Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1762 E. 2022/1920 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1762
KARAR NO: 2022/1920
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
NUMARASI: 2018/572 Esas – 2020/245 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince sunulan dava dilekçesini özetle ;Davalı Sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç 10.08.2017 tarihinde, sürücünün kusurlu olarak direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi neticesinde tek laraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, araçta bulunan yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, davalıya başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500.00 TL ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL tazminatın (davalı sigorta şirkeli azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davadan önce başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, kazanın meydana geliş şeklinin, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden aktüerya raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinin teminat içinde olmadığını, dava tarihi itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, davacı … yönünden 10/08/2017 tarihinde meydana gelen haksız fiil ile ilgili olarak 1.906,13 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 26.165,28 TL Sürekli sakatlık tazminatı ve 2.666,25 TL. Geçici bakım gideri olmak üzere toplamda 30.737,66 TL Maddi tazminatın 13/03/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Delilleri dikkate alındığında, başvuranın herhangi bir maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca, kabul anlamına gelmemekle birlikte, karara esas alınan raporun yetkili mercii olan adli tıp kurumu tarafından tanzim edilmemiş olduğunu, maluliyet oranının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından tanzim edilen rapora göre belirlenmesi gerekirken, yetkili merci olarak kabul edilemeyecek Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi tarafından tanzim edilen maluliyet raporuna itibar edilerek tazminat hesabı yapılması ve buna göre karar verilmesi de bir diğer kararın kaldırılması sebebi olduğunu, kabul manasında olmamak üzere raporda esas alınan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” 20.02.2019 tarihinde yürülüğe giren 30692 sayılı yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmış olup, işbu raporun tespiti tarihinde esas alınmasının kabulünün mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu poliçenin tanzim tarihi olan 26.08.2016 itibarıyla uygulanması gereken genel şart hükümleri gereğince geçici işgöremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri yasa değişikliği ile SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmamasına rağmen, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden kabul kararı verildiğini, dosya kapsamında, avans faiz üzerinden karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, karar verilirken tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmadığını, davacı, sigortalı araçta yolcu konumunda olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu hususta ayrıntılı inceleme yapılmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork ile Yozgat İli, Çekerek İlçesi, … Mahallesinde, Sorgun ilçesinden Çekerek ilçesi istikametine seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağ tarafındaki şarampole devrilmesi ile meydana gelen trafik kazasında sürücünün öldüğü, araç içinde yolcu olan davacının (sürücünün oğlu) yaralandığı ve davacının bu yaralanması nedeniyle geçici, sürekli sakatlık tazminatı ve geçici bakıcı gideri talep ettiği anlaşılmıştır.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan On Dokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/04/2019 tarihli maluliyet raporunun dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek ve maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan (20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan) Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alınamayacağına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına geçici bakıcı giderine ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Dava dilekçesinde avans faizi talep edilmiştir. Sigortalı 61 K 11245 plakalı çekicinin malikinin trafik kaydında ticari şirket olarak görünmesi ve aracın yük naklinde kullanılıyor olması göz önüne alındığında avans faizine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Somut uyuşmazlıkta davacının sürücünün oğlu olduğu anlaşılmakla, yakın aile bireylerinde ücretsiz taşınma hali, ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamayacağına göre İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Sürücü … hakkında Yozgat Şehir Hastanesi Biyokimya laboratuvarı tarafından düzenlenmiş 18.08.2017 tarih, … protokol sayılı raporda; hemolizli kan numunesinde, Etanol (etit alkol) 0.120 promil (12.00 mg/dl) bulunduğu kayıtlıdır. Davacının yaşının olay tarihinde 12 olması sürücünün babası olup şehirlerarası taşımanın söz konusu olması başka bir araca binip gidebilmesinin mümkün olmadığı da düşünüldüğünde müterafik kusurun varlığını kabul etmek mümkün olmamıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.099,69 TL harçtan peşin alınan 524,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.575,69 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/10/2022