Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1824 E. 2022/1822 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1824
KARAR NO: 2022/1822
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2016/214 Esas – 2019/1270 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un malik davalı …’in sürücü olduğu ve davalı … şirketine karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı ticari aracın 10/10/2013 tarihinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında davacının kullandığı … plaka sayılı motosiklete çarpması ile gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığını ve aracının hasarlandığını belirterek 1.000,00 TL tedavi gideri 5.000,00 TL kazanç kaybının tüm davalılardan, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kaza anında kaskının bulunmadığı, gerekli tedbirlerin alınmadığını, davacının süratli olduğunu, ağır kusurun davacıya ait olduğunu, kazaya sebebiyet verdiğini, kaza ile kaza yapanın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete 25/09/2014 tarihinde başvurduğunu, hasar dosyası açıldığını, tedavi evraklarının ibrazından sonra dosya medikal eksper raporu alındığını, söz konusu rapora göre davacının sürekli sakatlığı oluşmadığını, bu nedenle bir ödeme yapılmadığını, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacının kaza tespit tutanağında da kask kullanılmadığının anlaşıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine, Davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile 2.500,00 TL’nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geliş şekli kusur durumu, davacının yaranması, kaza tarihindeki yaşı, sosyo ekonomik durumu, kaza sonrası psikolojik olarak yaşadığı travmalar ve vücudunda halen devam ettiğini kaza sonrası oluşan hasarların evlilik, iş seçimi ve hatta vatani görevi olan askerlik döneminde bile rahatsız edici şekilde olduğunu kaza sonrası vücudunun belli uzuvlarına takılan platin ve diğer ameliyatların tüm yaşamını etkilediğini ve müvekkilinin ekonomik durumunun bozulduğunu belirterek, manevi tazminat yönünden hak ve nefasete uygun karar verilmesi için istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 10.10.2013 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği, kaza tespit tutanağında davalı sürücüye kusur verilmiş, davacıya kusur izafe edilmemiş, Mahkemece kusur raporu alınmamış, ceza yargılamasının yapıldığı dosyada alınan kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiş, maluliyet raporuna göre kazaya bağlı yaralanması nedeniyle davacının %11,2 oranında malul kaldığı anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir. (Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine, 2-Davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL’nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, 3-a-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 44,40 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,9 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, b-Manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 341,55 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 17,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,48 TL harcın davalı …’tan tahsili ile hazine adına irad kaydına, c-Manevi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan 17,07 TL harcın davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, maddi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan harcın davacı üzerinde bırakılmasına4-Davacı tarafından maddi tazminat istemine ilişkin yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 475,60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 507,40 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı tarafından manevi tazminat istemine ilişkin yapılan 71,40 TL tebligat ve müzekkere giderinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa ödenmesine,6-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-a-)Davacının kabul edilen manevi tazminat davası için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,b-)Davacının feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak davalı … şirketinin talebi bulunmadığından lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığınac-)Davacının feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,8-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 222,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2022