Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1495 E. 2022/1195 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1495
KARAR NO: 2022/1195
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2017/562 Esas – 2019/965 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/12/2013 tarihinde gece saat 00.30’da Müvekkil şirkete ait … plakalı 2012 model … marka otomobile davalılardan …’a ait olan ve diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … marka otomobili ile çarparak hasara uğramasına neden olduğunu, kaza anında davalı sürücünün 0,54 promil alkollü olduğunu, müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacının aracında oluşan değer kaybı nedeni ile şimdilik 30.000 TL’nin davalılardan (sigorta şirketinin poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere) olay tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinde tutulan kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün kazının meydana geldiği kavşağa yaklaşırken kavşağa ilişkin şatrlara uygun olarak yavaşlamak, dikkatli olmak, sorumluluklarını göstermediğine ilişkin kusuru yazılmamış olduğunu, kusur atfedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, … kayıtları incelendiğinde davacıya ait aracın 30/12/2014 tarihinde meydana gelen kazadan önce 2 defa maddi hasarlı trafik kazasına karıştığının görüleceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybından dolayı zarar olması nedeniyle davanın reddine, aleyhe kabul sayılmamak şartıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı aracın kusur oranı, gerçek zarar meblağı ve poliçe limitleriyle sınırlı olduğundan mahkemece gerekli görülmesi halinde kusur incelemesinin trafik ihtisas dairesince yapılmasına, müvekili şirket temerrüde düşmediği için kaza tarihinden itibaren faiz isteminin reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,” Davacının davasının kısmen kabulüne; 30/12/2013 tarihli kaza dolayısıyla 27.737,00 TL değer kaybı tazminatının davalı …, … yönünden temerrüt tarihi olan 30/12/2013 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 19/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tanıkları dinlenilmeden kusur raporunun alındığını, deliller toplandıktan sonra alınan ek raporda ise tanık anlatımlarının irdelenmediğini, ATK’dan rapor alınması taleplerinin haksız bir şekilde reddedildiğini, Yargıtay’a göre araç değer kaybı hesaplamasında; aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiğini, reel piyasa koşulları ile araç üzerindeki hasar ve tramer kayıtlarının yaratacağı olumsuzlukların da dikkate alınması gerektiğini, ancak bilirkişi raporunda sadece aracı piyasa değeri üzerinden bir tahminde bulunulduğunu, oysa ki aracın dava konusu kazadan önce kayıtlara geçmiş 2 tane kazaya karıştığını ancak bu durumlar bilirkişi tarafından göz önüne alınmayarak basit bir değerlendirmeyle ortaya yüksek bir rakamın çıkarıldığını, bu kazalarda aracın hasar gören, görmüş ve onarım ya da yenileme işlemine tabi tutulmuş aksamlar varsa değer kaybı hesabının buna göre yapılması gerektiğini, bilirkişi incelemesinin bu yönüyle de hatalı olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde trafik sigortası kapsamında hasarın ödendiğinin iddia edildiğini, dava tarihi itibariyle bu hususa yönelik bir savunma bulunmadığından davalının savunmasını genişletmesine yönelik istinaf nedenlerine muvafakat etmediklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dayanağı trafik poliçesinin teminat limiti tükendiğinden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından huzurdaki davadan önce dava konusu kaza nedeniyle aracın kasko sigortacısına 25.000,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, davaya dayanak olarak gösterilen Trafik poliçesinde araç başı maddi zarar limitinin 25.000,00 TL olduğunu, bu limitin de yapılan ödemelerle tükendiğini, müvekkilinin poliçeden kaynaklı sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğundan ve limitin tamamı daha önce davacıya ödendiğinden haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kaza nedeniyle sigorta şirketi tarafından açılan dava dosyasında alınan üçlü heyet raporu ile mahkemece alınan kusur raporundaki kusur oranlarının ve gerekçesinin birbiriyle örtüştüğü aynı oranların verildiği (davalı sürücü %75, davacı %25 oranıda) ve kaza tespit tutanağında da yalnızca davalı sürücüye kusur ve kural ihlali olduğu belirtildiğinden kusura ilişkin ve tanıkları dinlendikten sonra yeniden rapor alınması talebinin sonuca etkili olmayacağından rapora itirazlarının değerlendirilmediğine yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Yine hükme esas bilirkişi raporunda, değer kaybı hesabının Yargıtay içtihatlarında belirtilen şekilde; değer kaybının belirlenmesinde aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınarak hesaplandığından bu yöndeki itirazlar da yerinde değil ise de kusur oranı gözetilmeden yapılan hesaplamadaki miktara göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı sigorta şirketi ek rapora (değer kaybının hesaplandığı) itirazında araç başına maddi zarar limitinin 25.000,00 TL olup tüketildiğini belirttiği halde bu savunması üzerinde durulup incelenmeden yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Dairemizce müzekkere yazılarak ödemeye ilişkin belgeler getirtilmiş ve davalı sigorta şirketinin araç başına maddi zarar limitinin 25.000,00 TL olduğu ve ödeme yapılarak tükendiği anlaşılmıştır. Borcun ödendiği davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden aksi yöndeki davalı … beyanına itibar edilmemiştir. Bu durumda istinaf eden davalı … yönünden resen yapılan hesaplamaya göre davalı sürücünün %75 kusuruna isabet eden 20.802,75 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne; yapılan ödeme ile limiti tükendiği anlaşılan sigorta şirketi yönünden davanın reddine, istinaf talep etmeyen davalı … için İlk Derece Mahkemesi hükmü kesinleşmiş olup davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hak nedeniyle hükmün aynen bırakılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle; davalı … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-) a.Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın REDDİNE, b.Davalılardan … yönünden 27.737,00 TL, … yönünden 20.802,75 TL olmak üzere DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Fazlaya ilişkin istemin reddine, c.Kabul edilen kısımdan 20.802,75 TL’nin temerrüt tarihi olan 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, d. Kalan 6.964,25 TL’nin ise 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.894,71 TL harçtan peşin alınan 512,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.611,56 TL harcın 1.208,67 TL’sinin davalılar … ve …’dan, kalan 402,89 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 512,35 TL peşin nispi harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 400 TL bilirkişi ücreti, 850,95-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.276,15 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.186,81- TL’sinden 890,10 TL’sinin davalılar … ve …’dan; kalan 296,71 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, 4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, (İstinaf talep etmeyen davalı … için oluşan usulü kazanılmış hak nedeniyle 3.328,44-TL’den sorumlu olmak kaydı ile) 5-)Davalılar … ve … Sigorta A.Ş. duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 95,75 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 138,18 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2022