Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1787 E. 2022/1977 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1787
KARAR NO: 2022/1977
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2018/713 Esas – 2020/361 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillinin annesi olan …’in 21/06/2018 tarihinde yaya olarak yaya geçidinin birkaç metre önünden karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada, … Plakalı, … San. Ltd. Ştİ. adına tescilli, sürücü … yönetimindeki beton mikserinin asil ve tam kusurlu olarak, dikkatsiz ve özensiz kullanım sonucu …’i ezerek olay yerinde vefat etmesine neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkillerin müşkül duruma düştüğünü, maddi ve manevi birçok zarara uğradıklarını, fazlaya dair haklar saklı kalmak şartıyla şimdilik 3.000,00 TL cenaze ve defin giderleri olarak maddi tazminat kapsamında ve işleten davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ve davalı sürücü … bakımından kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 26.07.2018 tarihinden başlayarak işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre müvekkilleri bakımından ayrı ayrı 15.000,00 TL toplamda 75.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsiline (davalı sigorta şirketi manevi tazminat kapsamında sorumlu değildir) karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın … poliçe numarası ile 29/05/2018- 29/05/2019 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafında destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için müteveffa ile davacılar yönünden düzenli ve eylemli yardımın varlığı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacıların davasının kısmen kabulü ile davacılar için 3.000,00 TL defin gideri olmak üzere maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden olay tarihi olan 21/06/2018 tarihinden sigorta şirketi yönünden ise 06/08/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalıların destek süresinden çıkmaları nedeniyle reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine ,Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminatın düşük belirlendiğini, ek istinaf dilekçeleri ile de her bir davacı için ayrı ayrı karşı yanlı vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük belirlendiği kanaatine varılmış ve bu yönde ki davacılar vekilinin istinaf itirazının kabulüne karar verilmiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı kabul ve red vekalet ücreti verilmesi gerekir (Benzer yönde Yargıtay 17 HD 25/11/2019 2017/5605 E. 2019/11036 K.).Bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacıların davasının kısmen kabulü ile davacılar için 3.000,00 TL defin gideri olmak üzere maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden olay tarihi olan 21/06/2018 tarihinden sigorta şirketi yönünden ise 06/08/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalıların destek süresinden çıkmaları nedeniyle reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL ve … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 5.328,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 266,41 TL harcın mahsubu ile eksik 5.061,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalı … A.Ş.’nin hesaplanan tutarın 204,93 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan manevi tazminat miktarları üzerinden yapılan hesaplamaya göre: Davacı … için 9.200,00 TL,Davacı … için 9.200,00 TL,Davacı … için 9.200,00 TL,Davacı … için için 9.200,00 TL,Davacı … için 9.200,00 TL, Vekalet ücretinin davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak belirtilen miktarlarda davacılara ayrı ayrı ödenmesine, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan manevi tazminat miktarları üzerinden yapılan hesaplamaya göre ayrı ayrı: Davacı …’den 9.200,00 TL,Davacı …’tan 9.200,00 TL,Davacı …’den 9.200,00 TL,Davacı …’den 9.200,00 TL vekalet ücreti alınarak davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye müteselsilen ödenmesine, 7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red sebebi farklı olduğundan red olunan manevi tazminat talebi yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,8-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 307,51 TL ( 266,41 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH ) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,9-Davacı tarafından yapılan 1.084,05 TL (700,00 TL BK, 384,05 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş.’nin hesaplanan tutarın 45,62 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,10-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 133,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2022