Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1833 E. 2022/1824 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1833
KARAR NO: 2022/1824
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2017/63 Esas – 2020/195 Karar
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … Sigorta A.Ş. vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracı sigortaladıklarını, bu aracın 07.05.2015 tarihinde kaza yaptığını, kaza nedeniyle kendi sigortalıları olan dava dışı … Hizmetleri A.Ş.’ye 37.112,00 TL sigorta tazminatı ödemesi yaptıklarını, böylece 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesine göre kendi sigortalılarına halef olduklarını ve meydana gelen kazada kusur sorumluluğu bulunan davalılar ile davalıların sigortalılarına rücu etme haklarının doğduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunduklarını ve bu sigortadan sigorta limiti dahilinde 29.000,00 TL aldıklarını, kalan 8.112,00 TL için de aynı aracın kasko sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak kendilerine ödeme yapılmadığını, bakiye kalan bu miktarın taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde kendilerinin değil … Sigorta A.Ş.’nin dava konusu aracın sigortacısı olduğunu, bu nedenle de davanın kendilerine değil bu sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, başvuru yapılmadan dava açıldığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın 6100 sayılı HMK madde 26 talepte bağlılık ilkesine göre kabulü ile 8.112,00 TL’nin ödeme tarihi olan 15/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; protokole aykırı olarak müvekkil şirkete başvurulmadan dava açıldığını, dosya kapsamında rücu edilecek olan tutar trafik sigortası poliçesi teminatı sınırı dahilinde kalmakta olduğundan kasko sigortacısı olan müvekkili sorumluluğunun bulunmadığını, Mahkeme tarafından verilmiş olan kararda davacının sigortalısına 43.971,00 TL ödeme yaptığı ve ödemeden … Sigorta tarafından ödenmiş olan 29.000 TL düştükten sonra kalan rakama %75 kusur oranı hesaplaması yapılıp ve müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporu uyarınca … Sigorta A.Ş. tarafından aracın pert bedeli karşılığı olarak 37.112,00 TL ödeme yapılmış olduğunun anlaşıldığını, ödenmiş olan tutar bakımından rücu imkanının yalnızca yine bilirkişi raporlarınca belirlenen kusur oranı tutarında mümkün olacağını, bilirkişi raporlarınca belirlenen kusur oranı %75 olduğundan dolayı davacı tarafından rücuya konu edilebilecek toplan tutarın 27.843,00 TL’yi aşmaması gerektiğini bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 07.05.2015 tarihinde davacı şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı şirket tarafından İMSS poliçesi ile sigortalanan, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracına çarpmamak için yolun sağ tarafındaki kaldırıma yönelerek, kaldırıma park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacı kendi sigortalısı olan dava dışı … Hizmetleri A.Ş.’ye 37.112,00 TL hasar bedeli ödemesi yaptıklarını, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunduklarını ve bu sigortadan sigorta limiti dahilinde 29.000,00 TL aldıklarını, kalan 8.112,00 TL için de aynı aracın kasko sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını beyan ederek eldeki davayı açmıştır. Dosyada bulunan ekspertiz raporuna göre kusur oranı dikkate alınmadan ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’un %25 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu; Maddi hasarın belirlenmesi için alınan 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda meydana gelen zarar sonucunda … plaka sayılı araçta 43.971,00 TL hasar olduğu tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacının kusur oranına göre ödemesi gereken tutarı ve davalının ödemesi gereken bakiye tutar için hesap raporu alınmamış resen hesaplama yapılarak, 43.971,00 TL hasar bedelinden dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesi limiti dahilinde sorumlu olduğu 29.000,00 TL düşülünce geriye kalan 14.971,00 TL’nin … plakalı aracın % 75 oranında kusur oranına tekabül eden miktarın 11.228,25 TL olması gerektiği hesaplamış ve taleple bağlı kalınarak 8.112,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki dava dilekçesinde açıkça sigortalıya 37.112,00 TL sigorta tazminatı ödemesi yapıldığı, yapılan ödemeden dolayı kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den sigorta limiti dahilinde 29.000,00 TL ödeme alındığı açıklandığına halde sigortalıya ödenen 37.112,00 TL miktardan fazla çıkan bilirkişi raporundaki hasar bedelinin, hasar miktarı olarak kabulü ile Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için önce kusur indirimi yapılması daha sonra sonra yapılan ödemenin düşülmesi gerekirken tam tersi yapılarak zararın hesaplanması dosya kapsamı, tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkeler ile usul ve yasaya aykırı olmuştur (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/3173 E. ve 2020/2190 K. sayılı kararı). Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “sigortanın kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminat limitinin aşılması durumunda ise ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesine başvurulabilir. Somut uyuşmazlıkta davalı Kasko (İMSS) sigortacısıdır. … plaka sayılı araçta oluşan ve sigortalıya ödenen 37.112,00 TL hasar bedelinden, … plakalı aracın % 75 oranında kusur oranına göre rücu edilecek tutar 27.834,00 TL olacaktır. Dava dilekçesinde kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den sigorta limiti dahilinde 29.000,00 TL ödeme alındığı açıkça kabul edildiğine göre alınan bu ödeme ile davacının zararı karşılanmıştır. Bu halde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminat limitinin aşan bir durum bulunmadığından davalı ihtiyari mali mesuliyet sigortacına başvuru koşulu oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1- Sübut bulmayan davanın REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 138,54 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 57,84 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Tarafların yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2022