Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1768 E. 2022/1974 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1768
KARAR NO: 2022/1974
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
NUMARASI: 2017/1069 Esas – 2020/294 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigorta şirketinden olan alacak hakkının davacıya temlik edildiğini, … Ticaret Limited Şirketi’nin maliki olduğu davalıya kasko sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davalı sigorta şirketince 09/12/2016-2017 tarihleri arasında … Kasko Poliçe Numarası ile sigortalandığını, 17/03/2017 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı aracın hasarlandığını, 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, tüm bu hasar bedelleri için davalı sigorta şirketine 26/04/2017 tarihinde başvurulduğunu ancak alacağın davalı tarafından ödenmediğini, davalının temerrüte düştüğünü, bu nedenlerle 3.400,00 TL hasar bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 17/03/2017 tarihinde karıştığı kaza sebebi ile meydana gelen hasara ilişkin tazminat bedelinin ödenmesi hususunda 26/04/2017 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunulduğu belirtilmekte ise de davacı şirketin başvuru dilekçesi ve ekinde temlik belgesinin davalı şirkete 27/04/2017 tarihinde ulaştığını; ancak, … Limited Şirketi yetkilisi … tarafından davalı şirkete 20/03/2017 tarihinde yapılan hasar ihbarı üzerine … nolu hasar dosyasının açıldığını; eksper raporunda tespit edilen hasarlı parçalar davacının talebinin dayanağı olan faturadaki parçalar ile örtüştüğünü; ancak faturada küçük yedek parça adı altında yer alan 185,00 TL bedelli kalemin neye ilişkin olduğunun tespit edilemediğini; poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini belirtmiş, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 7.159,04 TL’nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 250,00 TL ekspertiz ücreti tutarının yargılama gideri olarak değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, aracı onartmak suretiyle alacağı temlik alan müvekkili şirketi sunduğu başvuru dilekçesinde aracı 15.425,07 TLye onardığını beyan eden ve dava dilekçesinde aracında 15.425,07 TL hasar meydana geldiğini bildiren davacının zararın miktarının belirsiz olduğundan ve huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olduğundan söz edilemeyeceğini, kısmi davada sadece dava edilen kısım için zamanaşımının kesildiğini, dava konusu edilmeyen kısım için zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiğini bu nedenle ıslah edilen tutar yönünden kasko sigortası genel şartları gereği talebin zamanaşımına uğradığını kabulü gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420/1. maddesinde “sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” düzenlemesine yer verilmiş olup; aynı yöndeki düzenleme, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın C.10. maddesinde de yapılmıştır. Davacının talebi, mal sigortalarının bir türü olan kasko sigorta poliçesine dayanmakta olup, yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar doğrultusunda somut uyuşmazlıkta; Davaya konu rizikonun tarihi 17/03/2017 ile Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4.1-son cümlesi gereği hasar ihbarından sonraki 45. gün sonunda davacı alacağının muaccel olacağı hükmü ve muacceliyetten sonraki 2 yıl içinde davaya konu edilmeyen alacak bölümünün zamanaşımına uğrayacağı hükmü dikkate alınarak, sözleşmeye dayanılarak açılan davalarda ceza zamanaşımı uygulanmayacağı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, başvuru tarihi olan 26/04/2017 tarihinden itibaren hesaplandığında muaceliyet tarihi olan 11/06/2017 tarihinden itibaren ıslah tarihi olan 28/08/2019 tarihine kadar 2 yıl olan zamanaşımı süresinin dolduğu, dava dilekçesinde davacın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtilmediği kısmi dava olarak açıldığı, davalının süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürdüğünden İlk Derece Mahkemesince ıslah edilen miktar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/17386 Esas ve 2016/3830 Karar, 2019/1089 Esas ve 2020/4351 Karar, 2016/10047 Esas ve 2019/1448 Karar sayılı ilamları). Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın kısmen kabulüne,3.400,00 TL’nin 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davanın ıslah edilen kısımının Zamanaşımı nedeni ile REDDİNE, 250,00 TL ekspertiz ücreti tutarının yargılama gideri olarak değerlendirilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 232,25 TL harçtan peşin alınan 62,34 TL ve 65,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 104,91 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 62,34 TL peşin harç ve 65,00 TL ıslah harcı toplamı: 158,74 TL ile 250,00 TL ekspertiz ücreti, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 115,10 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.373,84 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 652,46 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 23,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2022