Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1948 E. 2022/1999 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1948
KARAR NO: 2022/1999
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2020/27 Esas – 2020/361 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.04.2008 günü sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı aracı ile İnegöl Alanyurt-Yenişehir istikametinde seyir halinde iken … kavşağından … Sanayi’ne kontrolsüz şekilde geçiş yapmak isterken aynı istikamette seyir halinde olan müvekkilinin kullanmakta olduğu motosiklete kavşak içerisinde çarparak yaralanmasına neden olduğunu, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.2019 tarih ve 2012/181 Esas ve 2019/136 Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan Geçici ve Sürekli İş göremezlik zararının kesinleşmemiş olması gözetilerek 10.000,00 TL rizikonun meydana geldiği 24.04.2008 tarihi itibariyle geçerli olan teminat tutarlarının, aynı kararla hüküm altına alınan 15.654,49 TL vekalet ücreti ile 1.512,71 TL’nin 29.04.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın 24.04.2008 tarihinde gerçekleştiği, dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, manevi tazminat talepleri teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat isteminin zaman aşımı nedeniyle reddine, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/181 Esas 2019/136 Karar sayılı davada hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden davada taraf olmayan güvence hesabı sorumlu tutulamayacağından reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Olayla ilgili olarak, İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/990 Esas sayılı dosyasına verilen kararda sürücü … %80 oranında kusurlu, müvekkilimi …’in ise %20 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği sanık hakkında para cezasına hükmedildiği, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/181 Esas sayılı dosyasında aldırılan Adli Tıp Trafik İhtisas dairesi raporunda ise …’nin %75 oranında, müvekkilinin ise %25 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/181 Esas sayılı dosyasında aldırılan ATK raporuna göre müvekkilin kaza nedeniyle %28 oranında meslekten kazanma gücünden kaybettiği, işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtilmiş olduğu, kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda çok sayıda kırık, zedelenme ve hasar oluşmuş, uzun tedavi süresince birçok operasyon geçirdiğini, psikolojik bulanım yaşadığını, tazminat miktarı belirlenebilir olmadığından, fazlaya dair hakları saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesinin talep edildiği, davacının evindeki iyileşme sürecinde yardımcı (bakıcı) ücretleri ödemek zorunda kalmış olup, bu zarar kalemi için de aynı şekilde şimdilik 1.000,00 TL İstenmiş ise de davanın uzama süreci gözetilerek bu alacak kaleminden feragat edilmiş olduğunu, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat taleplerinin 162.741,51 TL olarak ıslah edilmiş olduğunu, … yönetiminde kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortasının yaptırılmamış olduğunu, Güvence Hesabı nezdindeki talebinin kabul görmediğini, kazaya karışan araç sürücüsü aleyhine İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame edilen 2012/181 Esas sayılı davada verilen 29.04.2019 tarihli kararla hüküm altına alınan maddi zararın Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/2 m. uyarınca Güvence Hesabından karşılanması için yapılan başvurunun kabul edilmemiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı KTK’nın 109.maddesi hükmü gereğine, “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar” TBK’nın 154/2. maddesi hükmüne göre alacaklının icra takibinde bulunması da zaman aşımını kesen işlemlerdendir. TBK’nın 155. maddesine göre zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olur; 156. Maddesine göre ise zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar. Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmış ise yeni süre her zaman on yıldır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından 24/04/2008 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeni ile … plakalı araç sürücüsü aleyhine 26/03/2012 tarihinde İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/181 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, Mahkemece 29/04/2019 tarih ve 2019/136 karar sayılı karar ile karar verildiği, 10/01/2020 tarihinde davalı Güvence Hesabı aleyhine eldeki davanın açıldığı görülmektedir.Dava, 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde düzenlenen, her halde, kaza gününden başlayan 10 yıllık tavan zamanaşımı geçtikten sonra açılmıştır. Bu halde artık zamanaşımını kesen sebeplerinin bulunup bulunmadığı bir önem taşımayacağından İlk Derece Mahkemesince maddi tazminata ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve davalı yararına maktu vekalet ücreti verilmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2022