Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1582 E. 2022/1366 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracını 01/05/2016 tarihli kiralama genel şartlar sözleşmesi, araç kiralama kontratı ve araç teslim tutanağı sözleşmesi ile 12 ay süreliğine …Araçlar A.Ş’ye kiraya verdiğini, aracın bu şirket tarafından … isimli kişiye kiraya verildiğini, araç …’ın sevk ve idaresindeyken 10/10/2017 tarihinde …plakalı araca arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, aracın 12/10/2017 tarihinde… Motorlu Araçlar A.Ş’ye iade edildiğini, bu şirket tarafından da hasarlı olarak müvekkili şirkete iade edildiğini, bunun üzerine sigorta şirketine başvurularak hasar dosyası açıldığını, müvekkilinin kazaya karışan aracını davalı … ve … ‘a kiraya verdiği, işleten sıfatını davalı asillere devrettiği, aracın davalıların fiili hakimiyetinde olduğunun tartışmasız olduğunu, kaza tutanağına göre kazanın davalılardan …’ın sevk ve idaresindeyken meydana geldiğini, bu hasar nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalı asillerin alkollü araç kullanmasının sonuçlarının müvekkiline yüklenemeyeceğini, her hal ve şartta müvekkilinin zararının tüm davalılar tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, şimdilik 50.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Sigorta cevap dilekçesinde özetle; 2198 sayılı KTK’nın 97.ci maddesi gereğince davacı taraf başvuru yaptığı iddiasında ise başvuru dilekçesinin yanı sıra söz konusu başvuru dilekçesini dosyaya ibraz etmesi gerektiğini, araç sürücüsünde yasal sınırın üstünde alkolün etkisi olduğunu, bu nedenle hasar bedeli ödeme talebinin reddedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Açılan davanın kısmen kabulüne, 39.910,00 TL ‘nin davacılar …ve … yönünden kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi yönünden 05/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ili birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı …Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece 0.57 promil alkollü olan sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu kazada, alkolün münhasır etkisi yok denilerek hüküm kurulduğunu, dava konusu kazanın 10/10/2017 tarihinde saat 4.25 sularında gerçekleştiği, alkol raporunun saatinin ise 4.56 olduğunu, sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğini, teknik rapor alınsaydı bunun anlaşılabileceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.2918 Sayılı KTK’nın 48. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtilmiştir. Yine Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler Etkisinde Altında Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olması durumunda diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtilmiştir.Öte yandan, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.5.5 maddesinde; ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5. maddesinde, taşıtın Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların, kasko poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir.Bununla birlikte, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0,50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir. O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK hükümleri gereğince sigortacıya düşmektedir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman kusur bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları).Somut uyuşmazlık kazaya karışan … plakalı araç, kaza tarihini kapsar şekilde … Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalıdır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre İlk Derece Mahkemesince kazanın meydana gelmesinde başka etken olup olmadığı, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği konularında içinde nöroloji uzmanı da bulunan bilirkişi kurulundan alınan raporda “… davalı şirkete, … Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan aracın hasarlanmasına sebebiyet veren araç sürücüsü, hasarlı trafik kazasının meydan geldiği sırada 0,57 promil alkollü olmasına rağmen yapılan teknik değerlendirmede alkol düzeyi 1.00 promil sınırının altında olup, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği, hasarın poliçe kapsamında değerlendirebileceği” yönündeki tespite göre kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediğinin anlaşılmasına ve hasarın poliçe kapsamında kalmasına göre yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 3.091,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,40 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2022