Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1853 E. 2022/2158 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1853
KARAR NO: 2022/2158
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2018/511 Esas – 2020/123 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin maliki olduğu … plakalı aracının Kasko sigortasını müvekkili … Sigorta’ya yaptırdığını, … plakalı vasıtanın …’un yönetiminde 20/01/2017 tarihinde saat:19:15 sıralarında Adana İli … bulvarı orta şeritte seyir halinde iken sağ şeritte aynı istikamet seyir halinde olan … plakalı vasıtanın sol arka çamurluk kısımlarına … plakalı aracın sağ ön tampon ile çarptığı çarpmanın etkisiyle duraklama yapan … plakalı sigortalı vasıtanın sol arka kısımlarına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğini ve sigortalı araçta hasar oluştuğunu, kaza sonrasında polis tarafından ölümlü/ yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza da sigortalı araç sürücüsü …’ın yaralandığını, dava dışı sigortalı kaza- hasar ihbar ve tazmini talebi üzerine 24897621 sayılı hasar dosyası açıldığını, sigortalı araçta onarım yapan … Tic. A.Ş.’ne 10/04/2017 tarihinde 14.245,00 TL sigorta tazminatı ödendiğini, sigorta tazminatı müvekkilince ödenmiş olduğundan TTK m.1472/1 halefiyet gereğince müvekkili sigortalının yerine geçerek alacaklı/ davacı sıfatını elde ettiğini, başvuru yapıldığı halde davalılar ödeme yapmadığından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla 14.245,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların yasal sürede itiraz ettikleri için takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ve takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Taş. A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde, kazanın oluş şeklinden anlaşılacağı ve de kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirkete ait araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, kazanın kaza tespit tutanağında da kazaya sebebiyet verdiği tespit edilen … plakalı araç sürücüsü …’un kusuru neticesinde meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu nedenle kaza sonucu meydana gelen hasardan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek davanın müvekkili şirket yönünden reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde, dava konusu hasarda sadece kusur durumuna ilişkin bir anlaşmazlık olduğundan sigortalıların davalı olarak gösterilmesinin protokole aykırı olduğunu, icra takibine itiraz tarihi 11.12.2017 olup dava açılış tarihinin 24.12.2018 olduğundan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olduğunu, … plakalı sigortalının meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, sigortalı aracı kullanan …’un dava konusu kazada kusuru olmadığının kaza tespit tutağında açıkça tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, dosya içerisinde mübrez kaza tespit tutanağında açıkça anlaşılacağı üzere, davaya konu kaza hakkında tarafına izafe edilecek herhangi bir kusurunun olmadığının açıkça ortada olduğunu, tarafının söz konusu kazada kusuru bulunmadığından karşı tarafın taleplerinin reddi gerektiğini, kaldı ki davacı karşı tarafın davaya konu kaza hakkında söz konusu tazminat taleplerini kazada kusuru bulunan aracın sigorta şirketine ikame etmesi gerekirken, iş bu tazminat taleplerinin tarafı aleyhine ikame etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; “Dava dilekçesi ekinde sundukları trafik kazası kusur tespiti bilirkişi mütalaa raporunu düzenleyen baş polis bilirkişi & kaza tahkik … tarafından düzenlenmiş olan raporda raporun kamera görüntüsü ve resimlere dayandırıldığı belirtildikten sonra “Sürücü … sevk ve idaresindeki … (Doğrusu … dir) plaka sayılı Tır ı ile D 400 karayolu … bulvarı orta şeritte seyir halinde iken sağ şeritte aynı istikamete seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol çamurluk kısmına tırın sağ ön tampon kısmı ile çarptığı anlaşılmış olup, kazaya ait kamera görüntüsü ve dosya kapsamında yapılan incelemede; Araçların aynı istikamete seyir halinde olduğu saat :18.42.41 de araçların kamera görüntüsüne girdiği ve otomobilin tırın biraz önünde sağda görüş açısı dışında kör noktada kendi şeridinde seyrettiği takribi 25-30 metre sonra kazanın vuku bulduğu görülmüş olup, görüntüler ve kaza fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede; otomobilin darbeyi ilk olarak sol arka çamurluk kısmından aldıktan sonra boydan boya sol çamurlukta sürtünme izinin olduğu, tırın sağ ön tampon kısmında kırık ve sürtünme izinin olduğu görülmüş olup, hareketli her iki aracın çarpma açısı ve sürtünme izleri değerlendirildiğinde otomobilin sola manevrasının söz konusu olmadığı, sola manevrası ile çarpma değerlendirildiğinde otomobilin tırın önünde sol yan kısmına çarptıktan sonra önünde sürüklenme şeklinde olacağı yada hız durumuna göre ivmesinin sola doğru olacağı, sürücü …un aracını trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritte sürmeyerek orta şeridi kullanarak kazaya sebebiyet verdiği araçlara ait kaza fotoğrafları ve izlenen kamera görüntüsünden anlaşıldı.” denildiğini, sonucunda …un % 100 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığını bu nedenle de, … Lojistik, … plakalı aracın olay tarihindeki sürücüsü, aynı aracın olay tarihindeki trafik sigortacısı … Sigorta yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu rapordaki anlatımlar hiç irdelenmeksizin oluşturulan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 20.01.2017 tarihinde … isimli sürücünün kullanmakta olduğu … plakalı aracıyla sağından geçmeye çalıştığı, …’un kullanmış olduğu … plakalı tırın ön tamponuna çarptığı, daha sonra … plakalı aracın aynı istikamete duraklamakta olan sürücü …’ın kullanmış olduğu … plakalı araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği davacı sigorta şirketinin sigortalısı olduğu … plakalı araca yaptığı ödemeyi kusuru oranında davalılardan tahsil için başlattığı takibe davalıların itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağında, sürücü …’un idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde beyanında yolun sağında park halinde olan aracı fark edip sol gerisinden gelen akımı dikkate almadan sola kontrolsüz manevra ile çıkış yaptığı sırada aracının sol arka çamurluk ve tampon kısımlarına sol gerisinden orta şeritten gelen sürücü … idaresindeki … plakalı çekicinin sağ ön köşe kısmı ile çarpıp, çarpmanın etkisi ile … plakalı otomobil gidişe göre yolun sağında duraklayan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol arka tampon ve sol yan arka çamurluk kısımlarına çarptığı kazada sürücüler … ve …’ın yaralandıklarını, kazanın oluşumunda sürücü …’un aracının sol arka tampon kısmının sola kontrolsüz manevrası esnasında … plakalı çekicinin sağ ön tampon köşe kısmına takarak çıktığı ( aksi halde yerinde durur ezik oluşurdu) sırada kazanın meydana geldiği 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 67/A ( manevraları düzenleyen Genel Şartlara uymama) kuralını ihlal ettiği, diğer sürücülerin kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir. Hazırlık aşamasında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı için hazırlanan kusur raporunda, sürücü …’un kusurlu olduğu, diğer sürücülerin kazaya etken kural ihlalinin olmadığı belirtilmiş, İlk Derece Mahkemesince alınan kusur raporunun da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür. Kusur raporları, resmi mercilerce düzenlenmiş aksi ispat oluncaya kadar geçerli olan kaza tespit tutanağı ile uyumlu ve birbirleri ile örtüşür nitelikte olduğundan hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının ekspertiz incelemesi sırasında aldığı özel mütalaada, “Araçların aynı istikamete seyir halinde olduğu saat:18.42.41 de araçların kamera görüntüsüne girdiği ve otomobilin tırın biraz önünde sağda görüş açısı dışında kör noktada kendi şeridinde seyrettiği takribi 25-30 metre sonra kazanın vuku bulduğu görülmüş olup, görüntüler ve kaza fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede” denilmek suretiyle olay anını kamerada görmediğini belirtmiş olmakla bu rapor kaza tespit tutanağının aksini kanıtlar nitelikte olmayıp kişisel görüş içerdiğinden bu rapor dayanak yapılarak kararın kaldırılması isteminin dosya kapsamı ve olayın oluş şekline uygun olmadığından yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2022