Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1958 E. 2022/2104 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1958
KARAR NO: 2022/2104
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
NUMARASI: 2016/1166 Esas – 2020/268 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/08/2016 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu, araçta yolcu olan müvekkilinin malul-sakat kaldığı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise araçta yolcu olup, kusura katılımı-etkisi bulunmadığını, davanın kabulü ile 2.200,00 TL malulüllük-sakatlık (geçici ve daimi iş göremezlik) tazminatının maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrasıdan itibaren ticari temerrüt faizine-avans faizine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen davanın usulden reddini, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı olay anında araçta hatır için taşındığından hatır indirimi yapılması gerekmekte olduğunu, davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kabulü ile, 9.165,62 TL geçici iş göremezlik ve 130.310,61 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 139.476,23 TL maddi tazminatın 07/11/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı Güvence Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava tarihinden önce müvekkili kuruma başvuru yapmadığını, yargılama aşamasında kusur incelemesi yapılmadığını, davacının yolcu taşımaya uygun olmayan yerde seyahat ettiği nedenle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, maluliyet raporunun hatalı yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’ununda ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde 29/08/2016 kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15/03/2019 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alınmış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davalı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvurulduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak eksik belge verildiğinden işlem yapılamadığı belirtilmektedir. Eksik belge ile müraacat yapılmış olsa dahi başvuru koşulunun yerine geldiğinin kabulü gerekeceğinden bu yöndeki istinafın reddi gerekmiştir. Mahkemece davaya konu trafik kazasında kusur durumunun tespiti yönünden İTÜ Makine Mühendisi olan bilirkişinden kusur raporunun aldırıldığı, kusura ilişkin değerlendirmede kaza tespit tutanağının incelenerek tespit yapıldığı görülmekle kusur raporu alınmadan karar verildiğine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazının incelenmesinde; davacı yolcunun, yolcu taşımaya müsait olmayan traktörde sürücünün yan tarafında yolculuk ederek zararın artmasına etkili olduğu değerlendirildiğinde hesaplanan tazminattan, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları da göz önüne alınarak %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf itirazı yerindedir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek toplam 139.476,23 TL maddi tazminattan Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında bulunan 111.580,97 TL tazminat için davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; Müterafik kusur indirimi nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet indirimi mahiyetinde olduğundan istinaf talep eden davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın Kısmen KABULÜ İLE, 7.332,49 TL geçici iş göremezlik ve 104.248,48 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 111.580,97 TL maddi tazminatın 07/11/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 7.622,096 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 29,20 TL’nin ve 469,00 ıslah harcının mahsubu ile 7.123,89 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin, 29,20 TL başvurma harcı ve 469,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 527,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 17.737,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 290,50 TL tebligat vs.posta masrafı, 562,50 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 2.753,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 47,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022