Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/17
KARAR NO: 2022/492
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2018/955 Esas – 2019/768 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/05/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin eşi …’ın vefat ettiğini, kusurun araç sürücüsünde olduğunu, şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kazaya karıştığını belirttiği … plaka sayılı aracın müvekkil şirketin sigortalısı olduğunu, davacı taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın kaza anında araç içi emniyet tertibatını kullanmadığının aşikar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 131.103,87 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hem bilirkişi raporunda yer alan %20 oranındaki hatır taşıması indirimini, hem de Yargıtay kararları gereği yine %20 oranındaki müterafık kusur indirimini dikkate almayarak hüküm kurduğunu, kararın hukuka ve Yargıtay kararlarına uyumlu olmadığını, hükmedilen tazminattan hatır taşıması ve müterafık kusur bakımından ayrı ayrı %20 oranında indirim yapılarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 21/05/2018 tarihinde müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Şavşat ilçesi yönünde seyir halinde iken yoldan çıkarak otomobilin devrilerek Şavşat deresine aracın gömülmesi ile gerçekleşen trafik kazasında kazadan bir gün sonra 22/05/2018 tarihinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’un ölü olarak çıkarıldığı, sürücünün ise dere içerisinde ölü bulunduğu, davacının desteği yolcu …’ın 27/05/2018 tarihinde ölü olarak su içerisinden çıkarıldığı anlaşılmıştır. Açılan dava ile davacı eşinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiştir. Taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Somut olayda, dosya ve UYAP sisteminden dosyaya aktarılan emniyette alınan ifade tutanakları içeriğinden, taşımanın davacının veya sürücünün çıkarına olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Taşımada sürücünün menfaatinin bulunmadığı iddiası davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu halde, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamasında yargısal uygulamalara, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Trafik kaza tespit tutanağında destek yolcu …’ın emniyet kemeri takılı olup olmadığı belirsiz olarak işaretlendiği görülmektedir. Bu nedenle destek …’in emniyet kemeri takıp takmadığına ilişkin bir saptama bulunmadığı gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura yönelik istinaf itirazının yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 8.955,70 TL harçtan peşin alınan 2.194,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.761,18 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2022