Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1855 E. 2022/359 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1855
KARAR NO: 2022/359
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2014/459 Esas – 2019/990 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 14 Mayıs 2006 günü Maslak Tem Otoyolu Ankara istikametinde davalılardan taşeron-müteahhit … Tic. Ltd.Şti’nin işleteni ve maliki olduğu ve davalı …’nın kullandığı … plakalı kamyonun gerekli ve yeterli önlemleri almayarak bariyer çalışması yapmak amacıyla TEM otoyolunun sol şeridinde park etmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin oğulları ve kardeşleri …’ın hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücülerin ağır kusurlu olduğunu, davalı araç işleten şirketin olay tarihinde Karayolları için bariyer ve onarım yapan şirket konumunda olduğunu, yapılan işi gereği gibi denetlenmemesi, güvenlik önlemlerini gereği kadar almaması sebebiyle sorumlu olduğunu, …’nın kaza yapan aracın sürücüsü (savcılık bilirkişi raporunda %75 oranında) kusurlu ve sorumlu olduğunu; … Sigorta AŞ’nin kaza tarihi itibariyle kazaya sebebiyet veren … plakalı kamyonu mali sorumluluk ve sürücü-yolcu ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigorta eden olması nedeniye, … Sigorta AŞ’nin (sonraki ünvanlar:… Sigorta, … Sigorta) ise Karayollarının bakım ve onarım işlerini yapan ….Ltd.Şti’nin almış olduğu onarım işleri yönünden meydana gelen zararların karşılanması amacıyla … Sigorta poliçesi ile adı geçen şirketi sigorta eden olması sebebiyle mali açıdan da sorumlu olduğunu, genç yaşta vefat eden …’ın ölümünün ailesini manevi açıdan yıktığını belirterek maddi tazminat yönünden bütün davalılar aleyhine (fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak ve davalı sigorta şirketlerine poliçe limitleri ile sınırlı yöneltilmekle) sonuç olarak, şimdilik anne için 5.000-TL, baba için 5.000-TL olmak üzere toplam 10.000-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının ayrıca davacı … için 10.000 TL araç hasar tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini; manevi tazminat yönünden ise (davalı sürücü ve işletene yöneltilmekle) davacı baba ve anne için 50.000’er TL, diğer davacılar için 25.000’er TL olmak üzere toplam 275.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 18/01/2019 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı … yönünden 5.000,00-TL talep edilen destekten yoksunluk maddi tazminatını 20.637,47 TL’ye, davacı … yönünden 5.000,00-TL talep edilen destekten yoksunluk maddi tazminatını 18.117,36 TL’ye yükselterek, faiz türünü de avans faizi şeklinde ıslah etmiştir. Davalı … Tic. Ltd Şti ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sürücünün uzun süredir bariyer değiştirme işinde çalışarak iş sahasında uzmanlaştığını, müvekkili firma ekibinin yolun sol şeridine denk gelen bariyerleri değiştirmeleri sebebiyle gerekli tüm güvenlik tedbirlerini aldıklarını, kamyonun önünde bariyer değiştirirken bir anda kamyonun arkasında çok büyük bir gürültü duyulduğunu, bu gürültü üzerine işe ara verip hemen aracın arkasına yöneldiğini ve plakası sonradan öğrenilen bir minibüsün duran kamyona sağ arka köşeden çarptığını, güvenlik tedbirinin alınmadığının tamamen asılsız olduğunu, minibüs sürücüsünün kamyonun arkasından çarparak kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduklarını, müvekkillerinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası poliçesi ile 28.10.2005/2006 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacıların sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ve zararını kanıtlaması gerektiğini, müvekkili şirkete müracaat tarihinden öncesinde müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı (eski ünvan … Sigorta, ikinci ünvan … Sigorta, son ünvan … Sigorta) … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından diğer davalı … Tic. İtd. Şti.’nin poliçede belirtilen Beykoz-Kavacık arasında yapacağı çalışmalar esnasında 3. kişilere vereceği zararları karşılamak amacıyla … nolu poliçe düzenlendiğini, şirket nezdindeki poliçenin Beykoz-Kavacık arası İstanbul 0-2 otoyolu ve bağlantı yollarında hasarlı oto korkuluk ve tel çitlerin bakım ve onarım işi olduğunu, bu poliçe kapsamındaki 3. şahıs mali mesuliyet teminatının da poliçe konusu işin yapılması sebebiyle meydana gelebilecek zararları teminat altına aldığını ayrıca … plakalı aracın sebebiyet verdiği zararların bu araç için düzenlenen ZMMS Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirket nezdindeki poliçe ile verilen teminatların işbu dava konusu talepleri kapsamadığını, davacıların araç hasarına ilişkin taleplerinin de kazaya neden olan aracın ZMMS Poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacılar … ve …’nin maddi tazminat davasının kabulü ile … için 18.117,36-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 10.000,00-TL araç hasar tazminatı toplamı 28.177,36-TL maddi tazminatın; … için 20.637,47-TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/05/2006 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş. destekten yoksun kalma tazminatlarının tamamından, hasar tazminatının 5.000,00-TL’sinden sorumlu tutulmak; davalı … (…) Sigorta A.Ş. … için 10.694,55-TL, … için 7.846,55-TL maddi tazminat kısmından sorumlu tutulmak şartıyla, ayrıca her iki sigorta şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizinden ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı sorumlu tutulmak şartıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, 2-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, …için 7.500,00-TL, …i için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL olmak üzere toplam 82.500,00-TL manevi tazminatın 14/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada keşif yapılmadığı gibi teknik bilirkişi raporuyla kazanın olduğu yerin Seyrantepe Bağlantı yolu olduğu, müvekkili şirkete sigortalanan kısmın ise Beykoz-Kavacık bağlantı yolları olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen Türkiye’nin Doğu İran sınırından başlayıp, Edirne-Yunanistan sınırında biten doğu batı doğrultusundaki Tem Otoyolunun her tarafı mevcut poliçe ile sigortalanmış gibi riziko adresi kabul ederek hüküm kurulmasının fahiş bir hata olduğunu, müvekkili şirket poliçesi riziko adresi dışında kalan yerde gerçekleşen kaza için müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın sigortacısı olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ATK raporunda müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne herhangi bir kusur atfedilmediğini, kazaya karışan … plakalı aracın işletme halinde bulunmayıp yol kenarında durduğunu, işletme halinde meydana gelen bir kaza mevcut olmadığından işleten ve dolayısı ile işletenin sigortacısı olan müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını, bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, itirazlarının incelenmeden karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat ve araç hasar bedeli istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 14/05/2006 tarihinde müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile 02-04002 numaralı otoyolu takiben Edirne yönünden Ankara istikametine sol şeridi takiben seyir halinde iken olay mahalli mevkiye geldiği sırada sol şerit üzerinde duraklar vaziyette olan orta refüj alanındaki bariyerlerin tamir ve bakımı yapmak amacıyla kullanılan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonun sağ arka kısımları ile kamyonetin ön kısımlarının çarpışmaları neticesinde dava konusu trafik kazası meydana geldiği, davacılar … ve … için oğullarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma ve kazaya karışan araç maliki olması nedeniyle davacı … hasar bedelini, karşı araç sürücüsü, işleteni, zmms sigortacısı ile inşaat all risk sigortacısından, manevi tazminatı tüm davacılar için davalı işleten şirket ve sürücüsünden talep ettikleri anlaşılmıştır. Kaza nedeniyle ceza dosyasında kusur yönünden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ve tanık ifadeleri sonrası alınan ilk uzman bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda davalı kamyonet sürücüsü … ‘ın %75 kusurlu olduğu,( 2/8 ) ölen minibüs sürücüsü … ‘ın %25( 6/8) kusurlu olduğu belirtilmiş, ikinci alınan kusur raporunda ise davalı kamyonet sürücüsü Hasan’ın 2/8 kusurlu olduğu, ölen minibüs sürücüsü …’ın 6/8 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ceza mahkemesine hükme esas alınan bilirkişi raporunun gönderilmesi için yazılan yazı cevabında, ikinci alınan bilirkişi raporu mahkemeye gönderildiği ve Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2016/6174 E- 13531K sayılı ilamı ile sanık …’nın tali kusurlu olarak verilen ilk derece mahkemesi kararının kusur yönünden de itirazların reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece kazadaki kusur oranları konusunda alınan ilk uzman bilirkişi raporunda, ceza dosyasının son raporuna paralel olarak ölen …’ın %75, davalı sürücü …’ın %25 kusurlu olduğu görüşü belirtilmişse de, itirazlar üzerine alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin üç uzmanınca kurul halinde hazırlanan 02.05.2018 tarihli raporunda, olayın meydana gelmesinde … plakalı aracın (minibüs) müteveffa sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %40 oranında kusurlu olduğu, olay mahalli yolda bakım ve onarım yapan kişi kurum ve kuruluşların %60 oranında kusurlu olduğu belirtilen bu kusur raporu hükme esas alınmıştır. Davalı … sigorta A.Ş.’ye sigortalı araç sürücüsü davalı …’nın kaza nedeniyle yargılandığı ceza mahkemesinde kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verildiği, ATK kusur raporunda da, olay mahalli yolda bakım ve onarım yapan olan davalı sürücü ile diğer kişi, kurum ve kuruluşların, mahal şartlarını dikkate alarak gerisinden gelen ve çalışma yapılan alana yaklaşan araç sürücülerini uyarı amaçlı kademeli olarak yerleştirilmiş işaret levhaları, ışıklı ve seli işaretler, yer işaretleri gibi uyarıcıları olay mahalline yerleştirdikten sonra bu bakım ve onarım çalışmasını yapmaları gerekirken her ne kadar da sol şerit üzerinde durağan halde bulunan kamyonun yakın gerisinde işaretleme konilerini koymuş iseler de tanık ifadeleri ve özellikle meydana gelen kazadan sonra olay yerine intikal eden görevlilerce yapılan tespitler dikkate alındığında, çalışma yaptıkları bu alanda mahal şartlarını yeterince dikkate almadan tehlike tevlit eder tarzda çalıştıkları anlaşılmış olup, meydana gelen bu olayda söz konusu kişi, kurum ve kuruluşlar dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurlu bulundukları tespit edilmiş olduğuna göre, ATK kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne kusur verilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulandığı üzere sürücünün terk maksadı olmaksızın aracı yola park etmesi durumunda tehlike sorumluluğu bulunduğundan aracın işletilme halinde olduğunun kabulü gerektiğinden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin aracın işletilme halinde olmadığına ilişkin itirazları da yerinde görülmemiştir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/4271 E, 2019/548 K sayılı, 2016/5836 E 2019/1540 K sayılı kararı). Davalı … sigorta A.Ş. vekili istinaf itirazında belirttiği, riziko yerine ilişkin mahkemece Karayollarından gelen yazı cevabına göre” kaza yerinin bağlı olduğu KGM (17.BM devredildiği) İstanbul 1.Bölge Müdürlüğünden poliçe ve ilgili tüm kaza evrakı gönderilerek detaylı bilgi istenmiş, alınan cevapta ise, kaza yerinin ihalenin verildiği ve inşaat all risk poliçesiyle sigortalandığı 0-2 TEM Otoyolu üzerinde meydana geldiği bildirilmiş, dolayısıyla inşaat all risk sigorta riziko adresi içinde yer aldığı ve kaza yerindeki otoyol bariyer yapım işi nedeniyle bu poliçenin düzenlendiği anlaşılmakla davalı … sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. Bu nedenlerle; davalı …Sigorta A.Ş. vekili ile … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden;Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.330,44 TL harçtan peşin alınan (54,40+778,21=)832,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.497,83 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.330,44 TL harçtan peşin alınan 832,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.497,79 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/02/2022