Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1881 E. 2022/2042 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1881
KARAR NO: 2022/2042
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
NUMARASI: 2019/504 Esas – 2020/255 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı …’in malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 08/10/2018 tarihinde … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, dava dışı …San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’nin davalı sigorta şirketinden alacağını TBK’nın 183. vd. maddeleri gereğince alacağın temliki yoluyla müvekkiline devrettiğini, … plakalı aracın 24.12.2017/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, kaza neticesinde araçta KDV dahil 8.564,75 TL’lik hasar meydana geldiğini ve değer kaybı oluştuğunu, davalının hasar ve değer kaybı tutarının tamamından sorumlu olduğunu, kaza akabinde müvekkilince hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkil tarafından 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, taraflarınca davalıya 24/12/2018 tarihinde başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL hasar bedeli ile 50,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; 5.402,35 TL hasar bedelinin, 1.901,26 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf vekilince müvekkil şirkete başvuruda bulunulduğu ancak taleplerinin karşılanmadığı iddia edilmiş ise de başvuru evraklarının arasında vekaletnamenin eksik olduğu tespit edildiğini ve belirtmiş oldukları mail adresine 16/05/2019 tarihinde mail atılarak değer kaybı ödemesi yapılabilmesi için vekaletname örneği talep edildiğini ancak davacı yanca hiçbir şekilde yanıt verilmediğini, bu itibarla davacı vekilinin gerekli evrakları müvekkile iletmek yerine işbu davayı ikame etmesi haksız ve kötü niyetli olduğunu ve usulden reddi gerektiğini, dava dışı …’in maliki olduğu … plakalı vasıta için müvekkil şirket tarafından 24.12.2017 / 24.12.2018 tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ekspertiz incelemesinde araçta 1.576,06 TL hasar bedeli hesaplandığını ve araç maliki … San. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’ne 15/01/2019 tarihinde ödendiğini ancak yapılan ödemenin herhangi bir sebep gösterilmeksizin müvekkiline iade geldiğini, davacı yanca temliknamede aracın kendileri tarafından onarıldığını beyan edildiğini ancak buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmadığını, müvekkil şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 1.060,22 TL değer kaybı hesaplandığını, davacı yanca ekspertiz ücreti gideri yapıldığını ispatlar nitelikte belge olmadığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla sigortalı araçtaki kusur nedeniyle bir zararın bulunduğunun kabulü halinde dahi dava tarihi esas alınarak yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, 5.402,35 TL hasar bedelinin 04/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 1.901,26 TL değer kaybının 04/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 6704 sayılı Kanun ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca davacının müvekkili olduğu şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, sigorta şirketine başvuru aşamasında gerekli evrakları sunmayan davacının başvurusunun geçerli olmadığını, başvuru evrakları arasında vekaletnamenin eksik olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın, dosyaya örneğini sunduğu temliknamede… … Tic. Ltd. Şti’ye ait … plakalı aracın onarımının davacı … Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından onartıldığını ve onarım bedelinin … Tic. Ltd. Şti’ye ödendiğini iddia etmiş olduğunu, bu iddiaya ilişkin belgeleri dosyaya sunmadığını bu sebeple iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerektiğini, alacağın temliki sözleşmesine dair itirazlarının mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, davacı tarafından mahkemeye sunulan temlik sözleşmesi fotokopi olup gerçekliği konusunda kesin bilgi edinilmesi imkanını sağlamadığını, sözleşmenin altındaki imzanın…… Tic. Ltd. Şti. yetkililerine ait olduğunun ispatlanmamış olduğunu, müvekkilinin sigorta şirketi tarafından ekspertiz incelemesine uygun olarak yapılan hasar bedeli ödemesinin hiçbir sebep gösterilmeksizin iade edilmesine ilişkin itirazlarının hüküm kurulurken ve faiz başlangıç tarihi tespit edilirken dikkate alınmadığını, sigorta şirketi tarafından objektif kriterlere uygun olarak yapılan ekspertiz incelemesinde; trafik kazası sonucu başvuru sahibine ait araçta meydana gelen hasar ve düzeltilen/boyanan parçalar dikkate alınarak 1.576,06 TL hasar bedeli hesaplandığını ve bu tutarın müvekkil sigorta şirketi tarafından 15.01.2019 tarihinde araç maliki … Tic. Ltd. Şti’ye ödendiğini ancak yapılan bu ödeme herhangi bir sebep gösterilmeksizin müvekkil sigorta şirketine iade edildiğini, bu hususta yapılan itirazlarının gerekçeli kararda değerlendirmediğini ve faiz başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin mahkeme tarafından atanan bilirkişinin raporuna yaptığı itirazların mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, raporda ZMMS Genel Şartları Ekinde yer alan tabloya göre hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de teminat dışı kalan haller raporda dikkate alınmamış olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kazaya karışan araç davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olup davacı vekili sigorta şirketine davadan önce başvuru yaptıktan sonra eksik belgelerin (vekaletname) ikmali belirtilerek olumsuz yanıt üzerine dava açıldığına göre KTK’nın 97.madddesindeki başvuru koşulu yerine getirildiğinin kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı tarafından dosyaya sunulan belgeden davalıya 24/12/2018 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup bu tarihten sonraki 8. işgününün sonu olan 04/01/2019 itibariyle davalı sigorta şirketi temerrüde düşmüştür. Sigortacı yönünden bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebi yerinde değildir. Davalı yargılama sırasında süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davacı tarafından dava dilekçesine fotokopisi eklenen temlik sözleşmesinin, aslının sunulmasını, sunulamaması durumunda da davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini savunduğu halde, mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay yerleşik içtihatlara göre değer kaybının belirlenmesinde aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise Genel Şartlara göre hesaplama yapılmış olması da doğru değildir. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, temliknamenin aslı ve imza sirküleri getirtilerek gerekirse sigortalı temsilcisi de dinlenerek temlikname araştırılmalı, temliklanamenin geçerli olduğunun anlaşılması halinde ise fark yöntemine göre değer kaybına yönelik hesaplama yapılması için ek rapor alınarak sonucuna göre usuli kazanılmış haklar gözeterek karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022