Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1443 E. 2022/1254 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1443
KARAR NO : 2022/1254
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta AŞ’nin kasko sigortası ile sigortaladığı müvekkili …’e ait … plakalı 2012 model Mercedes A 200 AMG markalı araç ile davalılardan …r. İnş. Akaryakıt San. ve Tic Ltd Şti’ne ait ve diğer davalı … Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortasıyla sigortaladığı … plakalı çekici ve buna bağlı… plakalı yarı römork arasında 17/12/2014 tarihli trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın sürücüsünün KTK’nun 84-1-d maddesini diğer aracın ise 61/1 -a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, Bakırköy 7 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/40 Diş sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporuna göre müvekkiline ait aracın rayiç bedelinin 110.000 TL olduğunu, kaza sonucu oluşan parça, malzeme, işçilik masrafları ve aracın değer kaybının 95.000 TL olduğunu, hurda değerinin ise 15.000 TL civarında olduğunun tespit edildiğini belirterek davalı araç sahibi şirket açısından 95.000 TL olan zararın şimdilik 10.000 TL sinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline , … açısından 95.000 TL olan zararın poliçe ile sınırlı olan miktarı aşmamak üzere şimdilik 10.000 TL sinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, müvekkilinin aracını kasko sigortası ile sigortalayan …Sigorta AŞ. bakımından ise 95.000 TL olan zararın poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket tarafından 14.04.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu araç üzerinde 3.kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını talep ettiklerini, böyle bir durumda davacının herhangi bir talepte bulunmayacağını, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, kazanın ardından muhtemelen alkollü olan davacıya ait araç sürücüsünün kaçtığını, kaza tespit tutanağında sürücünün tespit edilemediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, temerrüt süresinin ihbar tarihinden değil, delillerin tümünün davalı şirkete tebliğinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …Tur. İnş. Akaryakıt San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; harcın 10.000,00 TL üzerinden eksik yatırıldığı, dava konusu aracın aşırı süratli olması nedeniyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazadan hemen sonra olay yerinden kaçtığını, davalı şirket araç sürücüsünün beyanına göre davacıya ait araç sürücüsünün alkollü ve muhtemelen ehliyetsiz olduğunu, her iki durumunda kusuru doğrudan etkileyen ve hasardan sorumluluğu doğuran sebepler olduğunu, 1960 doğumlu olan ve ehliyeti dahi olmayan davacının, olay anında ve sonrasında sürücüyü saklayarak bu haksız duruma rağmen tazminat talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, davacının ve meçhul araç sürücüsünün davalı şirketten hasar talebi olmadığını, tek taraflı yapılan tespitin delil kabiliyeti bulunmadığını, bu rapora itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın sigorta sözleşmesine dayanan tazminat davası olduğunu, görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşulları taşımadığından hukuksal yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın HMK’nın 107.maddesi koşullarını taşımadığını, davacıya ait … plakalı aracın, davalı şirkete 18.11.2014-2015 tarihleri arasında geçerli Genişletilmiş Mavi Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasar ihbarı sonucunda 8343175 sayılı hasar dosyası açıldığını, yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda kazada sürücünün geçerli bir neden olmaksızın kaza yerinden ayrılması, firar etmesi nedeniyle sürücü kimliğinin tespit edilememesi ve sigortalı araç sürücüsünün alkol tespitinin de yapılamamış olması nedeniyle Poliçe Genel Şartları ve TTK hükümleri gereğince talebin 17.02.2014 tarihli yazı ile reddedildiğini, davacının, kaza anında sigortalı aracı kullandığı iddia ettiği sürücünün gerçek sürücü olduğunu, yeterli ehliyete sahip olduğunu ve kazanın sigortalı araç sürücüsünün almış olduğu alkolün etkisiyle meydana gelmediğini ispatla mükellef olduğunu, sigortalı araçta hasara neden olan maddi hasarlı trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş/firar etmiş olması nedeniyle Kasko Sigortası Genel Şartlan A.5.10 maddesi gereği poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsü olduğu iddia edilen …in alkollü olduğu ve aldığı alkolün etkisiyle kazanın meydana gelmiş olduğunu, sürücünün hastanede tedavi yaptırmış olmasına karşın alkol testine girmeme ve kan örneği vermeme nedeninin de durumun ortaya çıkmasına yönelik olduğu kanaatine varılarak talebin reddedildiğini, ekspertiz raporunda …’in ehliyetinin ve alkol tespit raporunun iletildiği, ancak saat bilgisinin bulunmadığının belirtildiğini, 04.02.2015 tarih ve 8343175 rapor no.lu araştırma raporu alındığını, Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşleminden alınan bilgilerde…. plakalı aracı kimlerin kullandığı ile ilgili bilginin olmadığını, MOBESE kaydı, görgü tanığı bulunmadığı SGK Okmeydanı EA Hastanesi defter kayıtlarında … ve …’in isminin bulunmadığı, barkot masasından …in 03.56’da hastaneye geldiği bilgisinin alındığını, polis memuru …’nin görüşme sırasında, olay yerinde araç içinde sıkışmış durumdaki kişilerden sürücünün kazadan sonra kaçtığı bilgisinin alındığını, …’e de olay mahallinde sürücünün sorulduğunu, kendisinin sürücünün kaçıp gittiğini söylediğini, beyanlarının inandırıcı olmadığını, …ve araç içindekilerin alkollü olduklarının belli olduğunu, kimlik tespiti sırasında …’in ehliyetini verdiğini, olay yerine üç kişinin geldiğini, gelenlerden birinin araç sürücüsü olduğunu söylediğini, ancak kabul edilmediğini, yaralıların ambulansla hastaneye gittiğini, …’in kendi imkanları ile gittiğini beyan ettiğini, Kasımpaşa Polis Merkezi Asayiş Ekibinin tuttuğu tutanakta ismi geçen polis memuru … ve … ile görüşüldüğünü, ayrıca … plakalı araç sürücüsü olay mağduru … ile görüşüldüğünü, sonuç olarak …in kaza anında aracın sürücüsü olduğu, kaza anında da alkollü olduğu, kanaatin olumsuz olduğu yönünde tespitlere yer verildiğini, talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, sigortalı araçta hasara neden olan olayın sigortalı tarafından davalı şirkete doğru ihbar edilmediğinden, sigortalının haklarının TTK’nın 1445/5.maddesi gereğince zayi olduğunu, davacının, rizikonun teminat içerisinde kaldığını ispat etmesi gerektiğini, yapılan araştırma ve tespitlerde sigortalının doğru beyan ve ihbar mükellefiyetini kasten ihlal ettiğinin anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın hasar bedeli olan 55.000 TL tazminatın sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere davalı …Ş. den alınarak davacıya verilmesine,
-Diğer davalı … A.Ş. (sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) ile ….baren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalı …İnş. Akaryakıt San. ve Tic. Ltd. Şti vekili, davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olan aracın delil tespit raporunda ve bilirkişi raporunda piyasa rayiç ve hurda bedellerinin farklı olduğunu, raporların çelişki içerdiğini, faiz taleplerinin reddedildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuşturDavalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından sigortalı olan … plakalı aracın olay sırasında park halinde olup işletilme halinde olmadığını, vekalet ücretinin 11.362,50 TL olmasına karşın 7.950 TL hükmedildiğini, müvekkil şirketin sorumlu tutulduğu miktar dikkate alınmadan 1.650,07 TL harçtan sorumlu tutulduğunu, kazanının tek sebebinin alkollü olarak araç kullanan davacı yan sürücüsünün olduğunu, hesaplanan tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …..ryakıt San. ve Tic Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Diğer davalı …Ş ile birlikte müvekkilinin zarardan sorumlu olduğu miktarın 13.750,00 TL olduğunu, müvekkili açısından faiz başlangıcının kaza tarihinden başlatılmasına karar verildiğini, hüküm fıkrasında kaza tarihinin belirtilmediğini, İlk Derece Mahkeme kararının hüküm fıkrasında müvekkilinin 55.000,00 TL hasar bedelinden …Sigorta A.Ş ile birlikte sorumluluğunun 13.750,00 TL olduğunun belirtildiğini, müvekkili hakkında kurulan hükmün 13.750,00 TLolduğunu, bu miktardan da müvekkili … Sigorta A.Ş ile birlikte sorumlu olduğunu , müvekkilinin harç bakımından … Sigorta A.Ş ile birlikte sorumlu olduğu miktarın 13.750,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, hüküm altına alınan 13.750,00 TL nin harcı hesaplandığında 939,26 TLolduğunu (13.750 / 1000 x 68,31 = 939,26 TL) harç miktarından müvekkilinin sorumluluğunun bu miktar ile sınırlı olması gerekirken 55.000,00 TL üzerinden hesaplanan 3.757,05 TL den sorumlu tutulmasının isabetli olmadığını, davacının dava dilekçesi ve ıslah dilekçesindeki toplam talebinin 95.000,00 TL olup müvekkili bakımından kabul edilen miktar 13.750,00 TL olmasına karşın davacının yaptığı masrafın paylaştırılmasında müvekkili açısından 55.000,00 TL hüküm kurulmuş gibi davacının yaptığı masraftan sorumlu tutulduğunu, davacının yaptığı yargılama gideri paylaştırılırken davacının toplam talebinin 95 bin TL, müvekkilinden tahsiline karar verilen miktarın 13.750,00 TL olduğu düşünülerek yargılama giderinde müvekkilinin sorumluluğunun da bu oranda hesaplanması gerektiğini, husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin şirketine ait aracın kusur tespitinin hatalı olduğunu, kusur oranını kabul etmemekle birlikte bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde müvekkili …’a ait aracı kullanan şoförün %25 kusurlu olduğu, kalan % 75 kusurun davacı yanda olduğu, davacının aracındaki toplam hasar bedelinin 55.000,00 TL oluğu, kusur miktarına göre davacı tarafın talep edebileceği miktarın 13.750,00 TL olduğu bilirkişi raporunda belirtilmesine, mahkeme karar gerekçesinde de bu hususun belirtilmiş olmasına karşın… Sigorta A.Ş bakımından 55.000,00 TL üzerinden hüküm tesis edilmiş olmasının isabetli olmadığını, davacının aracındaki toplam zarar miktarının bilirkişi tarafından 55.000,00 (elli beş bin) TL olarak belirlenmesinin bilirkişi tarafından yalnızca aracın fotoğrafları incelenmek suretiyle yapıldığını, fotoğraf incelemesiyle yapılan zarar tespitinin sağlıklı olmayacağını, ayrıca, davacının aracını üçüncü bir kişiye satmakla artık zarardan bahsetme hakkını da kaybettiğini bir an için var olarak kabul edilse dahi; sonrasında aracın 76.000,00 (yetmiş altı bin) TL bedelle satışının gerçekleştiği de göz önüne alınırsa hesaplanan miktarın fahiş olduğunu, kazaya karışan her iki aracın da sigortası olduğunu poliçe kapsamında yer alan zararın öncelikle sigorta şirketlerinden talep edilmesi gerektiğini, Poliçe limitini aşan bir zararın oluşması halinde ancak müvekkili şirketin sorumluluğunun değerlendirilebileceğini, sigorta şirketinden talep etmeksizin müvekkili şirkete karşı dava açılmış olmasının usule uygun olmadığını, müvekkili şirket hakkındaki davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kasko sigortalı … plakalı aracın 17/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası sürücünün kimliğini ve alkol durumunun tespit edilmesinin engellemek için kaza yerinden ayrıldığını, bundan dolayı hasarın teminat dışı olduğunu, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre,17.12.2014 günü saat 03:05 sıralarında İstanbul Beyoğlu ilçesi Tarlabaşı Bulvarı üzeri Tarlabaşı Ofis 360 önünde hava açık, vakit gece, yol asfalt kaplama ve kuru iken sürücüsü belirlenemeyen…plakalı aracın sürücüsü Taksim yönünden Aksaray yönüne seyrederken belirtilen yere geldiğinde durma ve duraklama halinde olan … plakalı çekicinin …plakalı yarı römorkunun sol arka kısımlarına ve sol arka teker kısımlarına çarpması sonucu spin atıp arka kısımlarıyla sürücü …yönetimindeki … plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.Davacı … plakalı aracın maliki kendi aracının Genişletilmiş Mavi Kasko sigorta poliçesini düzenleyen (18/11/2014-2015) … Sigorta şirketinden kasko poliçe şartlarına göre, ve karşı araç …plakalı çekicinin … plakalı yarı römorkunun maliki davalı ile bu aracın (14/04/2014-2015) ZMMS poliçesini düzenleyen Anadolu Sigorta şirketinden bu poliçe kapsamında hasar bedeli talep etmektedir.İlk Derece Mahkemesince alınan kusur raporunda belirlenen %75 davacı araç sürücü kusuru ve %25 davalı araç sürücü kusuru kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı ile uyumlu olmakla davalı araç maliki ve sigorta şirketinin kusur istinafı; yine KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince … Sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı aracın olay sırasında geçici duraklama halinde olması nedeniyle sürücünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğundan istinafı yerinde değildir.Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek bulunmadığından davalı işleten bakımından talebe uygun olarak kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf talebi; … Sigorta şirketi davacı aracının kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup sigortalısına belirlenen hasar bedelinin tamamını ödemekle yükümlü olduğundan bu husussa değinen istinaf talebi ile yine davacının, aracı kazadan sonra 3. kişiye satmış olması zararını tahsil yönünden dava açmasına engel olmadığından davalı araç malikinin husumet istinafı yerinde değildir.
Dava belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açılmıştır. Talep 95.000 TL hasar bedelinden şimdilik kaydı ile 10.000 TL olarak ve müştereken müteselsilen olmakla birlikte aynı miktar ayrı ayrı belirtilmiştir.2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı).Davalı… plakalı çekicinin maliki olduğuna göre, işleten olarak kaza anında bu aracı kullanan sürücünün kusurundan dolayı doğan zarardan davacıya karşı sigorta şirketi ile birlikte müteselsilen sorumludur. Aracın bir başkası tarafından işletilmesi de bu sorumluluğu kaldırmayacaktır. Bu nedenle Mahkemece davalı işleten malik yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK’nın 1409/1.maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer (HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları).Somut olayda kaza tespit tutanağında davacı aracı için sürücüsü tespit edilemeyen araç olarak belirleme yapılmış ise de araç içinde bulunan yaralıların hastaneye kaldırıldığı ağzından kan gelen bir kişinin aracın arkasından geldiği yere yatırıldığı ambulansa bindirilen yaralı Kader ile birlikte binmeye çalıştığı, ehliyetini görevli polis memuruna verdiği, kaza zaptına yaralı olarak yazıldığı, ambulansa bindirilmediği, kendi imkanları ile olay gecesi Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesine gittiği SGK dan gelen belgelerden anlaşılmakla her ne kadar kaza tutanağı düzenlenirken sürücü olduğunu açıkça ifade edip tutanak düzenlenirken müdahale etmemiş ve alkol raporu da alınmamış ise de olayda her iki tarafında kusurlu olduğu gözetildiğinde hasarın teminat dışı kalmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından … Sigorta şirketinin istinafı yerinde değildir.Davacı vekili 26/12/2019 tarihli dilekçesi ile”… Noter kanalıyla araç satışlarının yapılması halinde noterler aracın hasar durumunu, kaybettiği değeri göz önünde bulundurmaksızın kasko değeri üzerinden satış işlemi yapmaktadırlar. Dolayısıyla her ne kadar, satış bedeli 76.000 TL gösterilmiş ise de, gerçekte araç pert olması sebebiyle bilirkişi tarafından belirlenen 30.000 TL’nin de altında satılmıştır. Üstünde satılması da zaten mümkün değildir. Ancak davanın uzamamasına sebebiyet vermemek bakımından bilirkişi tarafından belirlenen 30.000 TL değere itiraz etmiyoruz. Bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak, kasko sigortacımız olan …Sigorta A.Ş.’dan kusur durumuna ve oranına bakılmaksızın maddi zararın tamamı olan 55.000 TL’nin, diğer davalıların da %25 oranında kusurları dikkate alınarak maddi zararın 13.750 TL’lik kısmının müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini” talep ettiğinden aynı konuda belirlenen hurda değerinin yüksek belirlendiği yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Somut uyuşmazlıkta, davacının aracının kasko değerinin 76.616 TL olarak belirlendiği, aracın 08/06/2015 tarihli noter satış sözleşmesi ile 76.000 TL’ye satıldığı, bu hususun bilirkişi tarafından değerlendirilmediği görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kava konusu aracın hasar miktarı belirlemesi yapılmamış Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/40-D.İş sayılı dosyasına sunulan 08.04.2015 tarihli rapora atıf yapılmıştır bu hali ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesi gereğince de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Mahkemece dava dilekçesinde faiz talebi bulunmasına rağmen kurulan hükümde davalı …Ş dışında diğer davalılar yönünden faize ilişkin hüküm kurulduğu halde davalı …Ş. bakımından davacının faiz talebi hakkında hüküm kurulmamış olması HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olmuştur. Davacı vekilinin bu hususa değinen istinaf itirazı yerindedir.Davalılardan … Sigorta A.Ş kasko poliçesi sigortacısı, diğer davalılar ise ZMMS sigortacısı ve işletenidir. Dolayısıyla davacıya karşı sorumlulukları müteselsil değildir. Nitekim mahkemece de hüküm kurulurken sorumlulukları ve tazminat miktarları bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmuştur. Bu itibarla vekalet ücreti belirlenirken kabul edilen tazminat miktarları ve sorumluları gözetilerek hüküm kurulmuş olmasında isabetsizlik yoktur. Ancak red sebebi … Sigorta A.Ş ile diğer davalılar bakımından ayrı olduğu halde müteselsil sorumlu olan … Ltd. Şti. ile … Sigorta lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken bu davalılar lehine de ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 AAÜT’nin 13/3. maddesine göre “Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez” düzenlemesi gereğince davalılar lehine belirlenen vekalet ücreti davacı için belirlenen ücreti geçemeyeceğinden mahkemece red edilen kısım üzerinden belirlenen vekalet ücreti miktarında bir hata bulunmadığından bu yöndeki davalı istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Davalı araç malikinin ve sigorta şirketinin yargılama giderinden sorumlu olduğu miktar ayrıca belirtildiğinden bu yöndeki istinafı yerinde değil ise de davalı … Ltd. Şti’nin harç bedelinden sorumlu olduğu miktar belirtilmeden tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.O halde mahkemece yapılması gereken, araç üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen D. İş bilirkişi raporu, aracın fotoğrafları, aracın noter satış belgesi , tarafların rapora karşı itirazları da birlikte değerlendirilmek suretiyle kazadan sonra aracın hasarlı parçalarının ayrı ayrı incelenip raporda da gösterir şekilde hasarın ayrıntılı belirlenmesi, tamirinin ekonomik olup olmadığının açıklanması, tamiri ekonomik değil ise hurda değerinin noter satış belgesi de göz önüne alınarak değerlendirilmesi ile piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki kaza tarihi itibariyle ikinci el rayiç satış değerinin ve hasarlı haliyle satış değerinin belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor almak sonucuna göre tüm dosya kapsamı ve kabul edilen tüm istinaf itirazlarını da karşılar şekilde kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar vermekten ibarettir.Açıklanan nedenlerle; davacı vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalı … Akaryakıt San. ve Tic. Ltd. Şti vekili, davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalı … Tur. İnş. Akaryakıt San. ve Tic. LTD. ŞTİ vekili, davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı, davalı … A.Ş., davalı … Akaryakıt San. ve Tic. LTD. ŞTİ., davalı …Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022
.