Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1478 E. 2022/1425 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1478
KARAR NO : 2022/1425
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Samsun ilinden Bursa iline doğru yolculuk ederken 23/09/2016 tarihinde 01:15 sıralarında Karabük ili, Eskipazar ilçesi, İsmetpaşa Köyü sınırları içerisinde, müvekkilleri içinde yoluculuk ettiği … plakalı otobüs ile …. plakalı bir başka otobüsün çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre müvekkillerini taşıyan … plakalı otobüsün sürücüsü …’ın ve …plakalı otobüsün sürücüsü …un trafik kurallarını ihlal ettiğini, anılan kaza nedeniyle müvekkillerinin yaralandığını, müvekkillerinden …’in kaza nedeniyle uğradığı geçici işgöremezlik zararı karşılığında 500 TL’nin sürekli işgöremezlik zararı karşılığında 1500 TL’nin,…’nın kaza nedeniyle uğradığı bakıcı gideri zararı karşılığında 300 TL’nin geçici işgöremezlik zararı karşılığında 200 TL’nin, geçici işgöremezlik zararı karşılığında 200 TL’nin sürekli işgöremezlik zararı karşılığında 1500 TL’nin müvekkillerinden …in kaza nedeniyle uğradığı bakıcı gideri zararı karşılığında 300 TL’nin yüzünde oluşan kalıcı izin ekonomik geleceğine verdiği zararın karlışılğında 100 TL’nin geçici işgöremezlik zararı karşılığında 100 TL’nin sürekli işgöremezlik zararı karşılığında 1500 TL’nin müvekkillerinden …in kaza nedeniyle uğradığı bakıcı gideri karşılığında 20 TL’nin geçici işgöremezlik zararı karşılığında 30 TL’nin sürekli işgöremezlik zararı karşılığında 50 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların davadan önce şirketlerine başvuru yapmadıklarını, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde küçük …’in davacı olarak gösterildiğini, dava ehliyetleri bulunmadığından huzurdaki davanın bu davacılar açısından dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararını gidermekle yükümlü olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, iş göremezlik tazminatı ile ilgili davacı tarafın gelir kaybını ispat etmesi gerektiğini, diğer davacılar … için geçici ve kalıcı işgöremezlik talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki kaza tarihinden itibaren faiz işlenmesi talebinin müvekkili şirketin temerrüdünün başlangıcı olarak belirleneceğinden davacıların bu taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davacının temerrüt faizi olarak ticari avans faizi uygulanması talebinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre temerrüt faizinin yasal olması gerektiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı S.S. Doğa Sigorta Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açmadan önce müvekkili kooperatife başvurmayan davacının davasının dava şartı yoksunluğundan reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde küçük .. .’in davacı olarak gösterildiğini, dava ehliyetleri bulunmadığından huzurdaki davanın bu davacılar açısından dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin Karayolları ZMMS poliçesi üzerinden olan sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınrılı olduğunu, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası gneel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, maksimum talep edebilecek miktarın 310.000 TL olarak sınırlandırıldığını, dosyaya sunulan belgeler ve ifadelerden dava konusu kazada asli kusurlu tarafın sigortalı araç sürücüsü değil diğer araç olduğunu, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, ATK’dan rapor alınarak, ödenecek tazminatın maluliyet oranına göre konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesap edilmesi gerektiğini, hükmolunacak tazminat tutarına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini beyan ile sair hususlar hakkında cevap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, cevaplarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın usul ve esas yönünden tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacıların davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış oldukları davanın Reddine 2-Davacılar …ın Y…’e velayeten davalı… Seyehat A.Ş.ve SS Doğa Sigorta Koop.’ne karşı açmış oldukları davanın konusuz kalmış olması nedeniyle Hüküm Oluşturulmasına Yer Olmadığına,3-Davacı …’nın davasının Kabulüne, 4.236,69 TL’nin davalılar….Seyahat A.Ş. ve SS Doğa Sigorta Kooperatifi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı … Seyahat A.Ş.yönünden 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı SS Doğa Sigorta Koop.’den 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili),4-Davacı …’in davasının Kabulüne, 2.000 TL’nin davalılar… Seyahat A.Ş. ve SS Doğa Sigorta Kooperatifi’nden müştereken ve müteselsilen tahisili ile davacıya ödenmesine (davalı İstanbul Seyahat A.Ş.yönünden 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı SS Doğa Sigorta Kooperatifi’nden 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili),5-Davacılar …’ın…’e vekaleyeten davalılar İstanbul …t A.Ş. ve SS …Sigorta Kooperatifi’ne karşı açmış oldukları davanın Kabulüne, 378,81 TL’nin davalılar ….eyehat A.Ş.ve SS …. Sigorta Kooperatifi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,(davalı İstanbul Seyahat A.Ş. yönünden 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı SS….Sigorta Kooperatifi’nden 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili), ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin zararı ile tarafça müvekkile yapılan ödeme arasında orantısızlık olduğunu, müvekkilin maluliyetine ve zararına ilişkin hesaplama yapılmadan önce ekonomik aciz içerisindeyken verildiğini, 2918 sayılı KTK madde 111’e göre de yapılan anlaşmalar gereği hukuki sorumluluğun kaldırılması ve daraltılması söz konusu olamayacağını, ibranamenin makbuz hükmünde olduğunu, bakiye maddi tazminat yönünden aktüer farkı bulunduğunu, maluliyet raporları arasında çelişki olduğunu, bu çelişki veya gelişen zarar durumunda maddi tazminat miktarına hükmedilmesi için kesin rapor alınması gerektiğini, müvekkilin daimi ve geçici iş gücü kaybı tazminatı ile bakıcı ve tedavi gideri alacaklarının kabulünün gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın miktarı somut olayın şartları düşünüldüğünde müvekkilin manevi zararı karşılamadığını, karşı vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları).
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma ve Meslekte kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen 28/02/2018 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu durumda, Adli Tıp Kurumundan kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davaya konu trafik kazası nedeniyle davacılarda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı maluliyet oluşup oluşmadığı, geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı ve süresi, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı, bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı ve süresi konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınmalı, tespit edilecek maluliyet oranına göre hükme esas alınan aktüer rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek, ayrıca davacı Yeşim yönünden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme yönünden KTK 111/2 maddesi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.
Dosya kapsamında manevi tazminata ilişkin bir dava açılmadığı, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmadığı nedenle bu yöne değinen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kabule göre de mahkemece davalı … Sigorta yönünden ıslah yapılmadığı dikkate alınmadan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2022