Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1562 E. 2022/1216 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1562
KARAR NO: 2022/1216
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2019/159 Esas – 2020/216 Karar
BİRLEŞEN
İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2015/399 ESAS – 2015/351 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti …’a ait olan … plaka sayılı aracın … sevk ve idaresinde iken 01/09/2014 tarihinde müvekkillerinin murisi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığını, iş bu kaza neticesinde …’in hayatını kaybettiğini, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine kaza tarihin kapsar şekilde zmms poliçesi ile sigortalı olduğunu, murisin vefatı nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, kazada… plakalı aracın sürücüsü …’ın asli kusurlu ve müteveffanın kusursuz olduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini, yapılan inceleme sonucu müvekkillerine bir kısım ödeme yapıldığını ancak yapılan ödeme miktarının müvekkillerinin gerçek zararının karşılamaktan çok uzak olduğunu, müteveffanın vefat etmeden önce el işi bıçak imalatı yapmakta olduğunu ve 1.500 TL maaş ile ailesine bakmakta olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … bakımından 20.000 TL, … bakımından 2.000 TL, … bakımından 3.000 TL, … bakımından 5.000 TL olmak üzere 30.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 01/09/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/399 E, 2015/351 K sayılı ilamı ile birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması koşuluyla, davacı baba … bakımından 500,00 TL, davacı anne … bakımından 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 11/07/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalı olduğunu, davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını hasar dosyası kapsamında alınan aktüer raporu doğrultusunda belirlenen davacılar için 91.440,24 TL’nin 25/11/2014 tarihinde davacılara ödendiğini, bu sebeple davanın açılmasına müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödeme ile sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan olay tarihinden itibaren yasal faizin talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle davacıların mükerrer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Asıl davanın kısmen kabulü ile; Davacı Eş … için 102.176,47-TL, Davacı Çocuk … için 32.391,61-TL,Davacı Çocuk … için 20.029,70-TL, Davacı Çocuk … için 15.607,01-TL destekten yoksun kalma tazminatının davacı … yönünden (taleple bağlı kalınarak) dava tarihi olan 16/11/2015, diğer davacılar yönünden temerrüt tarihi olan 14/11/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 1-Birleşen davanın kabulü ile; Davacı Anne … için taleple bağlı kalınarak 12.895,83-TL davacı Baba … için 8.544,77-TL’nin birleşen dava tarihi 09/04/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar …, …, …, … ve … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar …, …, …, … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı …lehine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/309 E. sayılı dosyadaki tanık ifadeleri incelendiğinde, davacı …’in müteveffa … ile tam bir evlilik birliği yaşamadığı, çocuklarına annelik etmediği, sürekli evi terk edip gittiğinin açıkça görüleceğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda kazaya sebebiyet veren, …’ın %100 oranında kusurlu bulunduğunu, buna rağmen müteveffaya kusur atfedilerek müvekkillerin tazminatından mahsup edilmesinin doğru olmadığını, müteveffanın gelirinin asgari ücret üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Teminat limiti aşılacak şekilde hüküm kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından eş … için 59.572,86 TL, çocuk … için 8.674,48 TL, çocuk … için 10.026,36 TL, çocuk … için 13.170,54 TL olmak üzere toplam 91.444,24 TL ödemenin …hesabına yapıldığını, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda 25.11.2014 tarihinde çocuklara yapılan 8.674,48 TL, 10.026,36 TL ve 13.170,54 TL olmak üzere toplam 31.871,38 TL tutarlı ödemenin dikkate alınmamış ve tazminat tutarından mahsup edilmemiş olduğunu, bakiye teminat limitinin de, ödemeler dikkate alınmadığı için hatalı belirlenmiş olduğunu, dava konusu talepler bakımından bakiye teminat limitinin 176.555,76 TL olmasına rağmen, poliçe teminat limiti gözetilmeksizin toplam 191.645,39 TL tazminatın ödenmesi yönünde aleyhe hüküm kurulmuş olduğunu, davacı …’in desteklik durumu araştırılmadan ve diğer davacıların ifadeleri dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğunu, …’in, eşi vefat etmeden evvel eşini terk etmiş ve İstanbul’da yaşamaya başlamış olduğunu, bu hususun da kendilerince dede …’in torunları olan diğer davacıların velayetlerinin anneleri üzerinden kaldırılması talebi ile açılan dava neticesinde öğrenildiğini, keza anılan dava kendilerine bildirildikten sonra çocuklar için ödenen tazminat tutarlarının iadesi için İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/357 Esas sayılı dosyası ile anne …aleyhine istirdat davası açılmış olup anılan davanın karara çıkmış ve kesinleşmiş olduğunu ancak mahkemenin bu hususları değerlendirmeden karar verdiğini ayrıca eş …’ün destek olmadığının tespiti için çocukların velayetine ilişkin Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/309 Esas Sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen tazminat avans faizi uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 01/09/2014 tarihinde dava dışı …’a ait olan … plaka sayılı aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken davacılar murisi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucunda …’in vefat ettiği, … plaka sayılı aracın, davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, bilirkişi raporu ile kazanın meydana gelmesinde davacılar murisi …’in kusursuz, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, asıl dosyada müteveffanın eşi ve çocuklarının, birleşen dosyada ise müteveffanın anne ve babasının destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 30/01/2019 tarih, 2018/927 Esas ve 2019/64 Karar sayılı kararı ile ” … Mahkemece, murisin davacı ..’e desteklik durumuna ilişkin tüm deliller tartışılıp değerlendirilmek suretiyle ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde, murisin kaza sırasında kask takmadığı belirtilerek, müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmesine rağmen mahkemece bu husus tartışılıp değerlendirilmeden karar verilmesi de usul ve yasaya uygun değildir. …” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda; Sürmene Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/342 E. ve 2015/374 K. Sayılı kararı ile vasi …’e kısıtlılar …, … ve … adına dava açmak üzere izin verilmesi ek kararı dosyaya alınmış, 03/02/2020 tarihli kusur bilirkişinin de katıldığı bilirkişi heyetinden rapor alınmış istinafa konu karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar davacılar …, …, …, … ve … vekili tarafından istinaf edilmemiş olması nedeni ile (İstinaf öncesi alınan bilirkişi raporun da desteğin geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek hesaplama yapılmış ayrıca önceki kararda da davacı … lehine tazminata hükmedilmiş olduğundan) davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle davacıların deseteğin gelirinin asgari ücret üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığına ilişkin istinaf itirazları inceleme konusu yapılmamıştır. Dosya kapsamından meydana gelen trafik kazası sonucunda kazaya sebebiyet veren, …’ın %100 oranında kusurlu bulunduğunu, buna rağmen müteveffaya kusur atfedilerek müvekkillerin tazminatından mahsup edilmesinin doğru olmadığına yönelik istinaf açısından değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince alınan 03/02/2020 tarihli kusur raporunda; kaza anında motosiklet sürücüsünün koruma başlığı takmadığı, 13/09/2014 tarihli ölü muayene tutanağında kişinin ölüm sebebinin, genel beden travmasına bağlı omurga kırıklarıyla birlikte bulunan beyin kanaması ve iç organ harabiyeti olduğu kanısına varıldığının belirtildiği, müteveffa sürücünün kendi yaralanmasında % 20 oranında müterafik kusurlu olduğu kanaati açıklanarak, 01/09/2014 tarihli trafik kazasının oluşumunda; … plakalı aracın sürücü …’ ın asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücü …’ in kusursuz olduğu, Sürücü …’ in yaralanmasında; … plakalı aracın sürücü …’ ın asli kusurlu (%80 oranında) olduğu, … plakalı aracın sürücü …’ in tali kusurlu (%20 oranında) olduğu görüşü açıklanmıştır. Dosya kapsamından davacılar murisinin ölüm nedeninin; beyin kanaması olarak belirtildiği, trafik kaza tespit tutanağından sürücü murisin kask takmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yaralanan bölgenin kafa bölgesi olması nazara alındığında desteğin kask takmamasının zarara etkili olduğu değerlendirildiğinde zararın oluşumunu arttırdığından desteğin kask takmamış olması müterafik kusurdur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarında müterafik kusur oranı % 20 olarak kabul edilmektedir. Bu durumda kusur bilirkişisi tarafından müteveffa için belirlenen %20 kusurun müterafik kusur kabul edilmesi gerekir. Aktüerya hesaplamasında müteveffanın %20 kusuruna göre hesaplama yapıldığı nazara alındığında başka bir ifadeyle yapılan hesaplamada sonuç olarak %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesinin ” … Davacı eşin zaman zaman evden ayrılarak başka şehirlerde birkaç ay kaldığı anlaşılmakla birlikte; müteveffa ile davacı eşin eylemli birlikteliklerinin sona erdiğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve delil bulunmadığı gibi kazadan önce boşanmanın da gerçekleşmediği dosya kapsamında sabittir. Bir çok evli çiftin evlilik birliği devam ederken zaman zaman belli süre ayrı kalıp tekrar bir araya gelmesi muhtelif olup ,davacı … in boşanma kararı olmaksızın evi terk etmesinin ve Sürmene Asliye Hukuk mahkemesi kararı ile kendisinden velayetin kaldırılmış olmasının salt eşinin destekliğinin yitirilmesi açısından yeterli olmadığı …” yönündeki gerekçesi, Hukuk Genel Kurulunun aktarılan kararına ve destekten yoksun kalma tazminatı amacına uygun olduğundan, istinaf eden davacıların ve davalının bu hususa yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Dosyada aldırılan 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, çocuklara yapılan ödemenin, İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/357 Esas sayılı dosyası ile anne …aleyhine açılan istirdat davası sonucu davalıya ödenmesine karar verildiği açıklanarak, çocuklara ödeme yapılmadığı kabul edilerek sadece davacı … için yapılan ödemenin tenzili yapılmış, yine 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacı … için yapılan ödeme nedeniyle limitten kalan 208.427,14 TL hak sahiplerine garameten paylaştırılmıştır. Ayrıca dava dışı …’a ait olan … plaka sayılı aracın ruhsatında, kapalı kasa kamyonet olduğu, kullanım amacının ise yük nakli olduğunun yazılı olup bu durumda avans faizi uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığından bu hususlara yönelik davalı istinaf itirazları yerinde değildir. Bu nedenlerle; davacılar …, …, …, … ve … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar …, …, …, … ve … vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılar …, …, …, … ve …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 11.626,69 TL harçtan peşin alınan 3.272,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.353,87 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/06/2022