Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1788 E. 2022/1978 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1788
KARAR NO: 2022/1978
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI: 2018/178 Esas – 2019/1134 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalı …’nin malik ve işleteni olduğu … plaka sayılı araç 01/09/2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, … davalı sigorta şirketinden alacağının BK’nın 183 vd. maddeleri gereği hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle müvekkiline teklik ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00 TL hasar bedeli ile 250,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketinin temerrüt tarihi olan 10/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza sonrasında müvekkili firmanın 13/10/2017 tarihinde araç malikine 4.013,00 TL maddi araç hasarı ödemesi, 19/10/2017 tarihinde 2.332,00 TL servis parça tedarik ücreti ödemesi, 29/11/2017 tarihinde ise 2.903,42 TL değer kaybı ödemesi yaptığını, toplamda 9.248,42 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili üzerine düşen görevini yerine getirerek tazminat ödediğini, davacının dilekçesindeki taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davacının fazla talebinin reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “14.006,52 TL hasar bedeli alacağının temerrüt tarihi olan 10/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Değer kaybı alacağı talebinin reddine, Ekspertiz ücreti talebi yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden talebin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi ve kusur raporunun hatalı olduğunu,Yargılamadan önce davacı tarafından ekspertiz raporu alındığını yine müvekkili şirkete başvuru sonrasında da müvekkili şirket tarafından alınan bir ekspertiz raporu mevcut olduğunu, yargılama aşamasında 13.03.2019 tarihinde alınan bilirkişi raporunun sadece davacının beyanlarının ve taleplerinin esas alındığını, davacı tarafından dosyaya sunulan raporun aynı şekilde kabul edildiği genel şartlara aykırı tespitlerden ibaret olduğunu, ek rapor alınmışsa da işbu ek raporun kök raporun tekrarı niteliğinde düzenlenmiş olduğunu, araçtaki hasara ve değer kaybına ilişkin raporun genel şartlara aykırı düzenlendiğinden hatalı olduğunu, raporda hasara dahil edilmiş olup ne olduğu net olarak belirtilmeyen ve referans numarası da yazılmayan araçtaki küçük parça kalemi ve diğer parçalarında hasar söz konusu olmadığını, maddi hasar eksperinin onarım aşaması isimli fiziki olarak çekmiş olduğu fotoğrafta kameranın çalıştığı belgelenmiş olduğunu, bu nedenle bilirkişi tarafından fazladan hesaplanan kalemlerin hatalı olduğunu, onarım işçilikleri yönünden ise bilirkişinin yapımcı tamirhanenin belirttiği ve başvuranın talep ettiğini, 4.411 TL’yi aynen kabul etmiş olduğunu detay dahi belirtmemiş olduğunu, hangi parçaya ne kadar onarım işçiliği verildiğinin belirtilmesi gerekmekte olduğunu, bu yönü ile tarafsızlıktan ve denetlenebilirlikten uzak olduğunu yine bilirkişi tarafından değiştiği kabul edilen yedek parçalardan X7.5 kıymet kazanma tenzili düşmüş olduğunu, yapılan tespit hatalı olduğunu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olarak Trafik Sigortasında lastik ve akü haricinde değişen parçalardan kıymet kazanma düşülemez olduğunu, bilirkişi tarafından talep edilen parçalara ait tutarlar aynen yazılmış fiyat kontrolü yapılmamış ve referans numarası belirtilmemiş olduğunu, değiştiği iddia ve kabul edilen yedek parçalara ilişkin orijinal yetkili servis faturası gerekmekte olduğunu, değiştiği iddia edilen yedek parçaların ise iadelerinin … Sigorta A.Ş. ye yapılması gerekmekte olduğunu, bilirkişi tarafından değişmemesi gereken yedek parçaları değişim olarak hesaplamış olduğunu, yedek parça fiyat kontrolü yapmamış oluduğunu, yedek parçalara ait orijinal yetkili servis faturası ibrazını istememiş olduğunu, yedek parçalara iskonto uygulanmamış olduğunu, bilirkişi raporunda araçtaki hasarın 19.216,37 TL değer kaybının ise 1.700,00 TL olduğu ve bakiye 11.667,04 TL zararın olduğu belirtilmesine rağmen hükümde değer kaybı talebinin reddedilerek 14.006,52 TL hasar tazminatı ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin yasal süresi içerisinde tazminat ödemesi gerçekleştirdiği halde davacı müvekkilin yasal süre içerisinde beyanda ve ödemede bulunmadığını ifade ederek haksız olarak dava açmış olduğunu, bu aşamada müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması medeni ile talebin reddi gerekmekte olduğunu, davacının zararın üzerinde sebepsiz zenginleşmesini sağlayan nitelikteki hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağındaki olay anlatımı ile Mahkemece kusura ilişkin alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre kusura yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan hasara ilişkin bilirkişi raporun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi tarafından araçtaki hasarın çarpma sonucu oluşan maddi hasar ile uyumlu olduğu, iki tarafın sunduğu ekspertiz raporlarının değerlendirildiği, hasarlı parçaların dökümünün yapıldığı, piyasa koşullarında kabul edilebilir olduğu nedenle davalı vekilinin hasar tespitine ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplam hasar miktarının 19.216,37 TL tespit edilmesine rağmen mahkemece davalı tarafından daha önce hasar ödemesi yapılan 2.903,42 TL + 4.013,06 TL ‘nin 19.216,37 TL ‘den mahsubu yerine değer kabı ve hasar tazminat toplamı olan 20.916,37 TL’den mahsubu ile kalan miktar üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken 19.216,37 TL hasar tazminatından 2.903,42 TL ve 4.013,06 TL ödeme toplamı mahsup edilerek bakiye 12.299,89 TL üzerinden karar verilmesi olmalıdır. Mahkemece değer kaybı yönünden davanın reddine karar verildiğinden davalı tarafından değer kaybı olarak yapılan ödemenin mahsup edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek 12.299,89 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın KISMEN KABULÜNE, 12.299,89 TL hasar bedeli alacağının temerrüt tarihi olan 10/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Değer kaybı alacağı talebinin reddine, Ekspertiz ücreti talebi yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden talebin reddine, Alınması gereken 840,20 TL ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,39 TL peşin harç ile 164,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 249,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 590,81 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 164,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 285,29 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 194,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL ekspertiz masrafı olmak üzere toplam 944,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 800,12 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ekspertiz ücretine ilişkin reddedilen kısım yönünden yargılama giderleri kısmında davalıdan tahsili yönünde karar verildiğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Davanın reddedilen kısmı yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 1.956,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa talep halinde iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 46,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/10/2022