Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1761 E. 2022/2037 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1761
KARAR NO: 2022/2037
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2016/536 Esas – 2020/234 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/06/2005 tarihinde Bilecik ili, Bozüyük ilçesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kızı …’ nin vefat ettiğini, müvekkilinin ise sakatlandığını, bu kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun … plakalı araç sürücüsü ve maliki davalı …’ a verildiğini, kaza sonrasında Bilecik- Bozüyük Cumhuriyet Savcılığında KYO kararı verildiğini belirterek kazada yaralanan müvekkili için davalı …’ dan 15.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 500,00 TL maddi tazminat, …’ nin vefatı nedeniyle davalı …’ dan 20.000,00 TL manevi ve her iki davalıdan şimdilik 500,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 36.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. yönünden sakatlık tazminatını 15.000,00 TL’ye, destek tazminatını ise 14.255,39 TL’ye yükseltiğini beyan etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının şahıs başına 50.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, …’nun maluliyet talebi bakımından müvekkili şirketin kaza nedeniyle ödenmesi gereken tazminatın tamamını davacı tarafa ödediğini, bu nedenle herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, …’ nin vefat talebi bakımından davacı … için 23/02/2007 tarihinde 4.543,00 TL, 26/02/2016 tarihinde ise 9.044,25 TL olmak üzere toplam 13.587,25 TL ödendiğini, iş bu ödeme ile bakiye teminatının 36.412,75 TL kaldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, ödeme yaparak sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, …, … ve … ayrı ayrı benzer cevap dilekçelerinde özetle; Dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, muris …’ ın kanuni mirasçısı olduğunu ancak Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/07/2005 tarihli 2005/1013 E.2005/1102 K.sayılı kararıyla …’ ın mirasını diğer mirasçılarıyla birlikte kayıtsız şartsız reddettiklerini, bu nedenle aleyhinde böyle bir davanın açılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının ıslah edilmiş hali ile kabulü ile 15.000,00 TL maluliyet tazminatı ve 14.255,39 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 29.255,39 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine, davalı …’a yöneltilen tüm taleplerin pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından eksik inceleme ile kasko poliçenin geçerli olduğundan bahisle, müvekkili şirket aleyhine maluliyet tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, sigortacılık hukukunda ilke olarak sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmeyeceğini, sigortacının sorumluluğunun başlaması için eski TTK 1295. maddesi (Yeni TTK’nın 1421. maddesi) hükmü gereğince ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.l. maddesi uyarınca primin veya ilk taksitinin ödenmiş olması gerektiğini, TTK’ya göre taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulmuş olsa bile sigortacının sorumluluğu ancak primin veya ilk taksidinin ödendiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının talepte bulunduğu poliçenin primlerinin ödenmemesi sebebi ile kaza tarihinden önce kasko poliçesinin iptal edildiğini, müvekkili şirketin Mart 2005-Temmuz 2005 ticari defter ve kayıtları incelenmesi durumunda, poliçeye dair prim tahsilatının olmadığının ortaya çıkacağını ancak yerel mahkeme böyle bir inceleme yapmadan eksik inceleme ile hükmünü kurduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 11/06/2005 tarihinde meydana gelen birden çok aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması ve kızı …’in vefatı nedeniyle açılan iş bu dava dilekçesinde davacı vekili, kazada yaralanan müvekkili için davalı …’dan 15.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 500,00 TL maddi tazminat, …’ nin vefatı nedeniyle davalı …’ dan 20.000,00 TL manevi ve her iki davalıdan şimdilik 500,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren davalı olarak gösterilen … plakalı araç sürücüsü ve maliki … kaza sırasında vefat etmiş ancak mahkemece mirasçıları davayı dahil ettirilmiş ise de tüm mirasçılar mirası reddettikleri ve dava tarihinde ölü olduğu anlaşılmakla mahkemece sürücü davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Davalı sigorta şirketi davadan önce trafik sigortası kapsamında davacıya maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini savunmuş buna ilişkin ödeme dekont çıktılarını ibraz etmiştir. Dava dilekçesinde davacı …’nun yaralanması nedeniyle davalı …’den maddi tazminat talep edildiği ancak davalı sigorta şirketinden maluliyet tazminat talep edilmediği, davacının kızı olan …’in ölümü nedeniyle sigorta şirketi de dahil her iki davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Kaza tarih itibariyle ölüm ve sakatlanma halinde ZMMS poliçelerinde kişi başı limit 50.000,00 TL’dir. Davalı Sigorta Şirketi, …’nin vefatı nedeniyle davacı …’na 23/02/2007 tarihinde 4.543,00 TL, 26/02/2016 tarihinde ise 9.044,25 TL olmak üzere toplam 13.587,25 TL ödemede bulunmuştur. Yapılan ödeme düşüldüğünde bakiye teminat limiti olarak 36.412,75 TL kalmıştır. Islah dilekçesinde 14.255,39 TL destek tazminatı talep edilmiş olup talep edilen bu tazminat miktarı, bakiye poliçe limiti içerisindedir. Başka bir ifadeyle yapılan ödeme ile ZMMS limiti aşılmadığından İMMS (kasko poliçesi bakımından) sorumluluk devreye girmemiştir. Bu nedenle kasko poliçesinin geçersizliği yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiş ve bu kabule göre inceleme konusu yapılmamıştır. Uygulamada, istem sonucuna ilişkin fazlaya dair haklarını saklı tutan davacının dava değerini ıslah yolu ile arttırabileceği tartışmasız kabul edilmektedir. Bununla birlikte başından beri dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu edilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır (Yargıtay HGK’nın 29.06.2011 gün, 2011/1-364 E.-2011/453 K.,15.06.2016 gün, 2014/4-1193 E.-2016/800 K. 15.02.2017 gün, 2015/7-917 E.-2017/265 K. sayılı kararları). Bu doğrultuda davalı sigorta şirketi aleyhine davacı …’nun yaralanması nedeniyle maluliyet tazminatı talebi ile dava açılmadığı halde taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde maluliyet tazminatının kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek davalı sigorta şirketi bakımından davanın destekten yoksun kalma tazminat talebi tutarı olan 14.255,39 TL üzerinden kabulüne, davacının yaralanması nedeniyle maluliyet tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ayrıca bu taleple ile ilgili usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından davalı Sigorta Şirketi yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 14.255,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, Davalı sigorta şirketi aleyhine davacı …’nun yaralanması nedeniyle maluliyet tazminatı talebi bakımından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalı …’a yöneltilen tüm taleplerin pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, 3-Alınması gerekli 973,78 TL harçtan peşin alınan 122,96 TL harç ile 90,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 760,32 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça yatırılan 122,96 TL peşin harç ve 90,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 213,46 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 523,80 TL, bilirkişi ücreti 850,00 TL olmak üzere toplam 1.373,80 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine, 7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 36,10 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022