Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1423 E. 2022/1250 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1423
KARAR NO: 2022/1250
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2019/276 Esas – 2020/196 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/05/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı motosikletin çarpışması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, meydana gelen kazada karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin maluliyete uğradığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, taraflar arasından uzlaşma olduğundan bahisle ödeme yapılmadığını, belirterek; 2.500,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil 13/05/2015 tarihinde alınan ifadesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu, uzlaştırma talebinin de bulunduğu, davacı tarafından imzalanan uzlaştırma talep formunda uzlaştırmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının hatırlatıldığını, uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda mağdur ya da suçtan zarar görenin her türlü hukuki dava ve takip haklarının sona ermesi karşılığında şüpheli hakkındaki suç soruşturmasının son bulacağının belirtildiğini, sigortalı araç sürücüsünün uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle formun altını her ne kadar imza altına almış olsa da sigorta şirketinden başvuracağı alacağı için hiç bir şekilde feragat etmediğini, müvekkil uzlaştırma sırasında kendisinin alacaklarını kazaya sebebiyet veren kişinin aracını sigortalanan sigorta şirketinden talep edebileceğini ve bunlarla ilgili yargıtay içtihat kararlarının olduğunun bildirildiğini bu şekilde uzlaşmaya sıcak bakıp kabul etmesinin sağlandığını, uzlaşmanın hak ve alacaklarından feragat ettiğini gibi yorumlanmaması gerektiğini, sigorta şirketine başvurma hakkının saklı olduğunu, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 05/05/2015 tarihinde davalı tarafa ZMMS sigortalı dava dışı sürücü …’ın, yönetimindeki … plaka sayılı minibüs ile davacı sürücü …’in yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. 5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesinde “…uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” hükmü yer almakta olup, anılan düzenleme gereği, uzlaşma raporu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı ortadan kalkar. Uzlaşma raporu, ilam mahiyetinde olacağından, aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2022/1379 E.- 2022/2764 K. sayılı kararında “5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.Tüm bu nedenlerle 03/09/2015 tarihli uzlaşma tutanağı incelendiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle uzlaşma teklifinin davacı tarafından fazlaya ilişkin hakkı ya da sigorta şirketine başvuru hakkı saklı tutulmadan minibüs sürücüsü …’dan 2.500,00 TL tazminat karşılığında kabul edildiği, soruşturmanın bu şekilde sonuçlandırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olduğu ve uzlaşmanın sağlandığı, tutanağının aksinin de aynı kuvvetteki delillerle ispat edilemediği anlaşılmasına göre, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının kabulü ile davacının tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde karar verilerek uzlaşma teklifinin davacı tarafından fazlaya ilişkin hakkı ya da sigorta şirketine başvuru hakkı saklı tutulmadan kabulü halinde uzlaşma kesin hüküm teşkil edeceğinden soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı vurgulanmıştır (Aynı yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13895 E. ve 2022/7564 K., 2021/11899 E. ve 2022/4836 K. sayılı kararları). Somut olayda, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2015/8308 soruşturma 2015/5171 karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair 05/05/2015 tarihinde karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, kazadaki yaralanma nedeniyle tarafların uzlaştıklarına dair 02/06/2015 tarihli uzlaştırma raporu düzenlendiği, dosyada bulunan örneğinde tutanağın C. Savcısı tarafından onaylandığı, davacının fazlaya ilişkin hakları ile sigorta şirketine başvuru hakkını saklı tutmadığı ve tutanağın davacının imzasını taşıdığı bu suretle soruşturma dosyasında bulunan uzlaşma tutanağının usulüne uygun ve geçerli olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uzlaşma tutanağı ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağından İlk Derece Mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 253/19. bendine göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisindeYargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022