Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1679 E. 2022/1436 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1679
KARAR NO: 2022/1436
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2015/545 Esas – 2020/36 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: 07/10/2013 tarihinde davalılardan …’in yönetimindeki, davalı …’in maliki, davalı … sigorta AŞ.nin trafik sigortacısı, davalı … Sigorta AŞ.nin kasko sigortacısı olduğu … plakalı araç ile müvekkillerinin murisi …’e çarparak onun bir dizi ameliyat geçirmesine, 4 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra ölümüne neden olduğunu, kazanın meydana geldiği sırada gündüz vakti ve görüşün çok net olduğunu, murisin vefat etmesi sonucu eşinin, çocuklarının, çocuklarının aileleri ile torunlarının perişan olduklarını, davalı sigorta şirketlerinin sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere her bir mirasçı için 60.000,00 TL, toplamda 240.000,00 TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla her bir mirasçı için 50,00 TL, toplamda 200,00 TL destekten yoksun kalınması ve cenaze giderleri nedeniyle doğan maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kazanın meydana geldiği tarihte müvekkili şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı aracın kazanın meydana geldiği tarihte müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik sigorta şirketinin sorumluluğundan sonra geldiğini ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ile …’in cevap süresi geçtikten sonra verdikleri cevap dilekçelerinde davalıların murisinin yaya olarak kontrolsüz şekilde trafikte akan araçların içine girdiğini, kazanın meydana gelmesinde bütün kusurun davalıların murisinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalılar … ile … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminatın oldukça düşük olduğunu, bilirkişinin destekten yoksun kalma ve cenaze giderleri gibi maddi zarar değerlerini hesaplamakla sınırlı kalması gereken incelemesi, davacıların hangilerinin destekten yoksun kalma zararının doğabileceğine dair hukuki incelemeye dönüştüğünü ve cenaze giderlerinin de eksik inceleme sonucu oldukça düşük bir miktar olarak hesaplandığını, kısmen engelli olan ve müteveffa babasının desteğinden yoksun kalan … için destekten yoksun kalma hesaplaması yapılmaması ve diğer davacılar için ise eksik hesaplama yapılmasının son derece hatalı olduğunu, davacılar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğini, buna rağmen Mahkemenin, davalı sürücü ve araç maliki lehine, manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden 22.590 TL vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalılar … ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; raporda kazanın gerçekleştiği yerde hangi trafik ve uyarı işaretlerinin bulunduğuna hiç değinilmediğini, müvekkilinin yaya geçidini dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye indirmediği gibi ifadelerle kazanın yaya geçidinde olduğu gibi bir algı yaratılmışsa da kazanın yaya geçidi ile alakası olmayan bir yerde gerçekleştiğini, yerel mahkemenin İBB tarafından defin işlemlerinin ücretsiz yapıldığını teyit eden yazı dosyada mevcut olmasına rağmen davalı müvekkili aleyhine cenaze ve defin giderlerine hükmettiğini, alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacılar, cenaze ve defin bedellerini içeren mezar yeri bedeli, lahit bedeli, inşaat bedeli için yapmış oldukları harcamaları gösteren herhangi bir belge ibraz etmediklerini, mahkeme tarafından yargılama usulü açısından hata yapıldığını, bu dava ile aynı taraflar ,aynı konu ve aynı taleplerle açılmış olan İstanbul Anadolu 16.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/61 (Davacı M.Ali Öztürk’ün vefatı sebebiyle tarafları aynı haline gelmiştir) dava bulunmasına karşın ve derdestlik itirazına rağmen bu iddia değerlendirilmeyerek ve hangi gerekçe ile derdestlik itirazına itibar edilmediği de gerekçelendirilmeden karar oluşturulduğunu, hükmedilen manevi tazminat tutarlarına ilişkin davalı müvekkili … ile … müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuşsa da … sigortanın da manevi tazminat tutarlarından sigorta teminat sınırları içerisinde müşterek ve müteselsilen sorumlu olması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalılar … ve … vekilinin ve davacı vekilinin manevi tazminat ve davacı … lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; Dosya kapsamından 07/10/2013 tarihinde davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken aracının sol ön kısmı ile karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’e çarpması şeklinde meydana gelmiştir. Dosya kapsamında aldırılan 24/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ile ATK trafik ihtisas dairesinden aldırılan 14/09/2018 tarihli bilirkişi raporlarında Müteveffa …’ nin %20 sürücü davalı İnci’ in %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşuna uygun, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun olduğu anlaşıldığından bu kusur raporu esas alınarak karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Kusura değinen istinaf talepleri yerinde değildir…. plakalı aracın Kasko poliçesi kapsamında sigortacısının davalı … Sigorta A.Ş. olduğu, dosyaya sunulan poliçenin incelenmesinde ihtiyari mali sorumluluk limitinin 50.000 TL olduğu, manevi tazminat sorumluluğunun %25’ine kadar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Mahkemece poliçe limiti gözetilmeksizin aksi yönde karar verilmesi doğru olmamıştır. Anadolu 16.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/61 Esas sayılı dosyasında davacının … olduğu davanın trafik kazası nedeni ile yaralanma sebebi ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Eldeki davada ile destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talebi bulunmaktadır. Her iki dosya kapsamında dava konularının aynı olmadığı görülmekle derdestliğe yönelik istinaf itirazının yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları , yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının davacıların destek …’ün çocukları olması nazara alındığında eşit ve adil belirlenmediği aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren her bir davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeyerek karar verildiği görülmekle bu yöne değinen davalı istinafı yerindedir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi gereğince manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. İlk Derece Mahkemesince bu hükme aykırı olarak kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacılar lehine 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği halde davalılar lehine 22.590,00 TL vekalet ücreti hükmedilmiş olması doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün vekalet ücreti bakımından düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Davalılar … ve … vekilinin davacılar … ve … lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda vefat eden davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.034,50 TL yönünden karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olacaktır.Dava, tazminat davası olup kabul edilen dava değeri 5.034,50TL’dir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu halde, dava değeri kararın verildiği tarihe göre uygulanması gereken 2020 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması olanaklı değildir. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin davacılar … ve … lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Dosya kapsamından hükme esas alınan aktüerya raporunun istinaf talep eden davacı tarafa HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile 23/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde aktüerya raporunda ki hesaplama bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden hesaplamaya ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenle; davalılar … ve … vekilinin davacılar … ve … lehine hükmedilen maddi tazminat yönündeki istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat ve davacı … yönündeki istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalılar … ve … vekilinin davacılar … ve … lehine hükmedilen maddi tazminat yönündeki istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, B-Davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat ve davacı … yönündeki istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, C-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminata ilişkin davanın A) Davacı … ve … yönünden davanın reddine B) Vefat eden davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.034,50 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden, davalı … sigorta yönünden dava tarihi olan 20/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ve …’e miras payları oranında verilmesine, aşan istemin reddine D)Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.496,18 TL maddi tazminatın davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden, davalı … sigorta yönünden dava tarihi olan 20/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ve …’e miras payları oranında verilmesine, aşan istemin reddine 2-Manevi tazminata ilişkin davanın A) Davalı … sigorta ve … sigorta yönünden açılan davanın reddine, B)Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …den kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve davalı … Sigorta ‘den ( … Sigortanın sorumluluğun poliçe limiti olan 12.500 TL ile sorumlu olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı .. a verilmesine, aşan istemin reddine C)Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …den kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve davalı … Sigorta ‘den ( … Sigortanın sorumluluğun poliçe limiti olan 12.500 TL ile sorumlu olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …a verilmesine, aşan istemin reddine D)Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …den kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve davalı … Sigorta ‘den ( … Sigortanın sorumluluğun poliçe limiti olan 12.500 TL ile sorumlu olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …a verilmesine, aşan istemin reddine E) Vefat eden davacı …ın manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve davalı … Sigorta ‘den ( … Sigortanın sorumluluğun poliçe limiti olan 12.500 TL ile sorumlu olmak kaydı ile müteselsilen tahsili ile davacı … ve …a miras payları oranında verilmesine, 3-Alınması gereken 5.501,05 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 683,80 TL peşin harç, 88,58 TL ıslah harcı, 136,62 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 909,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.592,05 TL harcın 1.402,45 TL’sinin Davalı … Sigorta AŞ’den, 2.728,00 TL sinin de davalılar … ile …’den tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davacı tarafça yapılmış 25,20 TL başvurma harcı, 683,80 TL peşin harç, 7,60 TL vekalet harcı, 88,58 TL ıslah harcı, 136,62 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 941,80 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.325,00 TL masraf olmak üzere toplam 3.266,80 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 988,51 TL’nin, 252,01 TL’sinin davalı … Sigorta AŞ den, 736,49 TL’sinin de davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 5-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılmış 50,00 TL nin yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 17,54 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 6-Maddi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ile …’e verilmesine, 7-Maddi Tazminatın reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … Sigorta AŞ.’ye verilmesine, 8-a-Kabul edilen manevi tazminat miktarları için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yapılan hesaplamaya göre davacı … için 5.100,00 TL, davacı … için 5.100,00 TL, davacı … için 5.100,00 TL ve Vefat eden davacı … yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve davalı … Sigorta A.Ş.’den ( … Sigortanın sorumluluğun poliçe limiti olan 12.500 TL ile sorumlu olmak kaydı) müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, 9-Manevi tazminatın red edilen kısmın üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yapılan hesaplamaya göre Davacı …’dan 5.100,00 TL, Davacı …’tan 5.100,00 TL, Davacı …’dan 5.100,00 TL, Vefat eden davacı …’dan (davacı … ve …’tan miras payları oranında) 5.100,00 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı alınarak davalılar …, … ve davalı … Sigorta ‘ye müştereken ve müteselsilen verilmesine, 10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
D-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar ve davalılar … ve … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 164,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya … ve …’e verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022