Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1628 E. 2022/1432 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1628
KARAR NO: 2022/1432
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2015/374 Esas – 2020/115 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan sigorta şirketine Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalı olan ve diğer davalıların sürücüsü ve malikleri oldukları …, … plakalı araçlar ile vekil edenine ait … plakalı aracın karışmış olduğu 19/11/2014 tarihinde meydana gelen kazada vekil edenine ait aracın hasarlandığını, tamir bedeli olarak toplam 8.973,31 TL ödemiş olduğunu, hasarlı aracın ticari taksi olup tamir için serviste kaldığı sürede iş ve güçten kaldığını ve değer kaybına uğradığını, kazada davalıların malik ve sürücüsü oldukları araçların kusurlu olduklarını, sigorta şirketinin de araçların Zorunlu Trafik Sigortası Poliçelerini düzenleyen sigortacı olarak poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, 8.973,31 TL hasar bedeli, 100,00 TL değer kaybı ve 100,00 TL iş ve güçten kalma bedeli olmak üzere toplam 9.173,31 TL maddi tazminatın olay tarihinden başlayarak avans faizi ile birlikte tahsiline, davalılardan ortaklaşa ve zincirleme, bunun mümkün olmaması durumunda kusur oranları doğrultusunda tahsiline, sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunun kabulüne kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından 12/04/2014-12/04/2015 tarihleri arasında … numaralı trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında araç başı maddi zararlarda azami 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmeyeceğini, yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğuna hükmedilmesi durumunda poliçelerde belirtilen limitlerin esas alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davanın kısmen kabulü ile 8.973,31 TL hasar bedelinin davalı … AŞ yönünden dava tarihi olan 17/12/2014 tarihinden, davalılar …, … ve …Ltd.Şti.yönünden olay tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,2-Değer kaybı bedeli olarak 2.500,00 TL’nin 100,00 TL’sinin davalı … AŞ yönünden dava tarihi olan 17/12/2014 tarihinden, davalılar …, … ve …Ltd.Şti.yönünden olay tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ıslah ile talep edilen bakiye 2.400,00 TL’nin davalılar davalılar …, … ve …Ltd.Şti.yönünden olay tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ıslah ile talep edilen bakiye 2.400,00 TL değer kaybı talebine ilişkin davalı … AŞ açısından talebin zamanaşımı itirazı dikkate alınarak reddine,3-Kazanç kaybı bedeli olarak 3.750,00 TL’nin davalılar …, … ve …Ltd.Şti.yönünden olay tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … AŞ yönünden kazanç kaybı talebinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusurun belirlenmesinde davalı müvekkillere kusur yüklenemeyeceğini, çekicinin trafikte seyir halinde iken aracının kullanım sırasında teknik olarak uygun halde tutması gerektiğinden asli kusurlu olduğunu, müvekkillerin önünde ani duruş yapan ticari taksinin de kusurlu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan 19/03/2019 kusur bilirkişi raporu istinaf talep eden davalılar … ve …’a HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile ayrı ayrı 28/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde davacı tarafından süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmamıştır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde bilirkişi raporundaki değerlendirmeler bakımından davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden davalıların bilirkişi raporunda kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.039,90 TL harçtan peşin alınan 259,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 779,96 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/06/2022