Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1419 E. 2022/1213 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1419
KARAR NO: 2022/1213
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2016/1159 Esas – 2020/186 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şoförü olan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araca 21/07/2016 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, karşı tarafın %100 kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin davalı sürücüsünün zmms poliçesini düzenlediğini, kaza sebebiyle 20.011,75 TL ödendiğini, ticari aracın 14 gün kazanç kaybına uğradığını, aracın ayrıca değer kaybına da uğradığını, toplam 27.811,75 TL için takip yaptıklarını, davalıların haksız itiraz ettiklerini belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Kaza raporunda da belirtildiği üzere her iki araca da yeşil ışık yandığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kusur oranının belli olmadığını, kendisinin %100 oranda kusurlu olamayacağını,davacının kazadan sonra aracın hasarı ile ilgili bir hasar tespiti yaptırmadan aracın onarımını yaptırdığını, günlük kazanç kaybını kabul etmediklerini, aracının sigortası bulunduğunu, davacının öncelikle sigortadan talepte bulunması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen haksız inkar tazminatını da kabul etmediğini, icra takibine karşı itirazlarının zaman kazanmak amacıyla değil haksız ve kötü niyetli olarak açılan takibe karşı yasal hakkını kullandığını beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı iddia olunan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 11/12/2015 – 2016 vadeli zmss poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı aracın kazaya karıştığının ispatlanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle aracın pert olup olmayacağını aracın kaza tarihi itibariyle kilometre, aynı aracın daha önce kazasının bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerektiğini, başka kazasının bulunduğu durumda hasarsızlık vasfını dava konusu kazadan önce kaybetmiş olacağından değer kaybı iddialarının kabulünün mümkün olmayacağını, davacının talep ettiği kazanç kaybı bedelinin teminat dışı olduğunu, bu nedenle kazanç kaybı talebinin ve dava konusu yapılan talepler likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacının, Davalı … Sigorta şirketi hakkındaki davasının Kısmen Kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın Kısmen İptali ile, Takibin 20.011,75 TL hasar bedeli üzerinden Devamına, Fazlaya ilişkin talebin Reddine, 2-Davacının, Davalı … hakkındaki davasının Kısmen Kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın Kısmen İptali ile, Takibin 20.011,75 TL hasar bedeli, 2.800,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 22.811,075 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiş, Hüküm kısmının 2.bendinin “Davacının, Davalı … hakkındaki davasının Kısmen Kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın Kısmen İptali ile, Takibin 20.011,75 TL hasar bedeli, 2.800,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 22.811,075 TL üzerinden Devamına,” şeklinde Tashihen Düzeltilmesine,” ilişkin 06/03/2020 tarihli tashih şerhi yazılmıştır. Bu karara karşı davalı … Sigorta Şirketi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsünün somut olayda kusurunun olmadığını, ATK raporu ve öncesinde alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu, çelişkinin giderilmesi için İTÜ veya Karayolları Fen Heyetinden oluşturulacak bir heyete dosyanın tevdi edilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesis edilmiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, Mahkeme nezdinde 04.03.2019 tarihinde alınan bilirkişi raporu ile 03.01.2020 tarihinde alınan bilirkişi raporu arasında açık bir şekilde çelişki bulunduğunu, hasar kalemlerinin kaza ile illiyeti hususunun irdelenmemiş olduğunu, belirlenen maddi hasar tutarının fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 21/07/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’nun yönetimindeki … plaka sayılı ticari taksi ile seyir halinde iken olay yeri ışık kontrollü kavşak mahalline gelip kavşağa girdiği sırada aracının sağ yan kısımları ile istikametine göre sağ taraftan kavşağa giren davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısımları ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araç sürücüsü ve sigortacısından maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında; Mahkemece aldırılan 18/10/2018 tarihli makina mühendisince düzenlenen bilirkişi raporunda her iki sürücünün de %50 oranında kusurlu olduğu açıklanmış, 04/03/2019 tarihli Makina Mühendisince düzenlenen bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurunun bulunduğu açıklanmış, çelişkinin giderilmesi amacıyla Mahkemece aldırılan 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda, … plaka sayılı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu görüşü açıklanmıştır. Mahkemece 04.03.2019 ve 03.01.2020 tarihli bilirkişi raporlarında kaza anına ilişkin kamera kayıtlarının ve tanık beyanları değerlendirildiği, söz konusu bilirkişi raporlarının kusur yönünden hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek hüküm kurulmuş olup, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun kamera kayıtları ve tanık beyanları da değerlendirilerek düzenlendiği, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığına göre kusura; Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre hasara ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.558,27 TL harçtan peşin alınan 390,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.168,27 TL harcın davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/06/2022