri toplamı 5.239,22 Euro’dan davalı şirketin ödediği 4.367,12 TL karşılığı 968,61 Euro mahsup edildiğinde bakiye toplam 4.270,29 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Euro cinsinden dövize kamu bankalarının bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının hüküm altına alınması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 15/06/2017 tarihinde saat 23:45 sıralarında, Konya İli, Akşehir İlçesinde sürücü … yönetiminde seyir halinde olan … plakalı aracın önünde sürücü … yönetiminde seyir halinde olan … plakalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinden, davalı zmm sigortacısının ödediği hasar bedelinin eksik olduğundan bakiye miktarın talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin ilk aldığı bilirkişi raporunda; sürücü …’ ın yönetimindeki …plakalı otomobili ile seyrederken, önünde seyreden araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve … plakalı otomobile arkadan çarptığı için Karayolları Trafik Kanununun 56/c – 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutarının gerçek zarar ve sigorta teminatı altında olduğu ancak araç kullanamama (mahrumiyet) zararının dolaylı zarar olması nedeniyle teminat altında olmadığı; Almanya … plakalı, … Limuzin marka tipi, dizel yakıtlı, 2008 model, 15.08.2017 tarihinde yaklaşık 9 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış otomobil için onarım bedelinin araç sahibinden yana emniyetli olarak KDV dahil 100 Euro olabileceği ve davalı … şirketi tarafından 24.11.2017 tarihinde 4.367,12 TL (968,61 Euro) ödendiği konusunda uyuşmazlık olmadığı dikkate alındığında davacının onarım bedeli yönünden talep edebileceği tazminat olmadığı; Almanya … plakalı otomobildeki hasarın çok önemsiz olduğu ve uygun zamanda tamir edilebileceği için mahrumiyet zararının oluşmayacağı ancak davacı araç sahibinden yana emniyetli olarak onarım süresinin 1 gün ve mahrumiyet zararının 12 Euro olduğunun kabul edilebileceği; mahrumiyet zararı dolaylı zarar olduğu ve sigorta teminatı altında olmadığı için davalı … şirketinden talep edilemeyeceği; Almanya’da hasar tutarı belirleme ekspertiz ücretinin KDV dahil 200 Euro olduğu ancak Alman eksper … tarafından hazırlanan ekspertizin çok abartılı ve yanlış olması; teknik yönden değerinin olmaması nedeniyle bedelinin talep edilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu; Almanca ekspertizin Türkçe’ ye çevrilme bedelinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği için mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir. Davacı vekilinin bu rapora itirazı üzerine mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 01.11.2019 tarihli raporda davacı aracı ile ilgili olarak Almanya’dan alınan raporda irdelenerek aracın markası, modeli, kilometresi, meydana gelen hasarın Almanya’da alınan eskpertiz raporundaki onarım kalemlerinin hasar ile uyumsuz olduğu, davacıya ait aracın onarım zararının kazaya uyumlu olarak işçilik dahil 1.750 Euro karşılığı 6.848,45 TL olduğu, davacıya ait aracın yaşı gözönünde bulundurulduğunda değişen parçalar nedeni ile kıymet kazanma tenzili uygulandığı, hasara göre araç onarım süresinin 1 gün 12 Euro olduğu, ödenen 200 Euro ekspertiz ücretinin makul ve maruf olduğu, davacının gerçek zararı 6.845,TL davalı tarafından yapılan ve tarafların kabulündeki 4.367,12 TL nin düşülmesi ile 2.481,33 TL/3.913 TL 1 Euro karşılığı=634 Euro onarım zararı,12 Euro araç bedeli 200 Euro ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 846 Euro olduğu tespit edilmiş olup, davacı ATK raporuna itirazına rastlanmadığı mahkemece ATK raporundaki hesaplama doğrultusunda karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan ATK raporunun istinaf talep eden davacı vekiline HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği, davacı vekilinin ATK raporuna karşı itirazda bulunmamıştır. Bu durumda hasar ve diğer taleplerin değerlendirmesi bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında, davacı vekilinin ilk rapora itirazı ile aynı sonuç bulunan araç onarım süresinin 1 gün 12 Euro olduğu, ödenen 200 Euro ekspertiz ücretinin makul olduğu itirazının da yerinde olmadığı her iki raporun bu yönden uyumlu olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporuna ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesi gereğince de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece kısa kararda, gerekçeli kararın gerekçe ve hüküm fıkrasında dava dilekçesinde talep edilen “220 Euro tercüme bedeline ilişkin gerekçesi de açıklanarak hüküm kurulmamış olması HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olmuştur. Davacının bu hususa değinen istinaf itirazı yerindedir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/11/2022