Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1594 E. 2022/1404 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1594
KARAR NO: 2022/1404
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/06/2020
NUMARASI: 2016/526 Esas – 2020/218 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkiline ait olan ve dava dışı …’e kiralanan … plakalı, 2015 model, … marka araca, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın %100 kusuruyla çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davacı müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, onarım süresi içerisinde kullanılamadığını, her ne kadar hasar onarılmış ise de aracın değer kaybına uğradığını belirterek aracın değer kaybından dolayı şimdilik 100,00 TL değer kaybı alacağının davalılardan birlikte tahsiline, kazanç kaybından dolayı şimdilik 100,00 TL kazanç kaybının davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meydana gelen hasarla ilgili maddi zararının müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını ve dava konusu kaza nedeniyle müvekkili yönünden hiçbir hak ve alacağının kalmadığına ilişkin ibraname düzenlendiğini, değer kaybına ilişkin dolaylı zararlardan müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, bununla beraber kabul anlamına gelmemek koşuluyla davacı tarafça … plakalı aracın değer kaybına uğradığını ispatlar herhangi bir fotoğrafın dosya kapsamına sunulmadığını, araç kiralık araç olarak kullanıldığından değer kaybına uğramasının mümkün olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna dair iddiayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının değer kaybı talebinin KABULÜ ile 4.980,00 TL tazminatın davalı …den 14/03/2016, davalı …den 14/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının kazanç kaybı talebinin kabulü ile 1.000 TL tazminatın davalı … İleriden 14/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kurallarına aykırı bir davranışı bulunmadığı halde asli ve %100 kusur izafe edildiğini, bilirkişi raporunda tek yönlü değerlendirme yapıldığını, bilirkişi raporunda kiralık araçlar yönünden yapılan değer kaybı ile kazanç kaybı açısından yapılan incelemelerin hatalı olduğunu, aracın ikinci el satış değerinin fahiş hesaplandığını, dava dilekçesinde istenmemesi rağmen avans faizine hükmetmesinin hatalı olup taleple bağlılık ilkesi gereği faize hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 14.03.2016 günü saat 14:50 sıralarında Çanakkale Merkez ilçesi kavşağında sürücü …’nin, yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken kavşağa geldiğinde sağındaki kavşak kolundan gelen sürücü yönetimindeki … yönetimindeki … plakalı araca çarpmış ve savrularak park halindeki dava dışı araca çarptığı, davacının araçta oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan raporda” davalı sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı aracıyla kontrolsüz kavşağa yaklaşırken hızını azaltması ve daha dikkatli araç kullanması, kavşak girişinde mutlaka durup sağından gelen davacı şirkete ait aracın sürücüsüne ilk geçiş önceliğini vermesi ve bu aracın geçişinden sonra kavşağa girmesi gerekirken bu kurallara uymamış, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmış, mevcut hızıyla kavşağa girerek sağından gelen davacı şirkete ait araca çarpmıştır. Bu nedenle davalı sürücü … kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından olayda %100 oranında asli ve tam kusurludur. Davacı şirkete ait aracın sürücüsü … ise kavşağa girdiği sırada solundaki kavşak kolundan aşırı hızlı ve dikkatsiz şekilde gelip aracına ön kısımlarından çarpan davalı sürücüye karşı kazanın oluşunu önlemek bakımından alabileceği bir tedbir bulunmadığından olayda kusursuzdur.” belirlemesinde bulunulmuştur. … Sigorta Şirketine düzenlenen ekspertiz raporunda da aynı kusur belirlemesi bulunmaktadır. Rapor kusur yönünden dosya kapsamı ile uyumlu olmakla kusur itirazı yerinde değildir.Dava konusu aracın 6 ay için 312 km ile sıfır olarak kiralandığı anlaşılmakla her ne kadar kiralık araç konumunda olsa da daha önce kiraya verilmediği anlaşılmakla değer kaybına uğradığından, ek raporda Yargıtay içtihatlarına uygun olarak yapılan hesaplamanın ayrıca aracın giderlerinin kiracıya ait olduğu anlaşılmakla günlük kiralama bedelinin tamir süresi kadar yapılan hesaplamanın karara esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Yargıtay 4. HD.2018/4125 Esas 2020/1502 Karar sayılı kararında;”…Mahkemece; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne; dava dilekçesinde faiz talep edilmediği, ıslahla da faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davacının faiz talebinin ise reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu, 05.02.2016 tarihli dilekçe ile dava değerinin ıslah edilerek, hükmedilecek maddi ve manevi tazminat miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde faiz istenmemiş olsa da, ıslah ile tazminat alacağının fer’isi niteliğinde olan faiz talep edilebileceğinden, mahkemece davacının faiz talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır.” belirlemesinde bulunmuştur.Somut uyuşmazlıkta fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın açıldığı anlaşılmakla ıslah göz önüne alınarak davalıların temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 408,49 TL harçtan peşin alınan 408,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,49 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/06/2022