Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1717 E. 2022/1315 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1717
KARAR NO: 2022/1315
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2015/791 Esas – 2020/9 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin site yönetimlerine danışmanlık hizmeti veren bir şirket olduğunu, … Site Yönetimi’nin de (… Toplu Konutları Yönetim Kurulu Başkanlığı) müvekkili şirketin danışmanlık hizmeti verdiği onlarca siteden biri olduğunu, öncelikle müvekkili şirketin vekil tipi danışma hizmeti vermiş olduğu sitenin … Site Yönetimi değil … … ada … parsel Toplu Konutları Site yönetimi olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin davalıya borçlu olmasının mümkün olmadığını, davalı sigorta şirketinin … ada … parsel Toplu Konutları Site Yönetimi otoparkında bulunan ve sahibi ile aralarında kasko poliçesi tanzim edilen bir aracın çalındığından bahisle araç sahibine ödediği tazminatın müvekkili şirketten tahsili için icra takibine giriştiğini, davalı sigorta şirketinin, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine ilamsız takip başlattığını, aralarında hiçbir ticari ilişki kurulmayan, güvenlik şirketi de site yöneticisi de olmayan yalnızca site yönetimi ile vekil tipi danışmanlık hizmet sözleşmesi bulunan müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir bir şekilde borcunun olmasının mümkün olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilİ evap dilekçesinde özetle; davalı şirketin geçici site yönetimi ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesi uyarınca davacının konumu ve sıfatı nazara alınarak TBK 61 maddesi uyarınca akitdaşların aralarındaki ilişki konusunda müteselsil sorumluluktan kaynaklı hukuki sebepleri birbirlerine karşı ileri sürebileceklerinin belirtildiği, site yönetimi ile davalı arasındaki akdi ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın Kabulüne, Davacı … Tic. A.Ş.’nin İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına konu 137.580,78 TL. (asıl alacak 126.000,00 TL. ve 11.580,78 TL. işlemiş faiz) yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 2-Birleşen (Bakırköy 1. Asliye ticaret mahkemesinin 2017/174 esas, 2017/234 karar sayılı) dava dosyası yönünden; a)Küçükçekmece … İcra dairesinin … sayılı takip dosyasında davalılardan … Toplu Yapı Yönetimi tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 126.000,00 TL. Asıl alacak, 11.580,78 TL. İşlemiş faiz olmak üzere toplamda 137.580,78 TL. Miktarla ve ödeme emrindeki şartlar nazara alınarak takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ticari avans faiz uygulanmak suretiyle bu davalı yönünden TAKİBİN DEVAMINA, Şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine, b)Davalılardan … Tic. A.Ş. hakkında mahkmemizce menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiş olması nazara alınarak işbu davalı yönünden DAVANIN REDDİNE, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Toplu Yapı Yönetimi vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Toplu Yapı Yönetimi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, müvekkili ile güvenlik firmasının arasındaki ilişkinin irdelenmediğini, bilirkişiler tarafından belirlenen kusur ve kusur oranlarının yasal dayanığının anlaşılmadığını, kamera sisteminden takibi güvenlik firmasının yapmasını gerektiğini, müvekkilinin bu konuda bir kusuru olamayacağını, hırsızlık gerçek manada bir hırsızlık olmadığını, danışıklı bir işlem olduğuna ilişkin emniyet kayıtları ve tutanaklarının yeterli bir şekilde incelenmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, aracın çalınmasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/01/2018 tarih, 2017/990 E. ve 2018/471K sayılı kararında “Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, bağımsız bölüm malikinin anataşınmazın yönetiminden doğan ve dışarıdan atanan yöneticiye yönelik maddi zararlarının tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkin olup; maddi tazminata ilişkin istemler Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında, manevi tazminata ilişkin istemler ise genel hükümler çerçevesinde incelenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl olup özel bir kanun hükmü ile hangi mahkemede görüleceği açıkça belirtilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi gereğince de, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. O halde; davacının Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine dayanarak dava açtığı anlaşılmakla, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi hükmü uyarınca, site yönetimine karşı açılan maddi tazminata ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, manevi tazminata ilişkin taleplerde ise asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu göz önünde bulundurulup, mahkemece talepler tefrik edilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmeyerek işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiş olup, ilk derece mahkemesinin kararında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamış olması doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken, Mahkemece tapu müdürlüğünden dava konusu sigortalı konutun bulunduğu taşınmazda kat mülkiyeti ya da kat irtifakının kurulup kurulmadığı hususunun sorulması, taşınmaza ait tapu kayıtlarının ve yönetim planının celp edilerek Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılarak, görevsizlik sonucuna varılırsa Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı … Toplu Yapı Yönetimi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Toplu Yapı Yönetimi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Toplu Yapı Yönetimi tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022