Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1930 E. 2022/2026 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1930
KARAR NO: 2022/2026
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI: 2017/120 Esas – 2020/253 Karar
DAVA:Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 18.07.2016 tarihinde, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili …’in, söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını ve Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne ZMMS (trafik) poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden karşılanması amacıyla davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne 25.11.2016 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı sigorta şirketinin taraflarına herhangi bir şekilde geri dönüş yapmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.200,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 27.186,93 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ZMSS ile sigortalanan … plakalı araç ile … plakalı motosikletin 18.07.2016 tarihinde çarpışması sonucu maddi trafik kazası gerçekleştiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin, maddi tazminat talepleri açısından, poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının bir maluliyeti olduğu sonucuna varılacak olursa, sürekli iş görmezlik talepleri, davacının kusurlu olması sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete tazminat için herhangi bir başvuruda bulunmadığı için davacının tazminatı dava tarihinde muaccel hale geldiğini, davacıya tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde, ödenecek tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; 27.186,93 TL nin 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davadan önce Yönetmeliğe uygun Sağlık Kurulu Raporu ile müvekkil şirkete başvuru yapmadığını, davacı tarafından müvekkil şirkete hiçbir başvuru yapılmadığını, bilirkişi raporunda hatalı bir şekilde, müvekkil şirket tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 kusurlu olduğunun belirtildiği, müvekkil şirket sigortalısının sürücüsünün kazada herhangi bir kusuru olmadığı, şirket tarafından sigortalanan aracın kavşakta geçişine başlamış, geçişini tamamlamak üzereyken davacı müvekkil şirket tarafından sigortalanan araca çarpmış olduğunu, şirket tarafından sigortalanan aracın davacının olmadığı bir anda kontrollü bir şekilde kavşakta dönüşe başlamış olup, geçişi bitmek üzereyken davacı hızlı olduğundan Müvekkil şirket tarafından sigortalanan araca çarptığını, Kavşakta dönüş halinde olan araca çarpan sürücünün %25 kusurlu sayılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, taşımanın hatır taşıması olduğunu, davacının maluliyetinin kafa bölgesinden kaynaklanması sebebiyle kask indirimi yapılması gerekirken bu hususta bilirkişi raporunda görüş bildirilmediğini ve Mahkeme tarafından tazminata kask indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, cevap dilekçesinde belirttikleri üzere taşımanın hatır taşıması olduğunu, ZMSS genel şartları uyarınca geçici iş görmezlik tazminatı sigorta poliçesi teminatı dışında olduğundan davacının bu talebi ile ilgili bilirkişi raporu oluşturulmasının hatalı olduğunu, geçici iş görmezlik tazminatı, bakıcı giderleri ve tedavi giderleri taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 18.07.2016 tarihinde davacı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı motosikleti ile seyretmekte iken aracının ön kısımı ile olay yerinde seyrine göre sağ taraftaki kontrolsüz kavşak olan … Sokak tali yolundan davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı kamyon ile anayola girişinde motosikletin kamyonun sol yan kısımlarına çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.Dosya kapsamından hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun istinaf talep eden davalı vekiline HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davalı vekilinin süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde kusur oranları bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça davalı sigorta şirketine yazılı müracaat edildiği dilekçe üzerindeki 25/11/2016 tarihli davalı kaşesinden anlaşılmış olup KTK’nın 97. maddesinde düzenlenen başvuru koşulu yerine getirilmiş olduğundan başvuru koşuluna; Kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında davacının kask takmadığına ilişkin bir belirleme bulunmadığı (Koruyucu ekipmanlar kısmı “tespit edilemedi” olarak işaretlenmiştir.) gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması kaldı ki davacının diz kemiğinin kırılmış olması nedeniyle maluliyeti oluştuğu bu nedenle kask takılmamış olmasının sonuca etkili olmadığı değerlendirildiğinde müterafik kusura; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunmadığı ayrıca davacı sürücü olup yolcu olmadığından hatır indirimi yapılamayacağından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine; Aktüerya raporunda raporunda geçici iş göremezlik hesaplaması yapılmış ise de dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiş olup Mahkemece de taleple bağlı kalınarak sadece sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.857,14 TL harçtan peşin alınan 464,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.392,86 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/11/2022