Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1804 E. 2022/259 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1804
KARAR NO: 2022/259
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/01/2020
NUMARASI: 2014/1405 Esas – 2020/8 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Aş nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sebep olduğu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında müvekkili …’ın yaralanarak sakat kaldığını, davalı tarafından poliçe kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini talep ettiği, müvekkiline sigorta şirketi tarafından maluliyetine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine müvekkilinin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin de herhangi bir ödeme almadığını, kazaya karışan araçların sigorta poliçeleri nedeniyle zararın tamamından müteselsil sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının bakıcı giderine ilişkin belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline ayrıca 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … Şirketi ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın davalı sürücü … idaresindeki aracın yolda hız sınırları içerisinde seyir halinde iken öndeki aracın ani fren yapması sonucu işbu araca çarpmamak için ani fren yapması ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve diğer araçlara çarpmamak için aracını emniyet şeridine sürmesi neticesinde meydana geldiğini, aracın su kanalına devrildiğini ve sürüklenirken aracın arka kısmının davacıya çarptığını, davacının akşam saatlerinde hiç kimse tarafından görülemeyeceklerini bilerek, hiçbir reflektör, ışık ya da başka bir güvenlik önlemi olmaksızın emniyet şeridinde yürümeleri sonucunda işbu kazaya sebebiyet verdiğini, davacının asli ve tam kusurlu hareketinin illiyet bağını kestiğini, söz konusu trafik kazasında müvekkili şirket ve araç sürücüsüne kusur izafe edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, maluliyet halinde şahıs başına 250.000 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, maluliyet oranının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacı vekilinin müvekkilinin bakım giderleri ile ilgili maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, zira bakıcı giderlerinin de tedavi giderlerinden olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin ise tedavi giderleri nedeniyle hiçbir kişi ya da kuruma karşı hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin ve davanın davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,” 1- Maddi tazminat talebi … hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacının davalılar … ve …Turizm..şti ‘ne yönelik açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil lehine hükmedilen tazminatın somut olayın özelliklerine göre çok düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkil şirket ile kaza arasındaki illiyet bağının kesildiğini, manevi tazminatın yüksek olduğunu, manevi tazminat yönünden davacının talebinin reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 27.08.2013 günü saat 22:30 sıralarında davalı sürücü …’un, yönetimindeki diğer davalı … Tic. A.Ş. adına kayıtlı ve diğer davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMSS olan … plaka sayılı kamyonet cinsi araçla D-100 Kuzey Karayolunu takiben Maltepe yönünden Bostancı yönünde hareket halinde iken olay yeri … Seramik önüne geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağına savrularak yolun dışında yürümekte olan dava dışı … ile davacı …’a çarpması sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı dava konusu trafik kazası meydana geldiği, İlk Derece Mahkemesince ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre trafik kazasına bağlı yaralanması sonucu %16,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Ceza mahkemesinde trafik bilirkişi raporunda davalı sürücü …’un, tam ve asli kusurlu olduğu yaya olan dava dışı … ile davacı …’ın kusursuz oldukları, ATK trafik ihtisas dairesinden de alınan raporda da davalı sürücünün tam ve asli kusurlu, davacının kusursuz olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda ise davalı sürücünün tam ve asli kusurlu, davacının kusursuz olduğu belirlenmiştir. Bu halde Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü, kaza tespit tutanağı ve olayın oluşuna uygun düştüğü, davalının kusuru ile meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı nazara alındığında kusura ve illiyet bağının kesildiğine yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşı da tazminat davası açabilir. Davalılar zarara sebebiyet veren aracın işleteni ve sürücüsü olduğuna göre aleyhlerine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı vekili istinaf talebi yerinde görülmüş, aynı gerekçe ile davalı taraf istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kabule göre de karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesinde manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek vekalet ücretinin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlendiğinden davalı vekilinin reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiği yönündeki istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenle;davalı …Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davalılar aleyhine maddi tazminat talebine yönelik davasının sulh olunması nedeniyle konusu kalmadığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacının davalılar … ve … şti ‘ne yönelik açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- KARAR HARÇLARI A) Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 54.40 TL maktu harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, B) Manevi tazminat davasının kabul edilen 5.000,00 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 1.366,20 TL nisbi karar harcına karşılık, davacı tarafça dava açılırken 71,75 TL harç yatırılmış olduğundan, geriye kalan 1.294,45 TL harcın davalılar … ile … A.Ş den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4. DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ a) Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, b) Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 71,75 TL peşin harç, 3,80 TL vekaletname harçlarının davalılar … ile … Tic.A.Ş den tahsili ile davacıya verilmesine, c) Davacının manevi tazminat davası yönünden yapmış olduğu toplam 556,50 TL yargılama giderinin davalılar … ile … Tic. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,d) Davalılar … ile … Tic. A.Ş. tarafından masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5. AVUKATLIK ÜCRETLERİ a) Davanın kabul edilen manevi tazminat davası yönünden davacı yararına belirlenen 5.100,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalılar … ile … Tic.A.Ş den tahsili ile davacıya verilmesine, b) Davacının maddi tazminat davası yönünden talebi bulunmadığından avukatlık ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,c) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,Davalı … Tic. A.Ş. yönünden; alınması gereken 341,55 TL harçtan peşin alınan 85,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 256,05 TL harcın davalı … Tic. A.Ş.’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı … Tic. A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022