Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1527 E. 2022/1301 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1527
KARAR NO: 2022/1301
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2018/1472 Esas – 2020/18 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile ait … plaka sayılı aracın …’in sevk ve idaresinde iken 28/09/2016 tarihinde tek taraflı olarak kazaya karışması sonucu aracın kullanılamaz hale geldiğini, trafik kazası sonucunda araç sürücüsü …’in yaralandığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu belirterek hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 15/01/2016-2017 tarihleri arasında … nolu arabamı koru genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkil şirketin merkezinin İstanbul olduğunu, yetki itirazında bulunarak, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; 18.500,00 TL tazminatın 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının alkollu olduğunu, kazadan sonra hastaneden adli bir olay olmayacak şekilde merdivenden düştüğünü, yalan beyan ederek alkol raporu alınmasını engellediğini, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrıldığını, rizikonun sigorta teminatı içinde olduğunu kanıtlayamayan ve ihbar yükümlülüğünü iyi niyet kurallarına aykırı biçimde kullanan davacı sigortalının sigorta bedeline hak kazanamayacağını, davacının alkollü olduğuna ilişkin müvekkil şirket tarafından somut delil sunulamadığı gerekçesi ile aleyhe hüküm kurulmasının kabulünün mümkün olmadığını, rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğünün yerine getirilemediğini ,trafikten çekildiğine dair çekme belgesinin sunulmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi, rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına alınan belgelerden davacı şirkete ait araç sürücüsünün kaza sonrası hastaneye gittiğinde yaralanma sebebinin merdivenlerden düşme olarak söylediği, sürücünün doğru beyanda bulunmadığı, hastane yetkileri tarafından alkol tespitinin yapılmadığı, doğru ihbar yükümlüğünü yerine getirmediğinden ispat külfetinin yer değiştirdiği davacının da sürücünün kaza anında kaza anında araç sürücüsünün münhasıran alkolün etkisinde iken araç kullanmadığı hususunu ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 330,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 249,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022