Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1841 E. 2022/1954 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1841
KARAR NO: 2022/1954
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
NUMARASI: 2017/287 Esas – 2020/318 Karar
DAVA: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adına kayıtlı … plakalı çekici ve bu çekçiye bağlı … plakalı römork 10.10.2016 tarihinde … yönetiminde iken römorkta bulunan yükün boşaltılması esnasında römorkun damperinin kopması sonucu römorkun devrildiğini ve … çekiciye maddi hasar verdiğini, … plakalı … marka 2015 model aracın davalı sigorta şirketine 30/05/2016 başlangıç tarihli … numaralı genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle müvekkile ait araçta KDV dahil toplam 22.700,00 TL hasar meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkil şirket tarafından davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak davalı şirketin hasar bedelini haksız ve hukuka aykırı olarak ödemeyeceğini bildirdiğini, bu konudaki yazışmaların davalı sigorta şirketi hasar dosyasında mevcut olduğunu, bu sebeple davalı şirkete müzekkere yazılarak … numaralı poliçe ile ilgili olarak açılmış hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, dava konusu … plakalı araç üzerinde … Bankası T.A.O’nun rehin hakkı bulunduğunu, rehin hakkı sahibi olan … Bankası TAO’dan dava konusu araç ile ilgili hasarın tahsili konusunda hukuki sürecin başlatılmasına ilişkin muvafakatname alındığını belirterek fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL kasko sigorta alacağının 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın HMK gereği davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, ekspertiz firmasınca hasar miktarı hasarlı parçalar işçilik ve KDV toplam 19.260,00 TL olarak tespit edildiğini, hasarın … plakalı dorsenin lift bağlantı kısmının kırılarak çekicinin üzerine düşmesine ve devrilmesine neden olduğunun anlaşıldığı, çekicide devrilme olmadığını, dorsenin çarpması sonucu hasarın meydana geldiğini, hasarın poliçe teminatına girmesi nedeniyle ödenmesi gerektiğine karar verilirse ödenecek tazminatın poliçe özel şartlarına uygun olarak eksper raporunda belirtilen miktarın hesaplanması ile olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket adına kayıtlı … plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı … plakalı römork 10.10.2016 tarihinde sürücü … yönetiminde iken, römorkta bulunan yükün boşaltılması esnanda römork damperinin kopması sonucu römorkun devrildiğini ve … çekiciye maddi hasar verdiğini, hasarın poliçe kapsamında olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Kasko sigorta poliçesi kapsamında tazminat talebine dayanmaktadır. Dosya kapsamından;10.10.2016 tarihinde saat 15:10 sıralarında sürücü …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı dorse ile Kayseri ili dürpınar … mevkii … Konrasör tesisi içerisine malzeme boşalttığı esnada dorse liftinin koparak devrilmesi ve çekiciye zarar vermesi sonucu meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Kasko Sigortasının kapsamı Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1 maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Teminat dışında kalan zararlar da A.5 maddesinde sayılmıştır. Genel Şartların 5.8. maddesinde sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızaların kırılmaların ve lastiklerde meydana gelen zararların teminat dışı olduğu açıklanmıştır. Ancak bu durum zararın meydana geldiği mekanik, elektrik ve elektronik aksamıyla sınırlı olup bu zararların kendisi teminat dışı tutulmuştur. Hasarın bu aksamdan kaynakladığının kabulü halinde bu aksamın neden olduğu hasar teminat içinde olan şase ve kasanın hasarlanması ile sonuçlanmış ise rizikonun teminat içinde kaldığının kabulü gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.06.2014 tarih, 2014/10776 E. ve 2014/9993 K., 03/05/2017 tarih, 2016/10508 E. ve 2017/4958 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince alınan birden fazla bilirkişi kök ve ek raporlardan hasarın kullanıcı hatası olmadığı, çekicide hasar meydana geldiği, istiap haddinin aşılmadığı, sigortalı araçların riziko tarihi itibariyle gerçek değeri teknik bilirkişiye tespit ettirildiği, aracın pert total olmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2010/9193 Esas-2011/5608 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere “.Mahkemece, bilirkişi raporuna göre ani ve harici etki neticesinde çarpan bir cisim sonucu meydana gelen kazadan bahsedilemeyeceği dorsenin kendi çekicisine çarparak zarara uğradığı, bu nedenle hasarın sigorta teminatı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir…. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ve ek raporunda, davaya konu kazanın davacıya ait kamyonun, mıcır boşaltılması sırasında pistonun yerinden çıkması ile havada olan dorse kasası üzerindeki malzeme ile şasenin üzerine düşmesi sonucu meydana geldiği, Kasko Sigortası Genel şartlarına göre, sigortalı aracın sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması biçiminde bir kaza olmadığı pistonon kendi kendine yerinden çıkması sonucu hasarın oluştuğu damperin yeni olmaması nedeniyle imalat hatası bulunmamasının ve taşıma kapasitesinin üzerinde yükleme yapılmamasının oluş yekline göre bir öneminin olmadığı genel şartların A bendinde sayılan teminat için hallerin ortak özelliğinin olayın ani ve harici (dış) etki sonucu meydana gelmesinin olduğu buna göre somut olaydaki hasarın teminat dışında olduğunu belirtmiştir.Dosya kapsamına ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre, mıcır boşaltımı sırasında kamyon pistonunun yerinden çıkmasıyla havada olan dorse kasanın üzerindeki malzeme ile şasenin üzerine düşmesi sonucu hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.Bu durumda pistonun yerinden çıkması ile pistonda meydana gelen hasar teminat dışında olup, ancak bu nedenle piston dışında şasede, kasada vs. meydana gelen diğer zararlar teminat kapsamında olduğundan mahkemece hasar konusunda uzman önceki bilirkişiden piston dışında oluşan hasar miktarının tesbiti yönünden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” şeklindedir. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4.1-son cümlesi gereği hasar ihbarından sonraki 45. gün sonunda alacağın muaccel olacağı düzenlenmiştir. Bu durumda somut uyuşmazlıkta tüm dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketinin, Kasko Genel Şartlar 4.14 maddesindeki yağsızlık, … bakımsızlık nedeniyle oluşan hasarın teminat dışı olduğunu ispatlayamadığı, kazanın oluş şekline göre hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı kanaatine varılmış olduğundan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz görülmüştür. Dairemizin bu kabulüne göre yapılan değerlendirmeye göre de 14.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda hasarlı parçalar illiyet bağı gösterilerek ve değer kaybı fark yöntemine göre hesaplandığından 14.01.2019 tarihli bilirkişi hükme esas alınarak davacının ıslah talebi de nazara alınarak davanın 21.506,25 TL üzerinden kabulüne, hasar dosyasında kazadan bir gün sonra 11/10/2016 tarihinde ekspertiz talep tarihi olarak belirtildiğinden, kaza gününü ihbar tarihi olarak kabulü ile 45.gün olan 24/11/2016 tarihinden itibaren kabul edilen alacağa avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,Buna göre:1-Davanın KABULÜNE, 21.506,25 TL hasar bedelinin 24/11/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine2-Alınması gerekli 1.469,09 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 341,55 TL peşin harç, 26,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.101,54 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3- Davacı tarafça yatırılan 341,55 TL peşin harç ile 26,00 TL ıslah harç toplamı 367,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,4-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ile 257,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.657,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 48,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/10/2022