Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1911 E. 2022/2045 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1911
KARAR NO: 2022/2045
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
NUMARASI: 2018/487 Esas – 2020/354 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/15/2017 tarihinde saat 05.43 sularında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracı ile, Bağcılar Osmangazi caddesinde Bağcılar istikametinden Yüzyıl Mahallesi istikametine seyri sırasında No: … hizasına geldiğinde direksiyon hakimini kaybederek yolun sol tarafına geçerek ön kısmı ile gidişe göre yolun sol tarafında nizami olarak park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması ve daha sonra yine aracının sol ön kısmı ile park halinde bulunan … plaka sayılı aracın ön kısmına çarpması bu aracında çarpmanın etkisiyle geriye doğru sekerek arka kısmıyla arkasında park halinde bulunan … plakalı aracın ön kısmına çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalılar tarafından müvekkilinin karayolunda park edilmiş … plakalı aracına zarar verilmesi ve müvekkili tarafından 6.088 TL ye yaptırılan aracın zararının ayrıca bilirkişi marifetiyle hesaplanacak değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen en yüksek faizi ile alınmasını talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın kendisine ait olduğunu, aracını oto yıkamacıya bıraktığını, orada çalışan yıkamacının bir arkadaşının kendisinden izinsiz ve habersiz alıp kullanarak 3 araca çarpıp maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, aracı kullanan …’ın bir yakınının bu kaza nedeniyle aracı kendisinden satın aldığını, meydana gelen kazada kusuru olmadığını, aracın sigortalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; usulden yetkisizlik nedeniyle, esasına girilmesi halinde konu talebin teminat kapsamında olmaması nedeniyle sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu tazminat davasının davalılar … ve … Sigorta A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-Davacı vekilinin davalılardan … aleyhine açmış olduğu tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.450 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilin aracının zararı 6088 TL olup bu konu ile ilgili fatura dava dosyasında sunulduğunu, Bilirkişi bu rakamın makul olacağını düşünmüş fakat 592,36 TL orjinal parça değişiminden kaynaklı kıymet kazanma tenzili yaparak müvekkilin zararının 5450 TL olarak hesapladığını, aracın değer kaybı daha önce aynı yerden kaza meydana geldiğinden bahisle sıfır hesaplandığı gibi müvekkilin aracına orijinal parça takıldığı için sayın bilirkişi bir de indirim yaptığını daha da vahimi bulduğu sonuç 5400 olmasına rağmen sonuç kısmında alacağımızı 4500 TL olarak hesapladığını, orjinal parça takılması aracın değerini artırmayacağını, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden daha önce yapılan kaza nedeniyle araç değer kaybı nedeniyle müvekkile veya müvekkilden önceki malike bir miktar para ödendiğine dair bir bilgi olmamasına rağmen değer kaybının sıfır çıkmasının anlamsız olduğunu, Mahkemenin sadece davalı … yönünden davanın kısmen kabulü , diğer davalılar yönünden davanın reddine karar vermesi hatalı olduğunu, davalı … aracı Oto yıkamaya verdiğini kendisinden habersiz aracının dışarı çıkarıldığını , aracın kazaya karıştığını akabinde aracı kullanan …ın akrabasına aracı sattığını beyan ettiğini, fakat iddiasını ispat edemediğini, davalılardan …’in aracın işleteni olarak sorumluluğu bulunduğunu, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkili haklı ve kusursuzken aracında meydana gelen zarar davalılardan talep edilmesine rağmen müvekkilin zararının ödenmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafına tebliğ edilen bilirkişi raporlarında davacının sunmuş olduğu belgelere göre hazırlandığını ve aleyhe olan hiçbir hususu kabul etmediğini, aracın önceki kazalarında da aynı yerden hasar aldığı göz önüne alındığında, davacı tarafın zaten hasarlı olan yerleri, olayımızdaki kaza nedeniyle yaptırıp yaptırmadığının tespiti talep edilmiş ve bu husus bilirkişilerce değerlendirilmediğini, tespit edilen hasar tazmini bedelini kabul etmediğini, kısmen kabul kararı olmasına rağmen lehe vekalet ücreti hükmedilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı KTK’nın 104/1.maddesi hükmü gereğince, “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir.” Somut uyuşmazlıkta, kazaya kusuruyla neden olan aracın işleteni davalı … kaza tarihinde aracı AVM de bulunan oto yıkamaya verdiğini ve kendisinden habersiz aracının davalı sürücü tarafından dışarı çıkarılarak kazaya karıştığı savunmasında bulunmuş ve cevap dilekçesine bu hususta düzenlenen davalı …’ın ve şahitlerin imzaladığı protokol başlıklı belge fotokopisi sunmuştur.Mahkemece belgedeki imzaların ve davalının savunmasının geçerli olup olmadığı araştırılmadan ve diğer davalı … isticvap edilerek belgede içeriği ve imzası konusunda beyanı alınmadan işleten ve bağlı olduğu sigorta şirketinin sorumlu olmayacağının kabulü ile karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur.
Hükme esas alınan heyet raporunda davacı aracının daha önce geçirdiği kazalardaki hasarın aracın aynı sağ ve sol ön çamurluk kısımlarından olduğu ve bu kazalara ilişkin ekspertiz raporu ve aracın hasarlı durumunu gösterir fotoğraflarının dosyaya sunulmadığı, dosyasına sunulan trafik tespit tutanakları incelendiğinde, dava konusu kaza tarihi olan 23/05/2017 tarihindeki kazada aracın aldığı darbe ile bu tarihten önce meydana gelen kazanın darbe yeri çakıştığını, bu nedenle dava konusu aracın kaza tarihinde 12 yaşında ve 182788 km.’de olduğu dikkate alındığında (değer kaybı hesabında sıfır çıkacaktır) bu belgeler ışığında aracın kaza nedeni değer kaybına uğramayacağı kanaatine varıldığını belirtmişlerdir. Oysa değer kaybı hesaplamasında yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre benimsenen fark yöntemine göre kaza tarihindeki hasarlı haldeki değeri ile hasarsız haldeki değeri arasındaki fark üzerinden değer kaybının hesaplanmamış olması doğru olmamıştır. Ayrıca bilirkişi heyet raporunda, hasarlı parçaların hurda değerleri ve orijinal parça değişimden dolayı kıymet kazanma tenzili de dikkate alındığında, davacıya ait … plaka sayılı araçtaki zarar ve ziyan miktarından indirim yapılarak hesaplanmasına ilişkin davacı tarafça ve aracın önceki kazalarında da aynı yerden hasar aldığı göz önüne alındığında, davacı tarafın zaten hasarlı olan yerleri, olayımızdaki kaza nedeniyle yaptırıp yaptırmadığının tespiti davalı … vekilince itiraz konusu yapıldığı halde bilirkişilerce tarafların itirazları değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı işletenin sorumluluğu açısından protokolde imzası bulunan şahitlerin dinlenmesi ve davalı …’un isticvap edilerek beyanlarının alınması, bilirkişi heyetinden yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre benimsenen fark yöntemine göre kaza tarihindeki hasarlı haldeki değeri ile hasarsız haldeki değeri arasındaki fark üzerinden değer kaybının hesaplanması ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Kabule göre de davalı … için dava kısmen kabul edildiğinden lehine reddolunan kısım yönünden vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı ile davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022