Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1549 E. 2022/703 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1549
KARAR NO: 2022/703
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2018/1171 Esas – 2019/979 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin maliki olduğu … plaka sayılı çekici araç ve arkasına bağlı … plakalı yarı römorkun, 09/11/2014 tarihinde sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde seyir halindeyken, hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığı ve çalışma alanı olduğunu gösteren işaretlemenin olmadığı yol üzerinde çalışma yapılan bölgede, yoğun sisli havanın da etkisiyle açılan çukur alana düşmesi sonucu araçların yan yatarak devrildiğini, yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde gerekli güvenlik tedbirlerini almayan davalıların %100 kusurlu olduğunu, davalı İski Genel Müdürlüğü’nün Avrupa Bölgesi 21.Kısım İçme suyu inşaatını üstlenen diğer davalı … Beton Şirketinin, üstlendiği iş sırasında yolda kazı yapması ve kazıya dair gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle işbu kazanın meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davacı şirket araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza sonrası … plaka sayılı çekici araç ve arkasına bağlı … plakalı yarı römorkun büyük hasar aldığını ve araçlarda değer kaybı meydana geldiğini, yine araçların tamir süresinde kullanılamadığı için kazanç kaybına uğranıldığını belirterek her iki araç için toplam 35.371,09 TL hasar bedeli, 12.000,00 TL değer kaybı, 480,00 TL amortisman kaybı ile 6.667,00 TL araç yokluk gideri olmak üzere toplam 54.518,09 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 09/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Tic.San.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile … Sigorta AŞ ile 11/04/2014-27/09/2016 dönemini kapsayan inşaat tüm riskler sigorta poliçesi imzalandığını, karşı tarafın taleplerini davalı şirket adına her türlü riski güvence altına alan … Sigorta AŞ’ye yöneltmesi gerektiğini, yapılan yol çalışması sırasında davalı tarafından her türlü güvenlik önleminin kanunlara uygun olarak alındığını, kaza ile ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağına göre karşı tarafa ait … plakalı çekicinin KTK 52/1-a-b-c-d maddeleri hükümlerine aykırı davranarak kazaya tek taraflı sebebiyet verdiğini, yine davacı tarafa ait kaza yapan araç sürücüsü ile ilgili olarak alkol muayenesi yapılmadığını, araçlarda meydana gelen hasarın bu kaza sebebi ile oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İski Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; İdarenin yatırım programında yapımı devam eden “Avrupa Bölgesi 21.Kısım Müteferrik İçmesuyu İnşaatı” işi kapsamında Arnavutköy İlçesi Hadımköy İstanbul yolu Ömerli Kavşağında içmesuyu isale hatları deplase işleri yapıldığını, söz konusu imalat esnasında 09/11/2014 tarihinde beton transmikserinin açılan içmesuyu hattı franşesine düştüğünü, imalatın başlamasına müteakip çalışma alanında her türlü güvenlik önleminin alındığını, kazanın vuku bulduğu bölgede karşılıklı 2 adet benzin istasyonu bulunduğunu, ayrıca 8 adet yüksek ve alçak yol aydınlatma ışıklarının bulunduğunu, söz konusu aracın aşırı hız nedeniyle güvenlik ekipmanlarını sürükleyip duramayarak açılan çalışma çukuruna düştüğünü, davalı idarenin istisna sözleşmesine dayanak yaptırdığı işlerde, yüklenici firma işçilerinin işvereni konumunda olmadığını, davalı idarenin yüklenici firma işçileri üzerinde denetim ve gözetim yetkisi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü ile; 1-Araçlarda meydana gelen hasar nedeni ile toplam 24.759,76 TL maddi tazminatın 09/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Çekicide meydana gelen değer kaybı nedeni ile toplam 7.000,00 TL, römorkta meydana gelen değer kaybı nedeni ile 2.000,00 TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL maddi tazminatın 09/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Araçların tamir süresince kullanılmaması nedeni ile araç mahrumiyetinden kaynaklı olarak 4.667,00 TL maddi tazminatın 09/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 D.İş sayılı dosyasında davacı tarafından ödenen 248,00 TL harç ve 318,00 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yargılama gideri olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davacı tarafından delil tespiti için ödemiş olduğu maktu vekalet ücretinin tahsiline ilişkin talebin Reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hasar tespit işlemlerinde belirtilen tutarın fahiş olduğunu, müvekkili ve yüklenici arasında yapılan sözleşme gereği yüklenicinin her türlü güvenlik önlemini almakla yükümlü olduğunu, yapımı tamamlanan ve kesin kabulü yapılan Avrupa Bölgesi 21. Kısım Müteferrik İçmesuyu İnşaatı işinin … Beton Yapı Malzemeleri firmasına ihale edilmiş, ancak iş %50 civarında iken … iş ortaklığı firmasına devir edilmiş olduğunu, davanın işin devredildiği … İş Ortaklığına ihbarının talep edildiğini, ancak ihbar talepleri yerine getirilmeden hüküm tesis edildiğini, dava konusu yerde müvekkile idare elemanlarınca değil, yüklenici firma tarafından çalışma yapıldığını, meydana gelen her türlü zarar, ziyan vs.den yüklenicinin sorumlu olduğunu, bu sebeple müvekkili idareye husumet yöneltilmiş olmasının doğru olmadığını, idarenin yüklenici firma elemanları üzerinde gözetim ve denetimi olmadığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurunun hükme dayanak bilirkişi raporunda da tespit edilmiş olduğunu, normal hızda seyretse idi böyle bir kazanın meydana gelmeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 09/11/2014 tarihinde, dava dışı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı çekici ve çekiciye takılı … plakalı Dorse ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, yol çalışması yapılan alana girip çalışma yapılan çukura düşerek hasarlanması nedeniyle, davalılardan maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, adresini de açıklayarak davanın …-… İş Ortaklığına ihbarını talep etmiş olup, fiziken ve Uyapta ihbar olunana tebligat çıkarılmamış olması doğru olmamış ise de, dosya istinaf aşamasında Dairemizde bulunduğu esnada ihbar olunana tebligat çıkarılarak bu yöndeki usulü eksiklik giderilmiştir. Kaza tespit tutanağında, “Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracıyla hiçbir güvenlik tedbiri ve çalışma alanı olduğunu gösterir işaretlemelerin bulunmadığı, yol çalışması için açılmış olan çukur alana düşerek tek taraflı kaza meydana gelmiş olup, sürücünün 2918 sayılı KTK 52/1-b maddesini ihlal ettiği ve yolda çalışma yapan yüklenici firmanın çalışma alanı için her hangi bir tedbir ve işaretleme yapmadığından kusurlu bulunduğu” açıklanmış, Mahkemece alınan kusur ve hasar raporunda bilirkişi, “yerleşim yerinde gündüz vakti sisli havada görüş alanını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürerek kontrollü şekilde seyrine özen göstermeyen dava konusu çekici sürücüsü …’ın % 30 oranında kusurlu olduğu, yol üzerinde sürücüleri yeterli mesafeden uyaracak ve yönlendirecek yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerini almadan, uyarı ikaz işaretlemesi yapmadan çalışma yapan davalı tarafın % 70 oranında kusurlu olduğunu” belirlemiştir. Bu durumda kaza tespit tutanağı ile Mahkemece alınan kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, aynı bilirkişi raporunda olay yeri, kaza tespit tutanağı, aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, bu durumda bilirkişi raporunun, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin kusur ve hesap raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Somut uyuşmazlıkta dosya istinaf aşamasında Dairemizde bulunduğu esnada getirtilen ve temin edilen davalı idare ile yüklenici firmalar arasında yapılan Avrupa Bölgesi 21. Kısım Müteferrik İçmesuyu İnşaatı İşine Ait Sözleşme 21. maddesi ve Yapım işleri Şartnamesi 15. maddesine göre davalı idarenin KTK Yönetmeliği kapsamında gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını denetleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davalı idare ile taşeron arasında düzenlenen sözleşme ile işin yapımı diğer davalı şirkete bırakılmış ve sözleşme kapsamında hasarın sorumluluğu yüklenicilerin üzerine bırakılmış ise de bu durum sözleşmenin tarafları arasında geçerli olup yapılan iş sırasında aracı hasarlanan üçüncü kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi davalı idarenin sorumluluğunu kaldırmayacaktır. Bu nedenle husumete ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.663,59 TL harçtan peşin alınan (54,40+611,49=)665,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.997,70 TL harcın davalı İSKİ Genel Müdürlüğünden tahsili ile Hazineye irat kaydın, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2022