Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1658 E. 2022/1434 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1658
KARAR NO: 2022/1434
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAH.
KARAR TARİHİ: 09/03/2020
NUMARASI: 2017/302 Esas – 2020/188 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/01/2017 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … Plakalı araç ile meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkillerinin kızının … vefat ettiğini, ZMMS Poliçesi ile sorumlu olan … Sigorta A.Ş’ ye 23/02/2017 tarihinde KTK mad. 97 gereği yazılı başvuruda bulunulduğunu, fakat yasal süre zarfında, başvurularına sorumlu … Sigorta A.Ş tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, trafik kazasında kızını kaybeden müvekkillerin mahrum kaldığı destek tazminatı için şimdilik 1.000TL anne için de 1.000 TL baba için 2.000TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek olan ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, herhangi bir tazminat hesaplanması durumunda; hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacı yana herhangi bir tazminat ödenmesi halinde ise, sigortalı araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olması sebebiyle, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları B.4 maddesi gereği sigorta ettirene rücu haklarının bulunduğunu usulsuz açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, … yönünden 59.008 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile … yönünden 88.140,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 14/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece söz konusu takdiri indirim neticesinde reddedilen tutar üzerinden davalı lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; KTK 97. Madde gereğince başvuru şartının yerine getirilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranını tespit edilmeden hesaplama yapıldığını, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, kaza sırasında müteveffa müvekkil şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğundan olayda hatır taşıması mevcut olup indirim yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacılar tarafından davalı … Şirketine başvuru yaptıktan sonra eksik evrak bulunduğu açıklanarak verilen olumsuz yanıt üzerine dava açıldığına göre KTK’nın 97.madddesindeki başvuru koşulu yerine getirildiğinin kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin Üniversite öğrencisi olduğundan üniversitede almış olduğu eğitime uygun mesleği yapacağı veya diğer değişik işlerde kazanç sağlayacağı kabul edilerek ve buna uygun emsalleri bildirilen emsal ücret ortalaması göz önüne alınarak yapılan hesaplamanın Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından desteğin gelirinin asgari ücretten hesaplanması gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde değildir.Ancak mahkemece ceza dosyası celp edilerek sonucuna göre kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve kusura ilişkin değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiştir. Dosya içerisinde mevcut olan kolluk ifadelerine göre araçta yolcu olarak bulunan destek ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları anlaşılmakta ise de sürücü ile taşınanın sadece arkadaş olmaları hatır taşımasının kabulü için yeterli olmayıp taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Somut olayda, destek ile sürücünün arkadaş oldukları anlaşılmakta ise de dosya ve UYAP sisteminden dosyaya aktarılan emniyette alınan ifade tutanakları içeriğinden, taşımanın desteğin veya sürücünün çıkarına olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Taşımada sürücünün menfaatinin bulunmadığı iddiası davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu halde, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamasında yargısal uygulamalara, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. BK’nın 52. maddesi gereği hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yine aynı şekilde takdiri indirim nedeniyle tazminattan indirilen miktar yönünden yargılama giderleri yönünden de oranlama yapılamayacağının gözden kaçırılmış olması doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/10536 Esas ve 2019/4385 Karar, 2016/18287 Esas ve 2019/7224 Karar sayılı ilamları). Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2022