Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1886 E. 2022/2180 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1886
KARAR NO: 2022/2180
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2018/692 Esas – 2020/381 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalısı … firmasının kasko poliçesi ile … plakalı aracı sigortaladığını, aracın davalı … sevk ve idaresinde iken, 26/11/2016 tarihinde … plakalı araca çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı … söz konusu kazada KTK madde 57/1-b maddesini ihlal etmiş olması, sürücü belgesinin geçici alınmış olması ve alkol testini ret etmesi sebebi ile, ayrıca KTK’nın 36/-b ve 48/8 maddelerini ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, hasardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalının çarptığı karşı araçta 55,907,26 TL hasarın karşı aracın sigortacısı … Sigorta’ya 15.05.2017 tarihinde 24.907,00 TL ve 20.10.2017 tarihinde 19.268,00 TL ödendiğini belirterek müvekkilinin 3. kişiye ödemiş olduğu bu miktarların ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … İnş. Tur. Sey. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç kiralama firması olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile … ve … arasında 25.10.2016 tarihinde … plakalı araca ilişkin uzun süreli araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile söz konusu aracın … ve …’in birlikte kullanmak üzere müvekkilinden teslim alındığını, müvekkilinin aracın işleteni olmaktan çıktığını, rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı …’e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı … Sanayi Ticaret Ltd.şti.’ye karşı açılan davanın kabulüne, Davacı tarafından ödenen 24.907,00 TL’nin 15.05.2017 tarihinden 19.268,00-TL nin 20.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sey. Hiz. San. Tic. Ltd.Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … San. Tic. Ltd.Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçede belirtilen yargıtay kararının iş bu dava ile ilgisi olmadığını, emsal olarak gösterilen Yargıtay Kararındaki davanın konusunun ZMSS’den kaynaklandığının açıkça yazılı olduğunu ve Yerel Mahkeme tarafından gerekçeye bu kararın eklendiğini, müvekkili şirketin araç kiralama firması olarak faaliyet gösterdiğini ve araç kiralama sözleşmeleri uzun dönem olarak yapıldığı için müvekkil şirket aracın işleteni olmaktan çıktığını bu nedenle söz konusu araçla ilgili müvekkil şirketin hiç bir sorumluluğu bulunmayıp, iş bu rücuen tazminat davasının müvekkili olduğu şirkete yöneltilemeyeceğini, yerel mahkeme kararının gerekçesinin sonuç kısmıyla çelişmekte olduğunu, uzman bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 20.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin kararda dikkate alınmadığını, kararın sadece davacı iddia, beyan ve taleplerine göre gereği gibi araştırma yapılmadan maddi gerçek tam olarak ortaya konulmadan, kaza mahallinde keşif yapılmadan, kazanın sırf alkol etkisiyle meydana gelip gelmediği araştırılmadan oluşturulmuş olduğunu, yalnızca kaza tespit tutanağının dayanak kabul edilmesinin eksik ve hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacıya genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı 17/11/2016-17/11/2017 tarihlerini kapsar davalı şirket sigortalısına ait faaliyet alanı operasyonel kiralama olan … hususi otomobil sürücüsünün 26/11/2016 kaza tarihinde sürücü belgesinin geçici el konulmuş olması ve alkol testi yaptırmaktan imtina etmiş olması sebebi ile İhtiyari Mali Sorumluluk Genel Şartları 4. Maddesinde yer alan sigortacının sigortalısına rücu imkanın tanıyan a-b-c. maddeleri gereğince karşı araç sürücüsünün zmms sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücuen tazmini talep edildiği anlaşılmıştır. Benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1410 Esas – 4696 Karar sayılı ilamında “… Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olup işletenin işletenlik sıfatının kalkması sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz, sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalının sorumluluğu (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam eder. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Rıza hilafına bir durum olmadığından illiyet bağının kesilmesi söz konusu olmayıp aracı uzun süre kiralayan davalı şirketin işletenlik sıfatı devam ettiği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir…” şeklindedir. Somut olayda, davacı sigortacı ile davalı sigortalı şirket arasında olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olup işletenin işletenlik sıfatının kalkması sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz, sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalının sorumluluğu (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam eder. Davacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Rıza hilafına bir durum olmadığından illiyet bağının kesilmesi söz konusu olmayıp aracı uzun süre kiralayan davalı şirketin işletenlik sıfatı devam ettiğinden, aracın işleteni olmadığı ve husumete yönelik itirazların reddi gerekmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ve kaza tespit tutanağında; davalı sigortalı araç sürücüsünün ehliyeti olmadığı geçici olarak el konulduğu, alkol testini yaptırmadığı ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazada KTK 36-57/a maddelerini ihlal ettiği tam kusurlu olduğu diğer araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda ehliyetsiz araç kullanan sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile sebep olduğu kazada karşı araca verdiği hasarın bilirkişi raporuyla hesaplanan ve davacı sigortacı tarafından ödenen hasar bedelinin sigortalısına rücu edebileceğinden sorumluluğuna karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda ve mahkemenin gerekçeli kararında anılan Yargıtay ilamında belirtildiği gibi uzun süreli kiralayan davalı sigortalının işleten sıfatının devam ettiği anlaşılmakla, davalı vekilinin Yargıtay ilamının emsal alınamayacağı, gerekçede çelişki bulunduğu itirazları yerinde görülmemiştir. Ayrıca kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporunun birbirini doğruladığı, kaldı ki genel şartlara göre ehliyetsizlik ve alkol nedeniyle rücuya dayalı dava açıldığından mahallinde keşif yapılması gerektiğine yönelik itiraz yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı … San. Tic. Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … San. Tic. Ltd.Şti. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.017,59 TL harçtan peşin alınan 854,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.163,19 TL harcın davalı … San. Tic. Ltd.Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/11/2022