Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1399 E. 2022/1284 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1399
KARAR NO : 2022/1284
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/08/2013 tarihinde, işleteni… ve sürücüsü … olan … plakalı minibüs ile yolcu olarak seyahat ettiği esnada bu aracın Kırşehir’de tek taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, …plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun dava dışı …Sigorta AŞ tarafından 25958313 nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi, davalı … AŞ tarafından …nolu KZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigortalandığını, ayrıca davalı … AŞ tarafından … nolu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası Poliçe ile de yaralanma ve ölüm rizikolarına karşı meblağ sigortası güvencesi sağlandığını, bu nedenle davalı … AŞ’den 500,00 TL maddi tazminatın ve davalı … AŞ’den ise 500,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı taleple ilgili İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2014/1272 Esas sayılı dava dosyası ile görülmekte olan dava nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, davaya konu aracın müvekkili şirkete 19.06.2013 – 2014 tarihleri arasında ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında sigortalılarının kusuru oranında bedeni zararlarda şahıs başına 250.000,00 TL ile sorumlulukları bulunduğunu, manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle müvekkiline müracaatı üzerine hasar dosyası açıldığını ve 28.09.2015 tarihinde 31.230,97 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu aracın müvekkili sigorta şirketince 4952308 nolu poliçe ile 20.06.2013/2014 tarihleri arasında Karayolu Zorunlu Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup daimi sakatlık teminatının 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının poliçeden yararlanması için otobüs yolcu listesinde koltuk numarasında kayıtlı olması, otobüs biletinin olması gerektiğini, davacının bu niteliğe sahip olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, 6111 sayılı yasa ile trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderlerinde yükümlülüğün SGK’ya ait olduğunu, iş kaybına ve kazanç kaybına yönelik taleplerinin poliçe ile güvence altında bulunmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, yine avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Bir kısım davalılar bakımından davanın kabulü, bir kısım davalılar bakımından davanın reddi ile;
1-Aktüer bilirkişi raporu ile saptanan tazminat sıralı sorumluluk esasına göre davalı … AŞ’nin sorumluluğunda kalmadığından davalı … AŞ açısından açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davalı … AŞ bakımından açılan davanın kabulü ile;
21.875,00 TL’nin dava tarihi olan 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili ile davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının, yolcu olarak bulunduğu minibüsün yapmış olduğu kazadan dolayı uğradığı zararını … Sigorta Şirketi’ne zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelttiğini, davalı sigortanın, zarara sebebiyet veren minibüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğuna göre diğer sorumlular ile birlikte zarardan Karayolları Trafik Kanunun 88 ve TBK 61/1 maddesi gereği müteselsil sorumlu olduğundan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesine dayalı bu başvuruda aynı yasanın 99/1 maddesi gereği talep edilen tazminat miktarını ödemek zorunda olduğunu, KTK’nun 19. Maddesinin buna engel teşkil etmediğini, çünkü bu madde, zarar gören hak sahiplerine değil sorumlulardan biri olan karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına hitap ettiğini, ancak bu maddenin sorumlular arasındaki iç ilişkide ve rücu işlemlerinde değerlendirilmesi gerektiğini, davalı …Ş. açısından, talep edilen maddi tazminat miktarın kabulüne karar verildiğini, mahkemenin kabul kararının yerinde olduğunu ancak faiz başlangıç tarihine esas alınacak olan temerrüt tarihi açısından, Mahkemece verilen dava tarihinden itibaren faiz işlemesine ilişkin hükmün kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, temerrüt tarihinin, ilk başvuru tarihi olan 23.08.2013 tarihinden 8 gün sonrası yani 31.08.2013 tarihi olması gerektiğini, mahkemece yaptırılan 28.08.2019 tarihli bilirkişi incelemesinde belirlenen temerrüt tarihinde ise davalı … şirketine başvuru tarihi değil sigorta şirketince yanıt verilen tarih baz alınarak 03.03.2015 tarihinin belirlendiğini ancak bir yanıt verilebilmesi için başvurunun varlığının şart olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından Ferdi Kaza Sigorta poliçesi genel şartları dayanak gösterilmiş ise de dava konusu sigortalı aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartları uygulanması gerektiğini, hatalı Adli Tıp Uzmanı bilirkişi raporuna dayanılarak müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, davacının arazları içerisinde çenenin kaynamaması gibi bir durum yok iken bilirkişi raporunda çenenin kaynamaması klozu kullanılarak oran verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının rahatsızlığının karşılığı poliçe genel şartlarında bulunmadığından genel şartlarda olmayan hastalıkların teminat dışında kaldığını, davacının sakatlığı ile ilgisi bulunmayan genel şart maddesine göre tazminat tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket yönünden avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, faizin yasal faiz olması gerektiğini, tüm yargılama giderlerinin müvekkili şirkete yüklenmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 01.08.2013 günü saat 01:45 sıralarında, sürücü …in yönetimindeki … plakalı minibüs ile Devlet karayolunda, Akpınar’dan Kırşehir istikametine seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi akabinde aracıyla yoldan çıkıp sağ tarafta bulunan kavak ağacına çarpması sonucu ölümlü, yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının olayda yaralanması nedeniyle maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/2150 Esas ve 2021/1873 Karar sayılı karar ilamında ” Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Somut olayda, kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmamakta olup, bu halde husumet Güvence Hesabına yöneltileceği gibi yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşıma Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle davacı bu halde aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (ZMMS’sine) karşı dava açabilecektir. Tazminatın ödenmesi halinde ZMMS ile Güvence Hesabı arasında rücu ilişkisi doğacaktır.” şeklinde karar verilerek sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşımacılık Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle davacı aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (ZMMS’sine) karşı da dava açabileceği kabul edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Davalı … kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde yapılan ZMSS poliçesi ile trafik sigortacısıdır. Mahkemece, sıralı sorumluluk esasına göre tazminatın dava dışı… Sigorta AŞ tarafından düzenlenen Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında kaldığı belirtilmek suretiyle ZMSS poliçesi ile trafik sigortacısı olan davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, yukarıya aktarılan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal kararında da vurgulandığı üzere zorunlu taşımacılık sigortası hiç yaptırılmamış olması halinde dahi davacı aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (ZMMS’sine) karşı da dava açabileceğinden, sigorta şirketleri arasında rücu ilişkisi doğacağı gözetilmeden İlk Derece Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmemesi doğru olmamıştır.Araç yolcu taşıma belgeli olup ticari nitelikte olduğundan avans faizi uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf yerinde değildir. Davalı …Ş ye davacı tarafça 13/02/2014 tarihinde yazılı müracaat edildiği anlaşılmakla 8 iş günü sonrası olan 25/02/2014 tarihi itibari ile temerrüt başladığı anlaşılmaktadır. 23/08/2013 tarihli başvuru belgesi bulunmamaktadır.Mahkemece Ferdi Kaza Sigortası kapsamında maluliyet raporunu Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu durumda Mahkemece yapılması gereken, davacıda var olduğu ileri sürülen sakatlıkların kaza ile ilgisini de irdeleyen Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi kapsamında talep hakkı bulunup bulunmadığını belirleyen anılan cetvelde açıklanan şekilde, tazmini gerektiren bir sakatlığın olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor almak suretiyle belirlemek, davacının 23/08/2013 tarihli başvuru belgesini araştırmak sonucuna göre gerekirse aktüerya bilirkişisinden ek rapor almak ve tüm dosya kapsamına göre karar vermekten ibarettir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekili ile davalı …vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı ile davalı …Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022